fbpx   .  

Eşcinsel Erkeklerin Evliliklerinin Bitme İhtimali, Heteroseksüel ve Lezbiyenlere Oranla Çok Daha Düşük

UCLA School of Law’daki Williams Enstitüsü’nde yapılan yeni bir araştırmaya göre, ABD’de birbirini bulan iki erkeğin, heteroseksüel ve lezbiyen benzerlerine göre ayrılma olasılıkları çok daha düşük.

Vermont’ta 12 yıl boyunca 500 çifti inceleyen araştırma aynı zamanda eşcinsel evlilik içerisindeki kadınların ayrılma ihtimalinin en yüksek olduğunu da ortaya koydu.

Lezbiyen birlikteliklerin sona erme ihtimali gay birlikteliklerin 2, heteroseksüel birlikteliklerin 1.5 katı. 

 

Williams Enstitüsü’nde misafir araştırma görevlisi ve araştırmanın baş yürütücüsü olan ve aynı zamanda da San Diego Eyalet Üniversitesi’nde Kadın Sorunları dersi veren Profesör Esther Rothblum, sonuçların bir açıklamasının kadınların ilişkilerden beklentilerinin daha büyük olmasıyla alakalı olduğunu söyledi.

“Heteroseksüel kadınlar üzerinde yapılan diğer araştırmalar kadınların erkeklere oranla ilişki kalitesinde daha yüksek standartları olduğunu gösterdi. Benzer dinamiklerin lezbiyen kadınlar üzerinde yaptığımız araştırmada da aktif olduğunu ve bunun daha yüksek ayrılma oranlarına sebep olduğunu düşünüyoruz.”

Kadınların ilişkilerde daha yüksek kalite aradığı fikri, geçtiğimiz sene Queensland Üniversitesi’nde yapılan ve lezbiyen çiftlerin, heteroseksüel çiftlere oranla daha mutlu olduğunu ortaya koyan bir araştırmayla da destekleniyor.

Williams Enstitüsü’nün yaptığı araştırma eşcinsel birlikteliklerin neden daha çok sürdüğünü de ortaya koydu.

Lezbiyen çiftler için bir ilişkinin sürdüğü her yıl, ayrılık olasılığı büyük bir %13 oranıyla düşüyor. 

Eğer okumuş bir kadın sevgili çiftiyseniz, ilişki dünyasına daha hazırsınız demektir. Her eğitim alınan yıl ayrılma ihtimalini %16 kadar düşürüyor. Daha yaşlı çiftler daha az ayrılıyor.

Eğer bir çocuk sahibi olmanın evliliğinizin devam etme ihtimalini arttırıp arttırmadığını merak ediyorsanız, araştırmaya göre bir bebek sahibi olmanın bu konuya bir etkisi yok. 

Araştırmada çalışan bir başka araştırmacı Palo Alto Üniversitesi’nden Kimberly Balsam, araştırmanın eşcinsel çiftler hakkındaki basmakalıp inanışlarla savaşma açısından önemli olduğunu ve tüm çiftlere sağlıklı ilişkiler kurma açısından bilgi vermesiyle desteklemesini umduğunu söyledi.

Bu ay yayınlanan başka bir araştırma ise kimsenin tamamen heteroseksüel olmadığını keşfetti.

Araştırmanın yazarı Ritch C. Savin-Williams, yaptıkları araştırmanın cinselliğin bir süreklilik olduğunu ve özellikle biseksüel erkekler hakkındaki yanlış bilinenleri ve önyargıları değiştirmesini umduğunu söyledi. 

“Erkeklere yöneltilen o kadar fazla kültürel pislik var ki, bir erkek diğer erkeklere ilgi duysa bile bunu asla dillendirmiyor.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.