fbpx   .  

Eşcinsel Yönetmen Xavier Dolan ‘ Annemle Karmaşık, Babamla En Basitinden Bir Bağım Bile Yok..’

Marion Cotillard ve Vincent Cassel, 27 yaşındaki yönetmenin ödüllü filmi “It’s Only the End of the World”de başrolü paylaşıyor.

Son yıllarda sinema dünyasında problem yaşayan, yükselen gay aktör, yazar ve direktör Xavier Dolan, son filmi It’s Only the End of the World ile geri döndü.

Marion Cotillard ve Vincent Cassel’in rol aldığı film, oldukça tartışmacı ailesini, ziyaret etmek için evine geri dönen gay bir adamın hayatını merkeze alıyor. Film, bu senenin başında Cannes Film Festivali’nde Grand Prix ödülünü kazandı, hem de tartışmalara mahal vermeden.

 

Ayrıca geçtiğimiz yıl Adele’in ‘Hello’ video klibini yöneten 27 yaşındaki Dolan, bu ayın başında The Cinema Show’a röportaj verdi. Dolan, genç bir gay film yapımcısı olması ve annesiyle olan ilişkisi hakkında açıkça konuşurken, kendi bakış açısıyla filminin kritiğini de yaptı.  

Filmin senaryosu 38 yaşında AIDS’ten ölen Jean-Luc Lagrace’in, Just la fin due Monde adlı oyunundan uyarlandı, ama Dolan, ana karakterin gizli ölümcül bir hastalığı olmasına rağmen, senaryoda açıkça bir virüsün olmaması sebebiyle eleştirilerine maruz kaldı.

The Cinema Show’a “Biliyorum, insanlar ana karakterin neden bir daha dönmemek üzere evini terk ettiğini öğrenmek istiyorlar. Ben hiçbir zaman AIDS’ten ya da kanserden öldüğünü ya da ölümünün gerçek sebebini söylemedim.”

‘Ne önemi var? bence önemli olan, insanların bu sürede, bir arada oldukları en fazla 5 veya 6 saatlik sürede, birbirlerine söylemek zorunda oldukları.’

Marion Cotillard ve Vincent Cassel, 27 yaşındaki yönetmenin ödüllü filmi “It’s Only the End of the World”de başrolü paylaşıyor.

its-only-the-end-of-the-world

Fransız ve Kanada kökenli film yapımcısı sözlerine şöyle devam etti, ‘Böyle bir kararın hayat için neden doğru olmadığını anlamıyorum. Hayat çoğu zaman açıklanamaz ve haksızdır. Her şeyin bir sebebi ve tüm sorularımızın cevapları yoktur.’

Bazı eleştirmenlerin yorumlarına itiraz etse de, Dolan filmlerini dünyaya sunarken savunmasız hissettiğini itiraf etti.

‘Tabii ki, insanların tepkisi, her şey, beni her zaman etkileyecek. Filme olan bakışımı ve film hakkında düşündüklerimi etkilemeyecek, ama beni etkileyecek. Eğer tepkiler negatif, agresif, acımasız ve çiğ ise… Tabi ki, ben de insanım.’

2009’da yayınlanan ilk filmi, ödüllü I Killed My Mother’dan beri, ergenlik çağının iniş çıkışlarını yaşarken, ebeveyn ve çocuk arasında geçen çalkantılı ilişkinin, yarı otobiyografik öyküsü, Dolan’a sık sık gerçek hayattaki aile dinamikleri hakkında sorular soruldu.

‘Ailemle aramda kötü bir ilişkim yok. Annemle aramda karmaşık bir ilişki vardı. Babamla en basitinden bile bir bağım yok. Ama muhteşem kuzenlerim, teyzelerim ve amcalarım var.’

‘Aile kavramını seviyorum. Aileme gidiyorum, akşam yemeği yiyoruz, oyun oynuyoruz, kart oynuyoruz. Lisedeyken amcam, teyzem ve kuzenlerimin evinde 3 yıl yaşadım. Ve bence hayatımın en iyi yıllarıydı.’

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.