LGBT Film Festivalinin En İyileri
2016 NewFest, New York’un 28 yıllık tarihindeki “en kapsamlı ve en çeşitli filmleri” barındırmasıyla anılan, LGBT film festivali 20 Ekim’de başlayacak. Beş gün sürecek olan festival cinsellik ile uzlaşmak için mücadele eden ve kimliğini gizli tutan futbolcu olarak “Looking”in starı Russell Tovey’ın yer aldığı “Pass” ile başlıyor.
Elbette, orada bitmiyor. 2016 serisinde, ayrıca sinema tarihinin eşcinsel yaşamın ilk açık tasviri olan 1919 yapımlı Alman filmi “Different From The Others” da yer alacak.
Aşağıya 2016 NewFest’te yer alacak filmleri görebilir ve festivali hakkında daha fazla bilgi için göz atabilirsiniz.
The Pass
Film‘’İki yükselen yıldız ve takım arkadaşı olan Jason (Russell Tovey) ile Ade (Arinze Kene)’nin tesadüfi bir şekilde otel odasında karşılaşmalarıyla başlıyor. Şöhret teması ve cinselliğin konu olarak alındığı filmde, Jason kamudaki imajını korumak adına kimliğini inkar etmesinin bedelini ödüyor. Kimliğini gizli tutan atlet Jason rolünü oynayan Russell Tovey, yardımcı star Arinze Kene’nin de yardımıyla kariyerinin üst basamaklarına tırmanmasını sağlayacak harika bir performans sunuyor.’’
Different From The Others
Naziler tarafından sansürlenmiş ve yasaklanmış film, sinemaya ilk gay yaşamını taşımasıyla ünlü. LGBT sinema tarihine ilgili olanlar için kaçırılmayacak film.
Theo & Hugo
İsimden ibaret olan karakterler bir yeraltı Paris seks kulübünde buluşup müstehcen ve neredeyse gerçeküstü 18 dakikalık tutkulu bir ilk buluşma yaşar. Daha sonra, ikisi de sabahın erken saatlerinde Paris sokaklarında dolaşır ve bu hem dramatik (bir hastahanede HIV testi sonuçlarını bekleyen ikilinin) birbirlerini tanıdıkları şehvet ve aşk dolu hikayesine dönüşür.
Women Who Kill
“New York’un Ingrid Jungermann’ı, popüler ‘’F to 7.’’ web serisi yaratıcısı Morgan’ın cinayetten şüpheli olarak arandığı, Morgan ve onun eski kız arkadaşı Jean’in hakkında keyifli ve karanlık anların anlatıldığı film festivalin en iyilerinden.
Don’t Call Me Son
Filmde ‘’17 yaşında, bir grupta çalan ve biseksüel olan Pierre’in sarsıcı hayatı gözler önüne seriliyor. Tüm hayatı boyunca annesi olarak bildiği kadın tarafından doğumhaneden çalındığını öğreniyor. Şimdiyse Pierre’in zengin biyolojik ailesi onu geri istiyor. Film Berlinale’de Jüri Ödülü’nü kazandı.