Röportaj: Gazi Duran; ”Müslüman ve Kuir Evet, Bu Mümkün!”

Gazi Duran (27) kendine güvensiz bir gençten, yaratıcı ve güçlü bir kişiliğe dönüştü. Şimdi de kuir Müslümanların kabullenilmesi için mücadele ediyor.

Gazi Duran ­neşeli, konuşkan Türk kökenli bir Hollandalı, ­ bir yıldır Maruf Foundation’ın yönetim kurumunda yer alıyor. Uluslararası projeler düzenleyen Maruf, LGBT Müslümanların hakları için uğraşıyor. Gazi bu çalışmaları sayesinde Derk Koetje Ödülünü aldi.

“Çok mutlu oldum. Bu ödül yerel kurumları daha fazla desteklemem için beni motive ediyor.” Daha çok fazla işimiz var diye anlatıyor Gazi. “Ailesine açılan Müslümanlar için bazen bu durum çok riskli olabiliyor. İnsanlar tarafından dışlanma ve rahatsız edilme gibi olaylar başlarına gelebiliyor. Namus cinayetlerini biliyoruz ve Hollanda’da hala gizlice ‘heteroseksüel olmak’ için conversion therapy (Değiştirme terapisi) uygulanıyor. Ne mutlu ki birçok aile çocuklarını olduğu gibi kabul ediyor. Ama anlatmadan önce nasıl tepki verecekleri çoğu zaman bilinmiyor, çünkü eşcinsellik evde fazla konuşulan bir konu değil.”

 

“Bu yüzden beyaz bir Hollandalının, eşcinsel bir Müslümana açılmasını tavsiye etmesi çok basit kalıyor” diyor Gazi. “Bazen kuir Müslümanlarda ailelerinin cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerini kabul edeceği umudu olmuyor. O durumda Coming Out yapmamak (dolaptan çıkmamak) daha iyi. Biz buna Coming In (dolaba girmek) diyoruz. İlk önce kendini kabul edip, o dolabın içine gireceksin. Ondan sonra oradan ‘çıkabilirsin’. En önemlisi de çevrende bu konuları paylaşabileceğin insanların olması. Bir kuir Müslüman kendine zarar vermeden ailesine açılmak istiyorsa, bu tabii ki çok güzel olur.”

“Avrupa’daki çoğu kuir Müslüman dinleri ve yönelimleri arasında bir seçim yapması gerektiğini hissediyor” diyor Gazi. Ona kalırsa buna gerek yok. “Müslüman ve kuir olmak mümkün. Kuran eşcinsellikten bahsetmiyor. Lut Kavmi’nde olanlar erkek arasındaki tecavüze dayanan cinsel temas konuşuluyor. Bazı insanlar eşcinselliği sadece iki erkek arasındaki seks olarak basitleştiriyor. Oysaki eşcinsellik daha çok aşk, sevgi ve kimlik meselesi.”

Çocukluğunda Gazi diğer çocuklardan farklı olduğunu biliyordu. “Denizkızı ve Barbie bebeklerle oynardım. İlk başlarda bunun fark yaratacak bir şey olduğunu bilmiyordum, ama insanlar bunu bana söyleme ihtiyacı duyuyorlardı. Bunu hiç anlamıyordum. On yaşından itibaren oğlanlardan hoşlandığımı keşfettim, ama hala bir kadın ile evlendirilip çocuklarımın olacağına inanıyordum. Başka bir dünya görüşü bilmiyordum.”

Hisleriyle ne yapacağını bilmiyordu. “Kendimi aileme karşı suçlu hissediyordum. Düşünüyorum ki siz beni en iyi şekilde yetiştirmeye çalışıyorsunuz, her şeyimi karşılıyorsunuz ve benim için en iyisini istiyorsunuz. Fakat ben sizin beklentilerinizi karşılayamayacağım. Hiç bir zaman bir kadınla evlenip ondan bir çocuğum olmayacaktı. Kendimi kötü ve düşük hissediyordum.”

On beş yaşında Gazi ailesine açıldı. “Annemi ve babamı gecenin yarısında uyandırdım ve onlara anlattım: Sizin sandığınız kişi değilim! Erkeklerden hoşlanıyorum, kadınlardan değil. Bir kısa sessizlikten sonra babam cevap verdi: ‘Kim olursan ol, ne yaparsan yap. Sen her zaman benim oğlumsun ve seni her zaman seveceğiz’. Çok özel bir karşılama ama şok yaşamışlardı. Onların o zamanki düşüncesinde sadece iyi yetiştirilmemiş ve ailesi tarafından az ilgi görmüşler eşcinsel oluyordu. Konu hakkında fazla bir şey bilmiyorlardı ve kendilerini suçlu görüyorlardı. Şiddete maruz kalacağımı ve HIV’le enfekte olacağımdan korkuyorlardı. Ama her şeye rağmen her zaman her şekilde destek oldular.”

Sonra Gazi arkadaşlarına ve ailesine açıldı. Kısa bir sürede yaşadığı şehirdeki herkes onun eşcinsel olduğunu öğrenmişti. Ondan sonra (genellikle Hollandalı gençlerden oluşan) bir grup tarafından iki yıl boyunca şiddete ve dışlanmaya maruz kaldı. “Kimseye bir şey anlatmadım. Polise gitmedim. Bunun yasa dışı olduğunu dahi bilmiyordum. Çok bilgisizdim ve bunu eşcinsel olmanın bir parçası olarak görüyordum.”

İki yıl sonra Gazi başka bir şehre okumaya gitti. O dönemde kendini İslam, eşcinsellik ve buna benzer konular hakkında geliştirdi. “Çok kısa bir süre içinde düşüncelerimi dillendirmeyi öğrendim. Kendinden güven duymayan hatta nefret eden bir gençten, kendine güvenen ve seven bir bireye dönüştüm”. Annesi ve babası da Gazi gibi geliştiler.

Eşcinselliğini tamamen kabulleniyorlar. “Benimle Amsterdam Onur Kutlaması’na katılıyorlar. Babam kenarda birasını içiyor ve annem gökkuşağı bayrağını tüm gün sırtında yaşıyor. 

Gazi bir kaç yıl evvel bilgisini ve tecrübesini diğer kuir Müslümanlara destek olmak için kullanmaya başladı. Maruf Foundation’da yönetim kurumuna üye oldu. Maruf kuir toplumları ve Müslüman toplumları arasında iletişimi güçlendirmek için seminerler, workshoplar ve konferanslar düzleniyor. En önemlisi de kuir Müslüman gençlere güçlendirme kursu veriyor. Bu kurs altı dersten oluşuyor. Eşcinsellik, din, tarih ve sosyoloji bilgileri veriliyor. “Hedefimiz gençlere kim olduklarını ve neden böyle olduklarını öğretmek.” Kurstan sonra gençler bir hafta sonu boyunca kimsenin bilmediği yere gidiyorlar. “Orada tarihi ve dini kaynakları inceleyip ve tam olarak nasıl ve neden yazıldıklarını araştırıyoruz. Gençlerin kurs başındaki ve sonundaki halleri arasında dünya kadar fark var.”

Gazi yolunda devam ediyor. İsteği Müslüman toplumların kuir toplumlara ve Hollanda toplumunun, Müslüman toplumlara karşı daha fazla empati kurmaları. Kolay olacak gibi görünmüyor, ama bir gün gerçekleşeceğine inanıyor.