Teknolojinin hayatımızda sürekli bir değişimin bir gücü olduğu müthiş bir sürpriz değil. Medikal, gündelik işlerden milyarlarca dolarlık sanayilere kadar, teknolojinin sürekli yenilenmesi ve akışı, büyük ve küçük toplulukları şekillendiriyor. LGBT topluluğu, teknolojinin etkisine karşı bağışık değildir ve kendimizi ve çevremizdeki kişileri geliştirmek için gelişmeleri sıklıkla kullanır. Bağlantı artışı, bilgiye erişim, sağlık eğitimi, örgütsel güçlendirme; en …
2018’de LGBT’lerin Hayatlarını Değiştirecek 4 Teknoloji Trendi
Teknolojinin hayatımızda sürekli bir değişimin bir gücü olduğu müthiş bir sürpriz değil. Medikal, gündelik işlerden milyarlarca dolarlık sanayilere kadar, teknolojinin sürekli yenilenmesi ve akışı, büyük ve küçük toplulukları şekillendiriyor. LGBT topluluğu, teknolojinin etkisine karşı bağışık değildir ve kendimizi ve çevremizdeki kişileri geliştirmek için gelişmeleri sıklıkla kullanır. Bağlantı artışı, bilgiye erişim, sağlık eğitimi, örgütsel güçlendirme; en son teknolojik önemli gelişmelerin önünü açtı.
2017 yılının sonlarına doğru ilerledikçe, endüstri meraklıları bir sonraki teknoloji adımları için 2018’e bakıyor. İşte yaklaşan eğilimlerden bazılarına ve LGBT topluluğu için ne anlama geldiğine bir göz atın.
1- Sanal gerçeklik
Sanal gerçeklik yalnızca video oyunları için değil. 2017, Oculus Rift, Playstation VR ve Samsung Gear VR gibi oyun kulaklıkları haberi ile hakimken, 2018’in VR’yi oyun konsollarının ötesine taşımasını bekliyor. Facebook’a ait Oculus 2018 için daha rahat ve daha ucuz bir VR kulaklık seti bile hazırlıyor. Etkileri sonsuz, fakat birisinin LGBT bireylerin yaşayabileceği olumlu etkiyi görmek için geçen yılki Pride360 kampanyasına bakması yeterlidir.
LGBT olmanın tehlikeli, hatta yasadışı olduğu bir yerde yaşadığınızı düşünün; Pride etkinliklerine katılmanın sadece imkânsız olduğu değil, hayatı tehdit eden bir durum olduğunu hayal edin. Şimdi, VR kulaklık setini taktığınızı düşünün. Birden onlarca drag queenin, sizin gibilerin ve sizi olduğunuz kişi olduğunuz için destekleyen kişilerin arasında buluyorsunuz kendinizi.
Bu, gerçekten çok güçlü bir araç.
2- Talep üzerine ekonomi
Uber, Lyft, Seamless ve Amazon gibi şirketlerin büyük bir kısmı sayesinde talep üzerine bir ekonominin parçasıyız. Ve bu trendin yakında değişmesini beklememeliyiz. Aslında, 2018 yılına kadar 57 milyar dolarlık bir pazar haline gelmesi bekleniyor. Çamaşırhane, evde beslenen hayvan bakım, doktor randevuları, eczane teslimi ve bakkaliye – eğer zaten bir uygulama yoksa, gelecek yıl bekliyoruz. Bazıları tembellik olarak bu “talep üzerine” ortaya çıkışı uyandırırken, çoğu bunu verimlilik ve iyileştirme için bir fırsat olarak görüyor.
LGBT kar amacı gütmeyen kuruluşlar için, topluluklarına daha fazla hizmet vermek ve sarf malzemeleri için alışveriş yapmak için daha az zaman gerektiği anlamına gelir; LGBT engelli insanlar için, mallara ve hizmetlere artan erişim anlamına gelir; LGBT aileleri için sevdikleriyle daha fazla zaman geçirebilir ve günlük işlerle uğraşmak için daha az zaman gerekir. Talep edilen ekonomi burada ve 2018 her zamankinden daha parlak görünüyor.
3- Etkileşimli ilişki
Siri, Cortana, Alexa, Google Now… Teknoloji devleri, dünyayı ilk başta gelen markalar olan chatbot’ları vasıtasıyla sohbet ticareti kavramıyla tanıştırdı. Bununla birlikte, 2018, yapay zeka ve makine öğrenimi üzerine odaklanarak, bu görünüşte alelacele etkileşime daha da fazla önem verecek.
Bu ilerlemelerden LGBT bireyler kesinlikle yararlanabilir. Teknoloji görevlisi John Browder, evsiz gençlerin yaklaşık %40’ını oluşturan LGBT gençliğinin yaşaması için hayati önem taşıyan bir konuyu, konut bulunmayan kişilere hukuki tavsiye ve hizmetler sunarak, chatbot teknolojisi ile evsizlik sorunuyla mücadele etmek için çalışıyor.
4- Nanoteknoloji
Bir bilimkurgu filminden fırlamış bir şey gibi gelebilir, ancak nanobotlar (mikroskopik robotlar, bir santimetreküp büyüklüğünün bir milyarda biridir) çok gerçektir ve birçokları için hayat kurtarıcı sonuçlar doğurabilir. Geleneksel dış tedavilerin aksine, bu küçük botlar insan vücudundaki hastalıkları teşhis edebilir ve hatta onarabilirler. Ayrıca, araştırmacılar, hastanın DNA’sından nanobotlar geliştiriyor ve böylece vücudun sistemlerinde benzeri görülmemiş kolaylık ve erişimle etkileşime giriyorlar.
HIV ve AIDS araştırmacıları bu ileri teknoloji ürünü tıbbi teknolojiyi kendi çalışmalarına uyguluyorlar. Nanoteknolojinin LGBT kültürel ve politik manzaralarında önemli rol oynayan HIV enfeksiyonlarını ve AIDS teşhislerini önleme ve iyileştirmede anahtar faktör olabileceğini umuyorlar.