Sezon Bitmeden Görmeniz Gereken 10 Sergi

1 - Şam'da Kayısı / Salt Galata / 23 Aralık 2015 – 21 Şubat 2016 Dilek Winchester ve Atıf Akın tarafından hazırlanan fanzin ve sergi projesi Şam'da Kayısı, sürgün dönemlerinin sanat üretimini sergiliyor. Suriye’de savaşın şiddetlenmesinden bu yana milyonlarca kişinin ülkeden iltica etmek zorunda kalmasından yani İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülen en büyük göç hareketinden yola …

1 – Şam’da Kayısı / Salt Galata / 23 Aralık 2015 – 21 Şubat 2016

unnamed

Dilek Winchester ve Atıf Akın tarafından hazırlanan fanzin ve sergi projesi Şam’da Kayısı, sürgün dönemlerinin sanat üretimini sergiliyor. Suriye’de savaşın şiddetlenmesinden bu yana milyonlarca kişinin ülkeden iltica etmek zorunda kalmasından yani İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülen en büyük göç hareketinden yola çıkılarak hazırlanmış bu proje.

Şam’da Kayısı, sanatçı, yazar ve entelektüeller tarafından Arapça, İngilizce ve Türkçe dillerinde yayıma hazırlanan, aynı adlı bir dizi fanzin ile bunlara eşlik eden çeşitli eser ve belgelerden oluşuyor. Bu projeyle SALT Galata’nın, İstanbul’da mülteci ve yerleşik olan kültür üreticilerinin bir araya geleceği bir sosyal mekân olarak işlev göstermesi amaçlanmış. 15 sayılık fanzin, kamusal mekanlarda da dağıtılacakmış, ben meraklandım!


2 – Ressam Sabiha Rüştü Bozcalı / Salt Galata / 22 Aralık 2015 – 28 Şubat 2016

unnamed (1)
Beş yaşında annesinin teşvikiyle resme başlayan, Türkiye’nin ilk kadın illlüstratörlerinden Bozcalı’nın kültür tarihindeki rolüne ışık tutmayı amaçlayan sergide, çeşitli desen, resim, fotoğraf, günlük, mektup ve kartpostalları ile katkıda bulunduğu yayınlar yer alıyor.
15 yaşından itibaren farklı dönemlerde Berlin, Münih, Paris ve Roma’da; Lovis Corinth, Moritz Heymann, Karl Caspar, Paul Signac ve Giorgio de Chirico gibi dönemin tanınmış ressamlarının atölyelerinde çalışan Bozcalı, 1928-1929 yıllarında, İstanbul’daki Güzel Sanatlar Akademisi’nde Namık İsmail’in atölyesine devam etmiş.
Cumhuriyet Halk Partisi ve Halkevleri tarafından 1938-1943 yıllarında düzenlenen, belirli sanatçıların Anadolu şehirlerini resmetmekle görevlendirildiği “Yurt Gezileri”ne katılan Bozcalı, 1953’ten itibaren Milliyet başta olmak üzere Yeni Sabah, Hergün, Havadis, Cumhuriyet ve
Tercüman’da gazete ressamı olarak çalışmış.
Marifetli Sabiha Hanım’ın hayat yolculuğu oldukça farklı, bence kaçmayacak bir serge.


3 – The Art of Banksy / Global Karaköy / 14 Ocak – 29 Şubat 2016

unnamedXYZZE3ND
Modern çağın Picasso’su veya graffiti filozofu olarak adlandırılan ama kimliği belli olmayan Banksy’nin dünyaca ünlü 100 eseri 14 Ocak’ta Global Karaköy’de sergilenmeye başladı. Şimdilik 29 Şubat’a kadar süreceği kesin olan serginin uzatılma ihtimali de varmış. Siz gene de 29 Şubat’ı beklemeyin, belli olmaz. Ücreti 35 TL olan serginin biletlerini Biletix’ten ya da serginin girişinden temin edebilirsiniz.
Küratörlüğünü Steve Lazarides’in üstlendiği “The Art of Banksy” bugüne kadarki en büyük Banksy sergisi olma özelliği taşıyor. Bu sergide, Lazarides’in özel koleksiyonunun yanı sıra koleksiyonerlerden toplanan eserler de yer alıyor.
Ben gittim, gördüm, beğendim… Banksy’nin çalışmalarını para vererek görme fikri biraz saçma gelse de bu sergi kaçmaz!


4 – Yok Olmadan / İstanbul Modern / 13 Ocak – 5 Haziran 2016

unnamed32Z7N5OD
Doğa ve sürdürülebilirlik üzerine bir sergi. Farklı coğrafya ve dönemlerden sanatçıların sürdürülebilirlik kavramına bakışını ve doğayla ilişkisini yansıtan sergide, içinde yaşadığımız dünyaya ve ekolojik meselelere dair sanatsal tavır ve yaklaşımlar araştırılıyor. Serginin en dikkat çekici işi ise Yoko Ono’dan geliyor. Tabutlardan yükselen zeytin ağaçlarından oluşan bu “Ex It” isimli çalışmayı görebilmek için 5 Mart’a kadar İstanbul Modern’e uğramanız gerekiyor. Serginin geri kalan bölümü ise 5 Haziran’a kadar doğa ve sanatseverleri bekliyor.


5 – Kapıdan Giremezsen, Pencereden Gir / bomontiada / 19 Ocak—26 Mart 2016

unnamed (3)
Rodney Graham’ın zamansız video ve müzik üretimini içeren Türkiye’deki ilk kişisel sergisi; Kapıdan giremezsen, bacadan gir. Sergide, Graham’ın farklı tarihi karakterlere bürünerek, “özgünlük” veya “deha” gibi kavramlarla iç içe geçmiş sanatçı mitini alaşağı ettiği dört işi, “A Reverie Interrupted by the Police” [“Polisin Yarıda Kestiği Bir Düş”] (2003) ve Graham’ın üçlemesini oluşturan “Vexation Island” [“Can Sıkıntısı Adası”] (1997); “How I Became a Ramblin’ Man” [“Nasıl Avare Bir Adam Oldum”] (1999); ve “City Self/Country Self” [“Şehirli Benlik/Taşralı Benlik”] (2000) yer alıyor. Sergiyi 26 Mart’a kadar Salı ve Pazar günleri 13.00—21.00 arasında ziyaret edebilirsiniz.


6 – Babaların Elbisesi Hep Gri Mi Olur? / Galeri Zilberman / 8 Ocak – 5 Mart 2016

unnamed (4)

Faili meçhul cinayetlerde yakınlarını kaybeden yirmi sekiz ailenin bir araya gelerek kurduğu Toplumsal Bellek Platformu üyesi sanatçı Aylin Tekiner’in sergisi konusunu 12 Eylül döneminde gerçekleşen bir siyasi cinayetten alıyor. Bu cinayeti iki yaşındaki bir kız çocuğunun tanıklığıyla yorumluyor. Gölge tiyatrosu, video, animasyon, beden oyunculuğu ve görselleştirilmiş metinlerle sahnelenen tiyatronun yerleştirmesi için 5 Mart’a kadar Galeri Zilberman’a uğramalı!


7 – The Accidental Pursuit of the Stateless II / Gaia Gallery / 21 Ocak – 5 Mart 2016

unnamed (5)

Berlin’de yaşayan Ukraynalı Elektra KB’nin 21 Ocak’ta açtığı kişisel sergisi The Accidental Pursuit of the Stateless II. Sergide genelde orta yaşlı kadınlarla yaptığı video röportajlarından ve topladığı materyallerden yararlanmış. Ütopik ve distopik bir anlatım dilini benimseyen Elektra KB, sergisinde sosyo-politik devrime direnç gösteren topluluk The Catharas için bir ‘güvenli alan’ olarak yarı-dünya özelliği taşıyan ülke Theocratic Republic of Gaia’yı yaratıyor. Sergiyi 5 Mart’a kadar ziyaret edebilirsiniz.

8 – Zaman ve Mekana Bağlı Kalmak Neden / Galerist / 28 Ocak – 1 Mart 2016

unnamed (6)

53. Venedik Bienali ve MoMa gibi uluslararası platformlarda işleri sergilenen İngiliz sanatçı Shezad Dawood’un Türkiye’deki ilk sergisi “Zaman ve Mekana Bağlı Kalmak Neden”. Dawood, kendi çok kültürlü aile yapısını işlerine ve üslubuna da oldukça yansıtan bir isim. Film, neon ve resim tekniklerini kullanan, zengin bir teknik çeşitlilikle çalışan sanatçının bu sergisi, iki film ve bunlarla ilintili bir dizi büyük neon ile küçük tekstil işlerinden oluşuyor. Filmlerin uzantısı işlerle sanal ve “gerçek olan” arasında hipnotik bir çekim alanı yaratmayı başaran sergi, sanatçının gerçekle hayal arasında gezinen tarzına iyi bir örnek. 1 Mart’a kadar Galerist’e uğrayın derim.

9 – Dünyanın Gizemi / Pera Müzesi / 24 Şubat – 01 Mayıs 2016

unnamed (7)

Metafizik resim akımının öncüsü, 20. yüzyılın en sıra dışı sanatçılarından biri, Giorgio de Chirico ilk kez Türk sanatseverlerle buluşuyor. Sergide yaklaşık 70 resim, 2 litografi serisi ve 10 heykeliyle kapsamlı bir içerik sunuluyor. İtalyan bir anne ve babanın oğlu olarak Yunanistan’da dünyaya gelen de Chirico (1888-1978), babası Evaristo de Chirico’nun doğduğu kent olan İstanbul’u eserleri aracılığıyla ziyaret edecek. 1 Mayıs’a kadar sürecek sergiyi Pera Müzesi’nde ziyaret edebilirsiniz.

10 – Dance with Mannequins: Sevgililer Günü Özel Sergisi / Galeribu / 10 – 14 Şubat 2016

unnamed (8)

Görsel Sunum Tasarımcıları, Belkıs İsenç, Burcu Cansız, Erdal Güvenç, Kılıç Arslan, Ömer Sincer, Umut Yalım ve Ümit Temurçin Sevgililer Günü için “Dance with Mannequins” adlı proje için bir araya geliyor. Ümit Temurçin’in kreatif direktörlüğünü yaptığı Sevgililer Günü’ne özel projede, görsel sunum ve vitrin tasarımının sanatsal yaklaşımlarla yorumlandığı 7 farklı tasarım sergilenecek. Aşk’ın farklı bakış açılarıyla oluşacak yansımalarına tanıklık edeceğiniz sergi 10 Şubat Çarşamba günü, 19:30’da kokteyl ile açılacak ve 14 Şubat pazar akşamına kadar açık olacak. Sırf Mannequinlere olan özel ilgimden bile giderim bu sergiye 🙂

 

Yorumlar

Yorumlar

    Bir Yanıt Bırakın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir