Sadece LGBTİ+ Filmlerin Gösterileceği Sinema Salonu Açılıyor

Londra’nın ‘tek LGBTİ+ sineması’ bu yıl içinde Bermondsey’de açılacak. Sinema, geçen yıl Londra’nın yeni kuir barı The Rising SE1’i açan Simon Burke ve Piers Greenlees’in buluşu.

Londra biraz daha kuirleşmek üzere, zira şehir tek LGBTİ+ sineması olacağına inanılan bir sinemaya kavuşuyor.

Sinemanın adı lezbiyen film yapımcısı Dorothy Arzner’e atfen, The Arzner olacak. Arzner, 1928 yılında Manhattan Cocktail adlı sesli Hollywood filmini yöneten ilk kadın oldu. Aynı zamanda Amerika Yönetmenler Birliği’ne kabul edilen de ilk kadındı.

“Bildiğimiz kadarıyla bu, tüm Londra’daki tek LGBTİ+ sineması olacak” – Simon Burke.

The Arzner sinemanın yanı sıra bir kokteyl bara da ev sahipliği yapacak. Mekan, daha önce Londra’nın güneyindeki Bermondsey Meydanı’nda bulunan ve 2023 yılında kapanan bağımsız sinema Kino Bermondsey tarafından işgal edilen alanı devralacak.

Simon Burke, mekanın “bir kulüp olmadığını”, bunun yerine “gürültülü bir canlı müzik mekanı olmaktan ziyade insanların ağırlıklı olarak rahatlayabileceği güvenli bir alana sahip olmakla ilgili olduğunu” vurguladı. Sinemanın “art house ve bağımsız filmlere erişim” sunacağını söyledi.

Sinema açıldığında, yeni çıkan filmler de dahil olmak üzere LGBTİ+ ve bağımsız sinemanın yanı sıra “kuir sinemayı ilerleten üretken filmler ve daha az bilinen başlıklar” göstermeye odaklanacak. Göz ardı edilmiş veya unutulmuş”.

Burke yaptığı açıklamalara şunları ekledi: “Kuir mekânlar kapanmaya devam ederken, The Rising SE1’in gördüğü ilgi bizi çok şaşırttı. Bölgede daha fazla kuir alan yaratmak için deneyimimizi, uzmanlığımızı ve film geçmişimizi The Arzner’e taşımaya hazırız. İnsanların eğlence alanlarına eşit erişimini sağlamak açısından kritik bir öneme sahip olan bu mekanın tamamen erişilebilir olmasından da büyük memnuniyet duyuyoruz.”

“Greenlees ise: “Birleşik Krallık film endüstrisi dünya çapında saygı gören ve en önemli LGBTİ+ filmlerinden bazılarının yapımından sorumlu bir sektördür. Başkentte kuir sinema için yeni bir kültürel yuva sağlamaktan heyecan duyuyoruz.”