Trans Bireylere Çok Özel Destek!

İçerisindeki güzellik miktarı diğer model ajanslarıyla aynı, fakat misyonu hayli daha geniş bir ajans var karşımızda; Trans Models Agency, sadece dergi sayfalarını ve podyumları süslemek değil, trans bireylere medyada görünürlük kazandırmak ve toplumun transfobik güzellik anlayışını da yıkmak amacıyla ortaya çıkarılmış bir proje.

Caitlyn Jenner gibi ünlülerin trans kimliklerini açıklamaları, Laverne Cox gibi trans kadınların televizyon ekranlarında yerini alması ve Andrej Pejic, Lea T ve Hari Nef gibi trans modellerin ünlü moda evleriyle çalışması gibi gelişmelerle hız kazanan trans hareketi, tüm bu çabalara rağmen trans bireylerin gerek moda gerek diğer alanlarda iş bulmakta güçlük çekmesi engelini henüz aşmaya çok uzak. Trans Models Agency, kampanyalarıyla trans bireylerin toplumda görünürlüğünü artırmak ve toplumda çektikleri baskıyı bir nebze hafifletmek için kurulmuş bir oluşum.

Geçtiğimiz sene, kendisi de bir trans kadın olan Péche Di’nin kurduğu ajans, geçtiğimiz aylar içerisindeki model sayısını 19’a (10 erkek ve 9 kadın) yükselterek, trans modellerin moda dünyasında sesini duyurması açısından önemli bir adım attı.

(Péche Di)

Di, firmayı kurma amacının başta kişisel olarak yaşadığı deneyimlerden ortaya çıktığını söylüyor. 5 sene boyunca moda camiasında tutunmaya çalışıp pek çok firma tarafından reddedilen Di, bu sorunu sineye çekmek yerine 26 yaşında dünyada sadece 3 tane bulunan trans model ajanslarından birini, ‘Trans Models Agency’yi kuruyor.

Resmi olmayan istatistiklere göre her 500 bireyden birinin trans kimliğine sahip olduğu bir ülke olan Tayland’da doğan Di, diğer coğrafyalardakine oranla nispeten daha şanslı bir hayat geçirmiş. Hormon tedavisinin ucuz, östrojenin bedava ve estetik operasyonların oldukça yaygın olduğu bu coğrafyadan gelen Di, 16 yaşında hormon tedavisine başlamış. Kısa sürede ailesi tarafından kimliği keşfedilmiş ve desteklenmiş. Bedeniyle ilgili isteklerini gerçekleştirdikçe özgüveni artan Di, Tayland’daki trans güzellik yarışmalarına katılmaya başlıyor. Ardından 21 yaşında hayallerini gerçekleştirmek için New York’a geliyor ve gelmesinden bir ay sonra da ‘Miss Asia New York’ güzellik ödülünü kazanıyor. Asıl ünlenmesi ile Bruce Weber tarafından çekilen ve 17 trans modeli bünyesinde barındıran Barney’s reklam kampanyası ile olmuş.

(Shane Henise)

Daha kurulalı bir yıl dolmamasına rağmen Budweiser ve Smirnoff gibi multi-milyonluk markalarla çalışmış olan ajans, modellerini seçerken de birey olarak çabaları üzerinde duruyor; ‘Bizi ilgilendiren şey bu insanların kendi başlarına ne yaptıkları. Boyları umrumuzda değil. IQ’larını önemsiyoruz.’ diyor Péche Di.

Ajansın modellerinden Shane Henise bunun güzel bir örneği. Daha önce Laverne Cox’un sunduğu, trans deneyimini anlatan ‘The T Word’ adlı TV şovunda da yer almış olan model, aynı zamanda Columbia Üniversitesi’nde trans medya konularıyla da ilgilendiği lisansını tamamlıyor. ‘Komünitemi desteklemeyi seviyorum. Bu noktada medya çok önemli. Medya ve düşüncelerimiz hep elele giden şeyler.’ diye amacını açıklayan model, devam ediyor; ‘Yanlış bedende doğma temalı bakış açısını geride bırakmış olabiliriz, ama en son ne zaman televizyonda trans bir erkek gördünüz? Toplum, daha dürüst bir bakış açısı istiyor. Ve bence buna hazır da’.

(Allex)

Dünyada trans modeller için açılmış toplamda üç ajanstan biri olan Trans Models Agency’nin dışında geleneksel model ajansları da gitgide daha fazla trans modeli bünyesine almaya başladı. Ajansın üyelerinden, Vietnamlı model Vikki Lee, yine de imkanlarının oldukça kısıtlı olduğunu söylüyor; ‘Tıpkı 80li yıllarda her podyumda tek bir siyahi modelin olması gibi.’

Şirket, trans modelleri temsil ederken cinsiyetin transfobik, iki uçlu, kadın erkekle sınırlı cinsiyet ve güzellik anlayışından da uzak durmaya kararlı olduğunu söylüyor. Modellerden Allex, cinsiyet hakkındaki fikrimizi değiştirmemiz gerektiğini belirtip ekliyor; ‘Tam tamına bir cis* (doğumda kararlaştırılan cinsiyeti ile aynı cinsiyete sahip olan) birey gibi görünmek umrumda değil, sadece taş gibi görünmeye çalışıyorum. Feminen ya da maskülen estetiğe uyum sağlamak istemiyorum, sadece Allex olmak istiyorum. Bazıları bana bakıp kadın, bazılarıysa bana bakıp erkek olduğumu düşünebilir. Ama günün sonunda önemli olan benim nasıl hissettiğim.’

America’s Next Topmodel yarışmasının erkek yarışmacılarından biri olan Rhyan Hamilton da geçtiğimiz yaz Trans Models Agency’ye katılmış ve aynı dertten, heteronormativiteden muzdarip. Yarışmada hipermaskülen davranmaya zorlanması yüzünden rahatsız olup elemelerden çekilen Hamilton, yarışmadan hemen sonra cinsiyet onaylama sürecine başlamış. Modellik kariyerinin gerçek kimliğiyle, bir trans kadın olarak, devam ettirdiği ikinci bölümü olarak nitelendiriyor Trans Models Agency’yi.

(Vikki Le)

Ajans, portföylerini her Perşembe güncelledikleri bir YouTube serisi ile de genişletmiş. Trans Models kanalında yayınlanan ‘Spill the T with Vikki Le’ adlı şov, ajanstaki modellerle yapılmış ve moda ve trans deneyimi ile ilgili konularda olan röportajlardan oluşuyor. Eğlenceli şovun yapılış amacını ‘gerçek trans deneyimlerini yansıtmak’ olarak belirten Vikki Le, ‘Her trans birey ciddi olmayabilir. Biz de sizin gibi gülen, ağlayan, esprileri olan özgün bireyleriz.’ diyor. Trans bireylerin günlük hayatları, hayalleri, amaçları olduğunu göstermek serinin hedefi.

Modeller, görünürlüğü artırırken toplumsal önyargıları da değiştirmek istediklerini söylüyorlar. Daha çok siyahi ve Asyalı trans model ve diğer cinsel kimliklerden (genderqueer gibi) modelleri ajans bünyesine katmak istekleri arasında.

(Rhyan Hamilton)

Bu önyargı, diğer süpermodellerin de dikkatini çekmiş. Vakti zamanında siyahi oldukları için pek çok kapı yüzlerine kapanmış olan ve şu an dünyanın en çok kazanan modelleri arasında olan Naomi Campbell ve Iman, eski ajans çalışanlarından Bethany Harrison’la birlikte ‘Diversity Coalition’ projesini hayata geçirmeye itmiş. Koalisyon, beyaz olmayan ırklardan olan modelleri hiç kullanmayan tasarımcılara dikkat çekmek için kurulmuş. Şimdi ırk faktörünün yanı sıra cinsel kimlik faktörü de işin içinde; H&M ve Givenchy gibi dev markalar da bu taleplere kampanyalarında trans bireylere yer vererek yanıt verip, diğer modaevlerine örnek olmuş durumdalar.

Butik bir model ajansı olan ve bünyesinde trans model barındıran Front Management’ın direktörü Christian Alexander ‘Trans modellerin modada yeri büyük değil, fakat büyüyecek’ diyor; ‘hem müşteri kitlesini geliştirip hem de politik bir duruş sergilemek isteyen modaevleri için harika bir fırsat oluşturuyorlar’. Péche Di’nin 2016 için planladığı tamamen trans modellerden oluşan moda şovu bunlardan sadece biri. Bize de, Trans Models Agency ve pek çok diğer trans işverenin açtığı yoldan gelişecek olan trans görünürlüğünü artırma kampanyalarının artmasını umutla beklemek kalıyor.