Hilary Swank'ın Boys Don't Cry (Erkekler Ağlamaz) filminde Amerikalı trans bir erkek Brandon Tina'yı canlandırıp En İyi Kadın Oyuncu dalında Akademi Ödülü kazanmasının ardından 17 yıl geçtiğine inanmak gerçekten çok zor. Geriye baktığınız zaman filmlerde canlandırılan birçok trans karakterin birçok ödül törenine damga vurduğunu görüyoruz. Chris Sarandon'ın 1975'de Dog Day Afternoon filmiyle, Jaye Davidson'ın 1992'de …
Görmeniz Gereken 7 Trans Karakter
Hilary Swank’ın Boys Don’t Cry (Erkekler Ağlamaz) filminde Amerikalı trans bir erkek Brandon Tina’yı canlandırıp En İyi Kadın Oyuncu dalında Akademi Ödülü kazanmasının ardından 17 yıl geçtiğine inanmak gerçekten çok zor.
Geriye baktığınız zaman filmlerde canlandırılan birçok trans karakterin birçok ödül törenine damga vurduğunu görüyoruz. Chris Sarandon’ın 1975’de Dog Day Afternoon filmiyle, Jaye Davidson’ın 1992’de Crying Game filmiyle En İyi Yardımcı Oyuncu ödülüne aday olmaları buna bir örnek olarak verilebilir.
Son yıllarda trans rollerinde transların oynamasına dair bir lobi dönüyor dönmesine; ancak aşağıda örnekleyeceğimiz karakterleri canlandıran oyuncuların bir kısmı cisgender, bir kısmı değil. Onları birleştiren şeyse rollerini büyüleyici bir şekilde canlandırmaları.
7- Laurence – Laurence Anyways (2012)
Eşcinsel film yapımcısı Xavier Dolan Adele’in Hello klibindeki başarısıyla oldukça takdir kazandı, ama başarısını video klipten çok mükemmelliğe yakın ve düşündürücü filmlerindeki LGBTI karakterlere borçlu olduğunu söyleyebiliriz. Laurence Anyways filmleri arasında belki de en duygusal olanı. Montreal’de yaşayan yazar Laurance ile kız arkadaşı Fred’in arasındaki ilişki ve Laurence’in cinsiyet inşası sürecinde ilişkilerinin nasıl evrildiği üzerine kurulu senaryo izlemeye değer.
6- Bree – Transamerica (2005)
Umutsuz Ev Kadınları’ndaki Lynette Scavo rolüyle tanınan Felicity Huffman Transamerica’daki Bree rolüyle canlandırdığı karakter yelpazesini daha da genişletti. Huffman cinsiyet inşası ameliyatına girmeden önce hiç tanımadığı oğluyla geliştirdiği ilişkiyi canlandırmasıyla Oscar’ı kazanamasa da Altın Küre’yi evine götürmeyi başardı.
5- Rayon – Dallas Buyers Club (2014)
1980’lerdeki AIDS krizinin doruğunda HIV-pozitif, uyuşturucu bağımlısı Rayon karakterini canlandırdığı nefes kesici bu dramadaki rolüyle Jared Leto En İyi Yarcımcı Oyuncu Oscarı’nı kazandı kazanmasına; ancak trans rolünü trans bir oyuncunun oynaması gerektiği eleştirilerinden kurtulamadı.
4- Lili – The Danish Girl (2015)
The King’s Speech ve Les Miserables gibi filmlerle Oscar’a alışkın olan yönetmen Tom Hooper, bilinen ilk cinsiyet inşası ameliyatını geçiren kişi olan Danimarkalı ressam Lili Elbe’nin oldukça iyi çekilmiş biyografik filmi Danimarkalı Kız ile yeniden ödüle yakın gözüküyor. Eddie Redmaybe Lili karakteriyle En İyi Erkek Oyuncu, Alicia Vikander ise Lili’nin ameliyattan önceki karısı, daha sonra en yakın arkadaşı olan Gerda rolüyle En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ına aday.
3- James – 52 Tuesdays (2014)
Bu Avustralya dramasının konusu ergen bir çocuğa ebeveynlik yaparken aynı zamanda cinsiyet inşası sürecinde olmanın stres dolu deneyimi. Erken olgunlaşan 16 yaşındaki Billie lezbiyen annesi Jane cinsiyet değiştirip James olmaya karar verdiği sıralarda babasına taşınır. Gelecek yıl içinde ebeveyn ve çocuğu beklenmeyen şeyler yaşarlar ve birbirlerini her salı akşamı kontrol etmek üzere sözleşirler. Filmde James rolü cinsiyetini tanımlamayı reddeden Del Herbert-Jane tarafından canlandırılıyor.
2- Alexandra – Tangerine (2015)
Transeksüellikle ilgili çekilmiş filmler içinde en çok gündeme gelenlerden Tangerine’in Oscar adaylığı üzerine birçok acımasız eleştiri yapılsa da bu trans oyuncu Mya Taylor için bu adaylığın kendini tanıtması için büyük bir fırsat olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
1- Sin-Dee Rella – Tangerine (2015)
Mya Taylor Tangerine ile oldukça iyi bir iş başardı; ancak hemcinsi trans yıldız Kitana Kiki Rodriguez filmin asıl yıldızı. Canlandırdığı Sin-Dee-Rella (güzel ad değil mi?) karakteriyle sevgilisi tarafından aldatılan, nefret, sevgi, narinlik ve agresifliği sırasıyla oldukça güzel canlandırarak oldukça düşündürücü ve duygu dolu bir işe imza attı. Belki bir gün kendisini En İyi Kadın Oyuncu ödülüyle görürüz – bunu hissedebiliyoruz!
Kaynak: Gaystarnews