Eşcinsel Namus Davası: ‘O babayı Irak’tan Alalım’

Marmara Üniversitesi Fizik Bölümü öğrencisi Ahmet Yıldız (26), cinsel yönelimini babası Yahya Yıldız’a söylemeye karar verdi. Telefon etti, “Eşcinselim” dedi. Babası bu konuşmadan sonra kendisini öldüreceğini söyledi. Tehditler arttığında Ahmet Yıldız, babası hakkında Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu, bir sonuç alamadı.   ADRESİ ZAHO Bir yıl sonra 15 Temmuz 2008’de Üsküdar’da otomobilindeyken babasının silahlı …

Marmara Üniversitesi Fizik Bölümü öğrencisi Ahmet Yıldız (26), cinsel yönelimini babası Yahya Yıldız’a söylemeye karar verdi. Telefon etti, “Eşcinselim” dedi. Babası bu konuşmadan sonra kendisini öldüreceğini söyledi. Tehditler arttığında Ahmet Yıldız, babası hakkında Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu, bir sonuç alamadı.

namus

 

ADRESİ ZAHO

Bir yıl sonra 15 Temmuz 2008’de Üsküdar’da otomobilindeyken babasının silahlı saldırısına uğradı, hayatını kaybetti. Avukat Fırat Söyle, davaya müdahil oldu. Yahya Yıldız’ın, polisin yaptığı teknik takipte cinayetten üç ay sonra Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Zaho kentine firar ettiği anlaşıldı. 2012’de Interpol, kırmızı bülten çıkardı. Bültende Yahya Yıldız’ın yaşadığı yer olarak Irak-Zaho gösterildiği halde yakalanması için Türk makamları tarafından bugüne kadar herhangi bir adım atılmadı

AİLE MECLİSİ KARARI VAR’

Söyle, babanın yakalanıp ceza almasının adalet için yetmeyeceğini söylüyor. Yıldız’ın öldürülmesinin, annesi ve dedesinin de yer aldığı aile meclisi kararıyla alındığını, babasının bu mecliste tetikçi olarak seçildiğini anlatıyor: “Dedesi yaşıyor mu bilmiyorum ama annesi hâlâ sağ, diğer aile üyeleri de. Savcılık hepsi hakkında takipsizlik kararı verdi.”

‘Eşcinsel mekruhtur’ zihniyeti

 Avukat Fırat Söyle: “Bu ülkede eşcinsel olmak, kabul ve tahammül edilemez bir durum. Bu insanların mekruh olduğu, öldürülmesi gerektiği söyleniyor, yazılıyor. Cinsel yönelim söz konusu olduğunda ne Meclis, ne hükümet bir işlem yapıyor. Toplumda kadına karşı var olan önyargı, erkek olup da sonradan kadın gibi olanlara karşı daha kötü sonuçlara yol açıyor. En son örneklerini de LGBTİ yürüyüşüne karşı tehdit, siyasi tavır ve yasaklamalarda gördük.”

Kaynak: Hürriyet

Yorumlar

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir