Ira Sachs’ın yeni filmi ‘’Little Men’’ eşcinsellerin yer aldığı filmlerden umulduğu gibi seksi veya duygusal değil. Bu durum Louisa May Alcott’un 1871’de çıkardığı romanı Little Men ve Alcott’un 1868’deki ‘’Little Woman’’ kitabıyla kıyaslanmasını önlüyor. Fakat Sachs’ın 13 yaşındaki erkeklerin arkadaşlığını paylaştığı hikayesi Alcott’un aile dinamiklerine ve genç erkeklerin eğitimine olan bakış açısını, topluma daha geniş …
Ira Sachs Son Filminde Gay Toplumsal Gerçekliğini Ele Aldı
Ira Sachs’ın yeni filmi ‘’Little Men’’ eşcinsellerin yer aldığı filmlerden umulduğu gibi seksi veya duygusal değil.
Bu durum Louisa May Alcott’un 1871’de çıkardığı romanı Little Men ve Alcott’un 1868’deki ‘’Little Woman’’ kitabıyla kıyaslanmasını önlüyor.
Fakat Sachs’ın 13 yaşındaki erkeklerin arkadaşlığını paylaştığı hikayesi Alcott’un aile dinamiklerine ve genç erkeklerin eğitimine olan bakış açısını, topluma daha geniş bir açıda bakacak şekilde güncelliyor. Jake (Theo Taplitz) oyuncu olmak istiyor ve Tony (Michael Barbieri) oyunculuk okuyor, ikisi de Manhattan’da LaGuardia Lisesine devam ediyor. Onlar okulda yeteneklerini geliştirmeyi umuyorlar. Aile baskısıyle genç erkekler ilişkilerini görünür bir şekilde yaşaması engelleniyor.
Uzun saçlı, duygusal Jake’in eşcinsel olduğunun ortaya çıkaracağı açık fakat büyük ihtimalle Tony için bu söz konusu değil. Sachs yetimhanede büyümüş iki gencin fiziksel ve duygusal cinsellik barındıran bağı göstermekten kaçınıyor.
Sachs Amerika’nın en aktif, eşcinsel ve bilinçli sinema yapımcısı olabilir. Sachs, feminizm barındıran Forty Shades of Blue veya eşcinsel genç çifti ele alan Keep the Lights On filmiyle, yaşlı eşcinsel bir çiftin olduğu Love is Strange ve eşcinsellere yönelik ırkçılığı gösteren en iyi filmi Delta ile toplumun marjinalleştirilip dışlanmış kesimleriyle, cinsiyet rolleriyle (eşcinsel olmayan evlilikler dahil olmak üzere) ilgilendiğini gösteriyor.