Türkiye’de Kadın Olmak…

“Olmak” yazdığıma aldanmayın, bu topraklarda olmaya çalışmak! daha doğru olacaktır.

Kadının adının olmadığı güzel ülkemde, sinirlerimizi yerinden hoplatacak, tüylerimizi diken diken edecek bir haberle güne başladık. Ayşegül Terzi ismini kendi adıma konuşursam sanıyorum uzun bir süre unutamayacağım. Hani bazen izlediğini anlarsın, ama böyle bir anlamak istemezsin, “şaka olsun ya, şaka dimi bu ? evet evet şaka” derken bulursun ya kendini, işte aynen öyleyken, haberleri aktaran spikerin gayet ciddi ve net !

Olduğu gerçeği yüzümde patlıyor. Sonra beynim yanıyor kal geliyor, bir duraksama, nerede olduğunu unutma, işte öyle bir hal.. Sonrası bende küfür kıyamet! Peki ama kime ?!! Gencecik bir kadın Ayşegül. Özgür hür iradesinin olduğunu düşünmesi de normal değil mi? Yani kim şort giydi diye yüzüne tekme yiyeceğini düşünür ki !??

Metrobüse biniyor ve sonrası bildiğiniz, okuduğunuz gibi. Vallahi şaka değil. Peki Ayşegül’ün o güzel yüzüne, pis, iğrenç, adi uzuvlarını dokunduran “erkek” demeye 1 milyon şahit gereken “varlığa” mı kızacağım, yoksa videoda olay anı ve sonrası otobüste olan, buna tanıklık edip, yerlerinden 2.01 cm bile kalkmayıp, bu herife müdahale etmeyen insanlara mı kızmalıyım, bilemedim.

Hatta o kadar kızmanın ötelerinde dolaştım ki, neredeyse tekme atan, gözümde 2. sıraya gerileyecekti ! Düşünün artık. Hangi hayal aleminde, neyin kafasını yaşadıklarını anlayamadığım insanlar öylece bakıyor ! Baktıkça bakıyor, şoförün en ufak bir müdahalesi yok.

Bir film izliyoruz adı “Komedi” yok bu olmadı, bu olsa olsa ” Kara Mizah” falan. Saçınız varsa yolunuz, ağzınız varsa küfür ediniz, lakin kime ? hangisine ? nereye ? bu adamın peşini bırakmamamız gerekiyor, hatta baya baya gündeme oturmalı ve uzun süre orada kalmalı. Tehlikenin farkında mısınız ?! çok geçmiş olsun sevgili Ayşegül. Bu olayın peşinde olacağız ve bırakmayacağız bilesin.