‘Cinsel Yönelimleri Aşağılamak İçin İncil’i Kullanmayın…’

Hristiyan Papaz, sağlıkla ilgili konulara danışmak için 2000 yıl önce yazılmış tıp kitaplarını kullanmamamızla aynı sebepten dolayı, cinsel yönelimleri anlamak için de İncil’i kullanmamamız gerektiğini söyledi. Hristiyanlar, kendini ön yargılarının onayını Tanrı’dan almak için her çareye başvuracak. Bu durum aslında epey şaşırtıcı ve eşit derecede üzücü. İsa Peygamber’in izinden gidenlerin, LGBT olarak tanımlanan bireylere ayrımcılık …

Hristiyan Papaz, sağlıkla ilgili konulara danışmak için 2000 yıl önce yazılmış tıp kitaplarını kullanmamamızla aynı sebepten dolayı, cinsel yönelimleri anlamak için de İncil’i kullanmamamız gerektiğini söyledi.

Hristiyanlar, kendini ön yargılarının onayını Tanrı’dan almak için her çareye başvuracak. Bu durum aslında epey şaşırtıcı ve eşit derecede üzücü.

İsa Peygamber’in izinden gidenlerin, LGBT olarak tanımlanan bireylere ayrımcılık yapmak, ötekileştirmek ve aşağılamak için kutsal kitabı kullanmaya girişimlerini her gün izliyor ve okuyoruz.

En uzun süreli, en şiddetli, en teolojik çalışmalarla ilgileniyorlar, Tanrı için gay olmanın sorun, İncil’in de bunun kanıtı olduğunu haklı çıkarma çabasıyla, burnu havada ve kendilerinden emin bir şekilde konuyla ilgili gerçekleri görmezden geliyorlar.

Bunu büyük bir yetkiyle, sarsılmaz bir güvenle, düşünce ayrılıklarına tolerans göstermeden yapıyorlar.

Hristiyanların bu güne kadar yaptığı en güvensizlik veren şeylerden biri bu.

 ‘Ne yazık ki, yeterli değil’

Gerçekte, İncil’in 31,102 ayetinden sadece aslına uygun bir kısmı homoseksüaliteden bahsediyor ve cinsel ilişkiden söz edilenler bile, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim olarak bildiklerimizle biraz olsun benzemiyor.

Bunun sebebi çok basit, böyle kompleks fikirlerde, gezegenin şeklinde ya da insan vücudunun işleyişinde, ya da yer çekiminin doğasında olduğu gibi, yazarların anlaşılması zordur.

Bu kabul edilebilir. Önceden beynin nasıl çalıştığı hakkında insanların en ufak bir fikri yoktu ve sadece davranışları gözlemleyebiliyorlar ve cinsel kimliğin kapsamını hayal edebiliyorlardı.

Bu, insan cinselliğindeki karışıklıkları ele almak için, İncil’i kullanma girişiminin en büyük kusurudur.

İncil gökyüzünden düşmedi ve Tanrı’nın yazarlık yeteneklerinin olduğu ilahi bir diktatörlük ürünü değildi.

66 kitaplık, genişleyen, sözlü olarak korunan ve ardından yüzyıllar boyunca birbirinden farklı, büyük ölçüde anonim, çok sayıda insan tarafından, birçok dilde, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim konseptlerinin, sadece en ilkel seviyede oluştuğu zamanlarda kağıda dökülen bir kütüphane.

İncil zamanının ve kültürünün bir ürünü ve yazarlarının doğasında var olan sınırları içeriyor.

Bunları kabul etmek, bir saldırı ya da isyan değil. Kutsal metinimize karşı dürüst olmak demektir. Hatta aşırı tutucu ve muhafazakarlar bile bunu anlıyor.

Ortodoks Hristiyanların kölelik, kadın hakları, zihinsel rahatsızlıklar ve boşanmaya olan anlayış ve yaklaşımları, zamanla öğrenilenlerle beraber evrildiğini görüyoruz.

Eşlerimizi aldatmamamızın ya da sarhoş olanları ahlaksızlıkla suçlamamamızın, ya da dünyanın dümdüz olduğunu ve cehennemin de onun altında olduğunu düşünmememizin sebebi bu.

Kutsal kitabın ayrıştırılmış birkaç satırı hakkında aralıksız tartışmamızın sebebi bu, bu ayetler cinsellikle ilgili kapsamlı soruları cevaplıyormuş gibi, yanlış yönlendiriliyor ve metinler yanlış kullanılıyor.

Ayrımcılığı ve bağnazlığı meşrulaştırmak, bu metinlerin çok küçük bir kısmının kullanılması kayıtsızlık ve sorumsuzluktur.

Dolaşım sistemini anlamak için 2000 yıl önce yazılmış tıbbi metinlere ya da evrenin sırlarını çözmek için antik hiyerogliflere güvenmediğimiz gibi, cinsiyet kimliğini ve cinsel yönelimi anlamak için de İncil’e güvenmiyoruz

Zamanla çok şey öğrendiğimiz için bunların bize yeterli gelmeyeceğini biliyoruz.

Vücutlarımızı cerrahların ellerine teslim ettiğimizde, görevin zorluğundan dolayı bütün bilgi birikimlerini, çalışma ve deneyimlerini masaya getirmelerini istiyoruz.

1.yüzyılda bilinenlerle bugün yetinmeyiz. Aslına bakarsanız, eskimiş, teknolojik ve entellektüel olarak değerini yitirmiş her şeyi talep ediyoruz. Dengede bir yaşam için bu en güvenilir yol.

Yorumlar

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir