BM’nin LGBT Hakları Uzmanını Kaldırmaya Teşebbüsü Yenilgiye Uğradı!

LGBT hakları konusunda, Birleşmiş Milletler uzmanının kaldırılmasına yönelik bir başka girişim de yenilgiye uğradı.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi, Haziran ayında, ‘cinsel yönelime ve cinsel kimliği temel alan şiddet ve ayrımcılığa’ dikkat etmek üzere bağımsız bir LGBT uzmanı seçti.

Taylandlı profesör Vitit Muntarbhorn, global LGBT toplumunun zarar gördüğü konuları araştırmaya başladı.

Bu hafta, Rusya, Çin ve bir takım Afrika ülkeleri gibi, bu duruma şiddetle karşı olan ülkeler, İnsan Hakları Konseyi’nin, LGBT uzmanlarının çalışmalarını süresiz olarak durduracak yıllık raporunda sürpriz bir değişikliğe gitti.

Değişiklik için 77 ülke lehte oy kullanırken, 84’ü karşı oy, az sayıda ülkeyse çekimser oy kullandı.

Dünyadaki 157 ülkeden 870 insan hakları örgütü, Genel Kurulda temsil edilen hükümetler, bilirkişinin çalışmalarına devam etmeye çağıran açık bir mektup imzaladı.

Sonuç, Uluslararası Lezbiyen, Eşcinsel, Biseksüel, Trans ve Intersex Derneği tarafından memnuniyetle karşılandı.

ILGA’nın Sekreter Yardımcıları General Helen Kennedy ve Ruth Baldacchino şunları söyledi, ‘Görev süresinin bir kez daha güvence altına alınmasından dolayı çok memnunuz.’

‘Devletler bir kez daha, insan hakları ihlallerinin, cinsel yönelimine ve cinsel kimliklerine dayalı olarak izlenmesinin önemini yeniden teyit etti. Bu da, herkesin özgür ve eşit muamele gördüğü bir dünyaya doğru önemli bir sıçrayış oldu.’

ILGA’daki BM Program ve Müdürü André du Plessis, ‘Devletlerin İnsan Hakları Konseyi’nin yetkisine saygı duyma gereksinimini vurgulayarak, dünyanın dört bir yanındaki insan hakları savunucularının neler yapabileceklerini takdir ediyoruz.’ Dedi.

Genel Kurul, kararların seçici bir yaklaşımla engelleneceği, ya da erteleneceğine ilişkin Konsey’in yıllık raporunu yeniden açarsa, Konsey’e Genel Kurul tarafından verilen yetkiyi kökten kazır ve tüm insan hakları çerçevesi için tehlikeli bir emsal oluşturur.

ILGA İcra Direktörü Renato Sabbadini,’İnsan Hakları Deklarasyonu’nun açıkça belirttiği gibi, ‘Toplumlarımızın her insanın haysiyet ve haklar bakımından özgür ve eşit doğduğundan emin olmak için, her zamankinden daha fazla müttefike ihtiyacımız var.’