Genel Af Örgütü, İnterseks Çocuklar Üzerindeki “İnsan Hakları İhlallerini” Kınadı

Uluslararası Af Örgütü’nden yayınlanan yeni bir rapor, interseks çocukları insan haklarının ihlali olarak “normalleştirmek” için yapılan cerrahi uygulamaları kınadı. “Öncelikle , Zarar Vermeyin” adlı rapor, Almanya ve Danimarka’ya odaklandı. Bulgulara göre, interseks çocukların cinsiyet kalıplarına uyması için acil olmayan ve geri dönüşü olmayan ameliyatlara tabi tutulduğu belirtildi.

Raporda, “Bu müdahaleler çocuğun hakları, fiziksel ve bedensel dürüstlük hakkı ve ulaşılabilir en yüksek sağlık standardı hakkı da dahil olmak üzere insan haklarını ihlal edebilir” dendi.

En yaygın cerrahi işlemler arasında klitorisi gizlemek veya büyütmek, yumurtalıkları çıkarmak ve vücudun görünümünü feminize etmeyi amaçlayan kozmetik vajinal cerrahi işlemler var. Rapor, bu ameliyatların çoğunun sinir hasarı, yara izi ve ağrı riski taşıdığını ve hastaların yaşam boyu hormon tedavisine ihtiyacı olabileceğini belirtti.

Danimarka’da Stine adlı interseks bir kadın şunları söyledi:

Bana doktorun yardım etmek istediği tek şey testosterondu, benden “bir adam” yaratmaktı.

Bu tür ameliyatları yaşayan insanların birçoğu hem o esnada hem de sonrasında olumsuz fiziksel ve psikolojik sonuçlara katlanmak zorunda kalıyor. Af Örgütü, bazı durumlarda ameliyat için medikal bir amaç olmasına karşın, genellikle çocuğun ikili bir cinsiyet sistemi idealine oturtulması için yapıldığını iddia etti.

Operasyonlar, çocuğa “standart” cinsiyet seçeneklerinden birini seçtirterek, gelecekte zorbalığa maruz kalmayı önleyecek şekilde haklı kılınmaktadır.

Rapor şöyle devam ediyor;

Bu gerekçeler, derin yerleşmiş cinsiyet kalıplarına dayanıyor: Çocuklar heteroseksüel olmaları için yetiştiriliyor ve bedenleri toplumsal cinsiyete uygun olmayan çocuklar bunun sonucu olarak psikolojik hasar görüyor. 

Almanya’da çocukken operasyon geçiren Sandrao, Uluslararası Af Örgütü’ne şunları söyledi;

Tıp mesleği sadece bu ikili cinsiyet sisteminde düşünüyor. Çocuğunuzun normal olduğunu ve sağlıklı bir şekilde büyüyeceğini söylemek yerine, yanlış bir şey olduğunu ve bunu ameliyatla düzeltilebileceklerini söylediler. 

Ebeveynler kendi çocuğunun tıbbi işlemlerine karar vermek için yeterli bilgiye sahip değil ve çocuklarının tedavi gördükten sonra herhangi bir psikolojik destek aldırmıyorlar.