Eşcinsel Erkek, Düğününe Katılmayan Ailesine Öyle Bir Mektup Yazdı Ki..

Bu eşcinsel adamın, düğününe katılmayan ailesine mektup sizi göz yaşlarına boğacak. Yazar Patrick Bradley, üç yıl önceki düğününe katılmayan ailesi hakkındaki hislerini açıkladı. Düğünden sonra görüşseler bile nadiren konuştuklarını belirten Bradley, o stresin hala hayatını etkilediğini söylüyor. Mektubu yazma nedeni Bradley, ailesine hislerini açıklamak ve hikayenin kendi tarafını göstermek istediğini söylüyor. TheGayFoodie.com'un kurucusu Bradley, ailesinin neden …

Bu eşcinsel adamın, düğününe katılmayan ailesine mektup sizi göz yaşlarına boğacak.

Yazar Patrick Bradley, üç yıl önceki düğününe katılmayan ailesi hakkındaki hislerini açıkladı.

Patrick Bradley ve eşi David

Düğünden sonra görüşseler bile nadiren konuştuklarını belirten Bradley, o stresin hala hayatını etkilediğini söylüyor.

Mektubu yazma nedeni

Bradley, ailesine hislerini açıklamak ve hikayenin kendi tarafını göstermek istediğini söylüyor.

TheGayFoodie.com’un kurucusu Bradley, ailesinin neden olduğu hala devam eden acıyı tarif edecek açık bir mektup yazdı.

Ailesinin tahammülsüzlüğünün, dünyanın LGBT hakkında ne kadar ilerlese de bir bireyin cinselliğinin hala reddedilme ile sonuçlanmasına örnek olabileceğini ve acı ile sonuçlanabileceğini söylüyor.

Mektup bir açıklama ile başlıyor

Sevgili anne ve babam,

Düğünümde bulunmama kararını verişinizin üstünden 890 gün geçti. Bunun hakkında konuşabilmem niye bu kadar uzun sürdü bilmiyorum. Belki de geniş ailemizin ne söyleyeceğinden ve ne düşüneceğinden korkmuşumdur. Ya da belki de gece gündüz hakkında düşündüğüm şu anki güzel ve muhteşem ailemi kaybedeceğimden korkmuşumdur.

Fakat artık zamanı geldi çünkü 890 gündür varlığınız bana dadanıyor. Daha doğrusu yokluğunuz. Her gece sizi düşünmekten yoruldum. Bu gece ise beni uyandıran ve geri uyutmayan korkunç bir rüya gördüm.

Üç saatlik bir uykuyla sabah 6:22’de size bu mektubu yazıyorum. Biliyorum ki bu mektubu yazmak beni uzun bir iş gününden önceki düzgün bir uykudan alıkoyuyor fakat az huzurla işe gitmektense az uykuyla gitmeyi yeğlerim.

Ailedeki kimseyi dışarıda bırakmamak için konuya dahil olmuş herkese bu mektubu gönderiyorum. Evliliğimden önce size yaptığım son ziyarette neler olduğunu herkesin bilmesini istiyorum.

Mektubum intikamla alakalı değil

Bu mektubu (öyle görünse bile) intikam amaçlı değil; arkadaşlarımın, yeğenlerimin ve vaftiz oğlumun yanındayken sahip olduğum huzursuzluktan yorulduğum için yazıyorum. “Ailenin iyiliği için” ikinize de “resmi” davranmaktan yoruldum. Gönülsüzce gönderdiğim doğum günü hediyelerinden ve kocama hiçbir şey olmamış gibi gösterme cesareti göstermekten yoruldum.

Sanırım artık aileye hikayenin ben tarafını anlatma zamanı geldi, çünkü eminim ki siz kendi tarafınızı çoktan anlattınız. Her şeyin açık ve net olmasını istiyorum, böylece sizin geleceğinizi öğrendiğimde ekmeye çalıştığım aile toplanmalarında sizi gördüğümde huzur ve öz güven hissedebileceğim.

13 Mayıs 2013, anneler gününden bir gün sonra New Jersey’e sizi yemeğe çıkarmak üzere yola çıktım çünkü bir gün önce işte bulunmak zorundaydım. Beni tren istasyonundan aldınız ve çocuklara doğum günü kartı almak için bir yerde durduk.

Yolda size Michael’in geniş ailesinden bahsettim. Onların Georgia’dan Colorado’ya yola çıktıklarını ve sizinle tanışmak için can attıklarını söyledim. Sizse bana düğüne gelmeyeceğinizi söylediniz. Ben sakinliğimi korudum çünkü bu büyük gün için fikrinizi değiştirebileceğimi düşünüyordum.

Yargı zamanı

Doğum günü kartlarını aldıktan sonra İncil’den örnekler vermeye başladınız.

Arabaya vardığımızda ise bir meleğin size, “Patrick için dua etmeyi bırakın! O çoktan cehennemde.” demesinden korktuğunuzu söylediniz. O an son çare olarak size dinleyeceğinizi umduğum bir uyarı vermem gerektiğine karar verdim.

Size sakince ve açıkça eğer düğünüme gelmezseniz düğünden sonra beni bir daha göremeyeceğinizi söyledim. Ne tatilde, ne doğum günlerinde, ne hastanede ne de cenazede. Ardından duyduğum şey ise beni adeta şok etti. Oldukça hazır bir şekilde “Biliyoruz.” dediniz.

“Babanla dün gece bu konu hakkında konuştuk ve çoktan kabullendik. Seni tanrıya geri vereceğimize karar verdik.” dediniz ve arada buraya yazmamam gereken şeyler söylediniz.

Şok içinde orada otururken basit bir şekilde sıradaki konuya geçtiniz:”Sanırım artık yemeğe gelmek istemiyorsun.”

Tren istasyonuna gitmek için arabanın kapısını açtığımda bana, “Seni tren istasyonuna bırakalım. Bu senin için yaptığımız son şey olsun.” dediniz. Son söyledikleriniz hakkında yanlış anladığımı düşündüğüm bir şey kaldıysa bile hepsini açıklığa kavuşturdunuz.

Telafi için bir şans

Anne ve Baba: Düğünüme katılmayarak beni ve kocamı yani şu anki ailemi reddettiniz. Karşılık olarak ise ben de, ben ve ailemi reddeden herkesi reddediyorum. Fakat size çözüm sunuyorum.

En gencinden en yaşlısına bütün ailenin önünde yaptığınızın yanlış olduğunu ve düğünde bulunmanız gerektiğini kabul ederseniz ikinizi de affedeceğim. Çünkü bu yaptığınızın utanılacak bir şey olduğunu düşünüyorum. Bir aileyi parçaladınız. Fakat kalbimi en çok kıran şey ise, bu olayın henüz anlayacak yaşta olmayan aile küçüklerimizin aklında bıraktığı sonuç. Bu sonuç “Patrick kötü biri.” ya da “Patrick yanlış bir şey yapmış olmalı çünkü büyükannem onun düğününe gitmedi.” olabilir. Burada utanması gereken kişilerin siz olduğunu düşünüyorum, ben değil.

Herkesin her şeyi bilmesini istiyorum. Belki de bu gece sonunda deliksiz uyuyabileceğim.

En iyi dileklerimle,

Patrick.

 

Yorumlar

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir