2017 yılındayız. 10 yılı aşkın bir süredir mesajlaşmak çok yaygın kullanılan bir iletişim şekli. Şimdiye dek kuralları öğrenmiş olmamız gerekiyor (ve evet, mesajlaşmanın da kendine has değişmez kuralları var). Ancak görüyoruz ki bir sürü eşcinsel erkek hala nasıl mesajlaşmaları gerektiğini “anlamış” gibi görünmüyor. Bu yüzden sizlere bu eşsiz mesajlaşma rehberini hazırladık. Hayrını görün! Ünlem İşaretini …
8 Maddede Eşcinsel Erkekler İçin Mesajlaşma Rehberi
2017 yılındayız. 10 yılı aşkın bir süredir mesajlaşmak çok yaygın kullanılan bir iletişim şekli. Şimdiye dek kuralları öğrenmiş olmamız gerekiyor (ve evet, mesajlaşmanın da kendine has değişmez kuralları var). Ancak görüyoruz ki bir sürü eşcinsel erkek hala nasıl mesajlaşmaları gerektiğini “anlamış” gibi görünmüyor.
Bu yüzden sizlere bu eşsiz mesajlaşma rehberini hazırladık. Hayrını görün!
- Ünlem İşaretini Kullanın!
Onlar sizin en iyi dostlarınız aslında! Kullanın onları!! Ne yazdığınızın cidden bir önemi yok, yine de kullanın!!! Geçtiğimiz yıl bu durumu destekleyen bir araştırma yapıldı. Washington Post “Bir çalışma mesajları nokta ile sonlandırmanın berbat olduğunu doğruladı.” adlı bir makale yayınladı. Makalede de yazdığı gibi “Binghamton Üniversitesi’nden Celia Klin’in önderlik ettiği araştırmacılar nokta ile biten mesajların daha az samimi bulunduğunu ve bu mesajları gönderenlerin muhtemelen kalpsiz olduğunu rapor etti.” Yani BUNA BİR SON VERİN! Samimi olun ve bir kalbiniz olduğunu hatırlayın. Ünlem işaretini kullanın!
- Eğer Meşgul Değilseniz Cevap Yazın
Anlıyoruz. Arkadaşlarınızda dışarıya çıktınız ve kabalık etmek istemiyorsunuz, bu yüzden cevap yazmıyorsunuz. Tamam. Sorun yok. Hem de hiç. Ama sorun zaten bunda değil. Eğer yatağınızda uzanmış televizyon seyrediyorsanız ve mesaj geldiğinde “Amaaan, sonra cevap yazarım.” diyorsanız işte bu bir sorundur. Siz kim oluyorsunuz yahu?
- Tam Mesaj Yazmaya Başlamışken Birden Vazgeçip Silmeyin
Bu son derece acımasızca bir davranış. Hele ki hoşlandığınız bir erkeğe bunu yapıyorsanız. Tam cevap yazıyorsunuzdur, karşınızdaki kişi de yazıyor olduğunuzu belirten o üç nokta işaretini görür ve sonra birden o işaret kaybolur, cevap yazmasınız. Ne kalpsizlik ama. Tam bir canavarsınız!
- ‘Tamam’ ve ‘Peki’ Gibi Pasif Agresif Olarak Algılanacak Kısa Cevaplar Yazmaktan Kaçının
Öncelikle pasif agresif olmayın. Sonraysa lütfen kolaylıkla pasif agresif olarak anlaşılacak mesajlar göndermeyin. Bu tek kelimelik kısa cevaplar gerçekten çok zalimce. Ne düşündüğünüzü hiç mi hiç yansıtmıyorlar ve gerçekten sinirli olup olmadığınızı da anlayamıyoruz.
- Uygun Bir Ölçüde Heyecanınızı Belli Edin
Eğer biri sizi heyecanlandıran bir şey söylerse karşılığında da CAPS LOCK ile yazılmış bir cevap bekler. Hatta bir dünya ünlem işareti de olsa fena olmaz. Bir de üstüne peş peşe yazılmış ve ne kadar muhteşem olduğunuzu ve dediğiniz şeye bayıldığını anlatan 6 tane mesaj… İŞTE iyi dostlar böyle yapar.
- Ciddi Konuşmaları Mesaj Yoluyla Yapmaya Çalışmayın
“Konuşmamız lazım. Bu konu hakkında çok düşündüm ve…” Cidden mi ya? Evet belli ki KONUŞMAMIZ lazım. Tam o dediğinden işte. Ama bu konuşmayı yüz yüze yapmamız gerek. Mesajlaşma gibi üslubumuzun kolaylıkla yanlış yerlere çekilebileceği ve çarptırılabileceği bir platformdan değil.
- Duygularınızı Manas Destanı Gibi Uzun Mesajlarla Anlatmayın
Anlıyoruz. Duygularınızı sesli ifade etmek yerine yazarak anlatmak daha kolay. Yılda bir falan 10 sayfalık bir mesaj atarak duygularınızı göstermek belki normal olabilir. Ama lütfen ne zaman yoğun duygular besleseniz mesajların arkasına saklanmayı bırakın artık.
- ‘Hey’ Diye Mesaj Atmayı Bırakın
‘Hey’ lafına birçoğumuz uyuz oluyoruz. En azından “Merhaba, nasılsın?” ya da “Görüşmeyeli neler yaptın?” gibi bir şey yazın. Zamanla fark edeceksiniz ki gerçek dostlar birbirine “Hey” diye mesaj atmaz. Yalnızca birbirlerini pek iyi tanımayan insanlar böyle mesaj atar. Yani birini tanımaya çalışın. Eğer onlarla konuşmak istiyorsanız onlara sorular sorun.