Kırgızistan’da Korkunç Saldırı: Karnına Cam Parçalarıyla ‘Gay’ Yazdılar!

Kırgızistan'da akıl almaz bir insanlık suçu işlendi. Biseksüel bir gencin karnına, cam parçaları ile 'gay' kelimesi kazındı. Olayın Kırgızistan'ın Çin sınırına yakın bir bölgede gerçekleştiği belirtiliyor. Güvenlik sebebiyle kimliğini gizleyen A.D konu hakkında PinkNews'e açıklamalarda bulundu.  A.D, ilk saldırının Kasım ayında arkadaşının evinden çıkarken gerçekleştiğini belirtti. Arkadaşına sarıldıktan sonra taksi çağırdıklarını ve beklerken üç saldırgan tarafından …

Kırgızistan’da akıl almaz bir insanlık suçu işlendi. Biseksüel bir gencin karnına, cam parçaları ile ‘gay’ kelimesi kazındı. Olayın Kırgızistan’ın Çin sınırına yakın bir bölgede gerçekleştiği belirtiliyor.

Güvenlik sebebiyle kimliğini gizleyen A.D konu hakkında PinkNews’e açıklamalarda bulundu. 

A.D, ilk saldırının Kasım ayında arkadaşının evinden çıkarken gerçekleştiğini belirtti. Arkadaşına sarıldıktan sonra taksi çağırdıklarını ve beklerken üç saldırgan tarafından yerlerde sürüklenip tekmelenerek dövüldüklerini anlatan genç, özellikle arkadaşının hedef alındığını ekledi. 

“Büyük ölçüde böbreklerimize, karnımıza ve bacaklarımıza sopalarla vurdular. Sonra gittiler.”

Olayın diğer mağduru A.A polisin tutumundan çekinirken A.D polise gitmekte kararlı olduğunu ve ifade vermek üzere karakola gittiklerini söyledi. A.D vermiş olduğu ifadede, gördüğü sopanın ‘polis sopasına benzediğini’ dile getirdi.

Kırgızistan polisi, LGBT’lere karşı acımasız tutumu ile tanınıyor. Özellikle bu konuya dair ülkede hakim olan gergin atmosfer, polisin kötü niyetli hareketleri nedeniyle daha da tırmanıyor. 

Kırgızistan’ın LGBT cinayetlerini ve suçlarını ciddi şekilde ele alan tek organizasyon, Kyrgyz Indigo, sadece 2018 yılında bile 56 şikayet geldiğini, bunların sadece dokuzunun polise intikal ettiğini belirtiyor. 

2016 yılında aynı organizasyon tarafından yürütülen bir çalışma neticesinde, LGBT vatandaşların neredeyse tamamının psikolojik ve fizyolojik şiddete maruz kaldığı ortaya çıkmıştı.

Uluslararası Af Örgütü’nün Asya sorumlularından Anna Kirey acı tabloyu net bir şekilde ortaya koyan ifadeler kullanıyor:

“Kırgız toplumunda beklenti heteroseksüel olman. Bu beklentileri karşılamıyorsan hayatta kalman çok zor. Özbeöz ailenden bile dışlanabilirsin.”

Kirey, Rusya’da 2013’ten beri yürürlükte olan anti-LGBT yasasının bu gergin atmosferde büyük payı olduğunu düşünüyor. 

“Bu yasanın varlığı, herkese LGBT nefretini dilediği şekilde kusma imkanı sunuyor.”

Söz konusu yasa, ‘LGBT propagandası yapan aktivitelerin tamamını’ suç olarak değerlendiriyor.

“Eşcinsellik yasaklanmıyor fakat bu gibi uygulamalar ile belli gruplar savunmasız bırakılıyor, hedef haline getiriliyor.”

Ülkenin LGBT avukatlarından Nazik, bir keresinde şişeyle uğradığı bir homofobik saldırıyı polise bildirdiğini fakat polisin olayı detaylı bir şekilde incelemekte gönülsüz davrandığını dile getirmişti. 

Haberin özüne dönmek gerekirse, A.D’nin hedef alındığı ikinci korkunç saldırı, 19 Kasım’da gerçekleşti. 

A.D, kendisini polis olarak tanıtan bir adam tarafından zorla bir otomobile bindirildiğini belirtti ve aşağıdaki ifadeleri kullandı:

“İçeride bir kişi daha vardı. Bir süre sonra polis merkezine sürmediklerini farkettim. Arabayı durdurmalarını istedim fakat durduğumuzda şehrin çoktan dışına çıkmıştık.”

“Tehditler savurarak beni dışarı çıkardılar ve polise vermiş olduğum ifadeden ötürü hakaret etmeye başladılar. Toplum için bir utanç kaynağı olduğumu ve kimsenin bana yardım etmeyeceğini söylediler.”

“Adamlardan biri iki şişe vodka çıkardı ve ‘şimdi içip bu konuyu kapatacağımızı’ söyledi. Ben de vodka içmediğimi, içki tüketmeden de her şeyi unutmaya hazır olduğumu dile getirmeye çalıştım. Cümlemi bitiremeden kafama sert bir darbe aldım ve ben yarı baygın yatarken, beni dövmeye başladılar. Sonrasında ise tek hatırladığım gözlerimi hastanede açtığım.”

“Tüm bedenim acı içindeydi, özellikle de karnım.”

Karnını bandajlar içinde sarılı gören A.D, doktorun verdiği haberi duyunca şok oldu. 

Saldırganlar genç adamın karnına, Kiril alfabesi ile ‘gay’ kelimesini kazımıştı. A.D, Bu vahşete rağmen insanlıktan nasibini almamış doktorlar ve hemşireler tarafından kötü muameleye maruz kaldığını belirtiyor. 

Annesinin yardımı ile özel bir kliniğe nakledilen A.D, annesi için kendisini olduğu gibi kabul eden tek aile üyesi olduğunu söylüyor.

“Hep kimliğimi gizlemek zorunda kaldım. Çift hayatı olan biri gibi yaşadım. Yakınımdaki herkesi, arkadaşlarımı ve ailemi kaybettim. Fakat annem bana asla sırtını çevirmedi.”

“Kırgızistan’daki bu durumun artık değişmesini istiyorum. Sorumluların biraz olsun utanmasını ve akıllanmasını istiyorum. Öleceksek bile sesimiz duyulsun istiyorum.”

Uluslararası Af Örgütü’nden Kirey ise tüm bu karanlık duruma rağmen Kırgızistan’daki LGBT hakları için umutlu. Kirey, bölgede daha aktif faaliyet gösteren organizasyonlar sayesinde şiddetin bitirilemese bile azaltılabileceğine inanıyor.

Yorumlar

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir