İzleyin: Gençlik, Homofobi ve Drama: Giant Little Ones

Lise dostlukları, içsel keşif ve cinsel uyanış… Giant Little Ones, izleyenlere bir çok duyguyu aynı anda yaşatacak.

Yönetmenliğini Keith Behrman’ın yaptığı film geçtiğimiz Eylül ayında Toronto Uluslararası Film Festivali’nde gösterilmişti. Bir kaç gün önce de filmin fragmanı internette yayınlandı.

Filmin resmi özeti böyle:

“Franky Winter (Josh Wiggins) ve Ballas Kohl (Darren Mann) çocukluktan beri arkadaşlardır. Liselerindeki kızlar tarafından oldukça rağbet gören yakışıklı çocuklardır. Mükemmel giden gençlikleri Franky’nin 17. yaş günü partisine kadar sürmüştür. Bu gece yaşanan bir olay, ikisinin de hayatlarını sonsuza kadar değiştirecektir.”

Gözüktüğü kadarıyla Ballas kız arkadaşı ile aktif bir cinsel hayata sahipken Franky için durum böyle değil.

 Söz konusu olay, tahmin edilebileceği üzere Franky ile Ballas’ın yakınlaşması. Ballas olayın sabahında panikleyip evden kaçıyor ve ortalık kısa bir süre içinde “Franky’nin gay olabileceği” dedikoduları ile çalkalanıyor.

Hala bakir olan Franky, daha kendini tanıyamamışken insanların üzerine yapıştırdığı etiketler nedeniyle cinsel yönelimini sorgulamaya başlıyor. 

Bu süreç Franky’nin uzun süredir affedemediği, annesini başka bir erkek için terkeden babasını affetmesine vesile oluyor. 

Bu ayrılığın üzerinden ne kadar geçtiği filmde açık bir şekilde gösterilmese de, Franky’nin babasına yabancılık hissettiği gözlenebiliyor. 

En iyi dostu Ballas’ın yokluğunda, Ballas’ın kardeşi Natasha ile dostluğu ilerleten Franky akıllara başka bir soru getiriyor: Gerçekten arkadaşlar mı yoksa Franky Ballas’a olan özlemini bastırmaya mı çalışıyor?

Film boyunca Franky trans ve gay takım arkadaşları ile karşılaşıyor ve kendi homofobisiyle yüzleşmesi gereken anlar yaşıyor.

Yönetmen Behrman, homofobi ve yalanın bir gencin hayatını nasıl alt üst edebileceğini tüm incelikleriyle işliyor.

The Hollywood Reporter:

“Özgüvenli bir çekim ve güzel bir oyunculuk. Milenyum çocuklarının cinselliğe bakış açısını klişelerden uzak ve başarılı bir şekilde görebiliyoruz.”

The Film Stage:

“Kusursuz… ‘Otantiklik’ ve ‘büyüme çağı’ konseptleri yan yana nadir gelir.”

Seventh Row:

“İzlenebilecek en sıcakkanlı, düşünceli ve ufuk açan gençlik filmlerinden biri.”