Amy Winehouse; Tüm “Farklı”ların Aynası

Hani söze nereden başlayacağınızı bilmediğiniz durumlar olur ya bu sefer de benim için öyle açıkçası. Her hafta tek yazı yazacağımı belirtmiştim daha önce ama bugünün önemi de ayakkabı gibi vurdu, bi acıttı; yazmadan duramadım.

23 Temmuz 2011 büyük başarılara ve bir o kadar da büyük skandallara imza atan, efsane ses Amy Winehouse hayatını kaybetti… 28 yıllık yaşamına sayısız ödül, travma, başarı, zaferin haklı gururunu ve derin zaafların hazin ölümünü sığdırdı.
Marjinallik, herkesten farklı olma çabası değil; herkesten farklı olup, bu haliyle yaşamanı sürdürmeye çalışırken verilen çaba aslında. Herkesin okul üniformasıyla gittiği bir liseye kot, t-shirt gidip, herkesi aslında onlar gibi giyindiğinize inandırma çabası gibi hayal edin…

Etrafımıza baktığımızda Amy gibi birçok insan var aslında. Kimi cinsel yönelimiyle, kimi dünya görüşüyle, kimi eğitimiyle, kimi mensup olduğu ekonomik sınıfla “ortalama”dan farklı! Bununla baş edebilmek yorar insanı. Bi kere, herşeyden önce, o farklı yönünüz kadar kuvvetli olan bir başarınızın olması gerekir ki “ortalama”dakiler sizi bir şekilde kabullensin. Kabullenmek de beraberinde “ortalama”nın merakını getirir; sonrasında o merakı, sizde kalmasını istediklerinizi gizleyerek törpülemeye çalışırsınız ki bu en zorudur. Hem açarsınız kendinizi hem de kapatır. Ayar şaşarsa insanlar hunharca eleştirir sizi. Böyle durumlarda en çok “anlaşılmadan” eleştirilmek koyar insana. Her türlü “farklı” olduğunuz için bu dünyada “teste taabi” tutulduğunuzu hissederek yaşamak zordur…

Amy 28 yaşında hayatına veda etti. Birbirinden başarılı albümler yaptı, ödülleri ağaçtan elma toplar gibi bir bir topladı, yeri geldi konserlerinde millet birbirine girdi bir saniyeliğine olsun Amy’le ufacık bir göz teması kurabilmek için, yeri geldi sahnede yuhalandı. “En Çok Ödül Alan İngiliz Bayan Vokal” olarak Guinnes Rekorlar kitabına girdi öte yandan kokain kullanırken çekilen görüntüleri basına sızdığı için Amerika vizesi iptal edildi ve Amy vizesi olmadığı için gidemediği ödül törenindeki birçok ödüle laik görüldü.

Fielder-Civil ile inişli çıkışlı bir ilişki yaşadı. Ya aşkın doruklarındaydılar ya da öfkenin, kavganın… Ailesi birçok kez Amy’nin uyuşturucu bağımlılığından büyük aşkı ya da büyük felaketi Fielder-Civil’i sorumlu tuttu. Bu iddianın doğruluğu elbette tartışmaya açık ama Amy, Fielder- Civil ile evliliğini noktalayıp Reg Traviss ile yeni bir ilişkiye başladığında dahi hala eski kocasına hala derin bir aşkla bağlı olduğunu söylemekten kaçınmadı. Aşkı böylesine derin, sert ve dürüst yaşayan kaç kişi kaldık?

Asi, cesur ve tahminimce büyük ölçüde yaralı, emsalsiz bir yeteneği kaybettik 4 yıl önce bugün. Bu kayıptan kim ne derece etkilenir, kim onun anısına ne kadar sahip çıkar bilemiyorum ama kendi adıma konuşmak gerekirse Amy’nin yaralı, bir yerle kaybolmuş, yolunu bulmaya çalışan başına buyruk, cesur, deli ruhu hep aklımın bir köşesinde kalacak. Çünkü herkesten “farklı”yız, farklarımız da “farklı” ama “farklılığımızın” yorgunluğu aynı…