İzleyin: Avustralyalı Pop Müzik Grubunun LGBT Temalı Yeni Klibi

Cub Sport’un “O Lord” şarkısı, alışılagelmiş “erkeksilik, güzellik ve eşcinsellik” kavramlarına meydan okumayı amaçlıyor

Avustralyalı alt-pop grubu Cub Sport, yeni şarkıları “O Lord” için çektikleri müzik klibiyle eşcinselliğin toplumda kabul görmesi için samimi bir mücadele veriyor.

Yukarıdan izleyebileceğiniz gibi klip özellikle solist Tim Nelson ve klavyeci Sam “Bolan” Netterfield arasında geçen son derece kişisel bir frekansa sahip. Grubun ikinci albümü “BATS” için çalışmalar devam ederken, Nelson eşcinsel olduğunu açıklamış ve Netterfield ile bir ilişkilerinin olduğunu itiraf etmişler.

Joe Agius tarafından yönetilen “O Lord” klibi hakkında konuşan Nelson: “klip, büyürken aşina olduğum erkeksilik, güzellik ve eşcinsellik kavramlarına meydan okuyor” diye belirtti.

“Uzun süre boyunca cinsel kimliğimi reddetmek durumunda kaldım ve bunun yaratıcılığımın da önünü kestiğini düşünüyorum. Eşcinsel olduğumu açıkladığımda omuzlarımdan büyük bir yük kalktı.” diyor Nelson. “Sonunda hiçbir baskı altında olmadan ve utanç duygusu yaşamadan hislerimle bağlantı kurabiliyordum.”

“BATS” albümünün “gerçekten acınası bir mekânda yazılmış olduğunu” söyleyen Nelson, ayrıca bu yeni şarkıyı yayınladığı için “daha önce olmadığı kadar heyecanlı ve gururlu” olduğunu belirtti.

22 Eylül’de yayınlanacak bu yeni albüm pop ağırlıklı ancak içerisinde soul ve R&B ritimleri barındıran bir albüm olacak. İçerisinde ise “Good Guys Go” ve “Give It To Me (Like You Mean It) gibi gerçekten yoğun kişisellik barındıran şarkılar da olacak.

“Albümde kendimi keşfetmek sürecimi ve Sam ile olan ilişkimin ona aşık olduğum günden itibaren gelişimini görebilmek mümkün.” diyor Nelson. “Birbirimize hislerimizi açıkladığımız ana, en sonunda beraber olmanın getirdiği o muhteşem hislere kadar her şeye değiniyor.”

Şarkıcı ve söz yazarı Nelson, özellikle de ülkelerinde eşcinsel evlilik oylamasının tartışıldığı bu günlerde tüm grup üyelerinin LGBT sorunlarına değinmeyi kendilerine borç bildiğini söylüyor. “Size bir platform sunulması büyük bir onur. Biz de bu imkanı dünyada olumlu değişimler yaratmak için kullanmak istedik.” diyor.

“Eğer insanların genç yaşlardan itibaren kendileriyle barışmalarını sağlamaya bir katkımız olursa iç huzurunu ve mutluluğu benim bulduğumdan daha erken bulacaklarını umuyorum.”