Berk Oktay: Oslo’da Kendimi Buluyorum

Yakışıklı oyuncu Berk Oktay dizisi ”İlişki Durumu: Karışık” sebebiyle şu sıralar fazlasıyla gündemde. Dünya’nın birçok farklı yerinde yaşam deneyimi olan oyuncu Hürriyet Gazetesi’nden Hakan Gence ile gazete için seyahat dolu bir röportaj gerçekleştirdi.

Berk Oktay seyahatlerinde sakinlikten yana. Rahatlıkla spor yapabileceği şehirler favorisi. Dizisi ‘İlişki Durumu: Karışık’ ekranda devam ederken Oktay’la topladık bavulu ve başladık gezmeye…

Röportaj: Hakan Gence

Bekâr erkekler için bu yaz önereceğiniz rotalar nereler?

Ben daha bir yere gidemedim bu yaz. Ancak bekâr arkadaşlara Odessa’yı öneririm.

Kafa dinlemek istediğinizde nereye gidersiniz?

Kesinlikle Norveç/Oslo.

Nedir cazibesi?

Orada kendimi buluyorum. Her yerde spor yapıyorum, doğası harika ve kimse kimsenin umurunda değil. Yurtiçinde ise tekneyi tercih ediyorum. Hem özgürlük hissi veriyor hem de deniz beni rahatlatıyor.

Peki, eğlenmek için…

Avrupa’da birçok yer gezdim, bence İstanbul’un gece hayatı birçoğundan daha başarılı ve keyifli. Ya da bana İstanbul hitap ediyor diyelim. Türkçe müzikle eğlenmeyi seviyorum.

Gördüğünüz en büyük eğlence hayatı neredeydi?

Bu soruya tek bir cevabım var; Tokyo. Gerçekten çok renkli…

Dünya üzerinde romantizmin en güzel yaşanacağı nokta neresi?

Âşık olduğum kadınla, dünyanın her noktasında üst düzey romantizm yaşayabilirim.

GÜNEY KORE’DE TAVUK AYAĞI YEDİM

Seyahat rotanızı neye göre çizersiniz?

Anlık ihtiyacıma göre. Genelde iş tempomun yoğun olduğu dönemlerde fırsatını bulduğum an sakinlik nerdeyse oraya kaçıyorum. Bu durumda çoğunlukla da Kuzey ülkelerini tercih ediyorum.

Yurtdışında en sevdiğiniz şehir?

Oslo. Havası, doğası ve sporun bir yaşam biçimi olması en büyük sebep. İnsanların arasında sosyoekonomik farklılıkların minimum seviyede oluşu da huzur için büyük etken.

Peki, seyahat ettiğiniz en sıradışı şehir hangisiydi?

Kesinlikle Tokyo. Tarihi büyüleyici, insanları, kültürleri etkileyici… Gündüzleri Ankara kadar gri, geceleri ise inanılmaz renkli. Türkleri seviyorlar. Bu benim için önemli.

Yediğiniz en ilginç yemek neydi?

Güney Kore’de ilk günümdü. Karnım acıktı ve restoran aramaya başladım. Çoğu yerde İngilizce bir açıklama bulunmadığı için üzerinde tavuk resmi olan bir yere girdim. Gözüme mönüden bir fotoğraf kestirdim. Garson sadece “Spicy” (baharatlı) dedi. “Demek acılı, baharatlı tavuk, oh…” dedim. Önüme gelen şey; soslu, çıtır atıştırmalık bir yiyecek gibiydi. Bir tane yedim ve bir terslik olduğunu anladım. Meğer acı soslu tavuk ayağıymış.

UÇAK BİLETİ İÇİN İKİ GÜN OTELDE ÇALIŞTIM

Kendinize hayat dersi çıkardığınız tatiliniz oldu mu?

Lise yıllarımda biriktirdiğim parayla çıktığım Bodrum tatilim. Üç arkadaş cebimizdekini son kuruşuna kadar harcayıp, dönüş biletimiz için kaldığımız otelde iki gün çalışmak zorunda kaldık. Çıkardığım ders şu oldu: “Ayağını yorganına göre uzat.”

Bir daha asla gitmem dediğiniz bir yer var mı?

Belki kulağa tuhaf gelecek ama Paris. Orada yaşadığım dönemde asla Fransızlarla anlaşamadım. Şehri o kadar sevmedim ki, düşünün iki senede Eyfel Kulesi’yle bir fotoğrafım bile yok! Elinizde açık bir uçak bileti var.

Şimdiye kadar görmediğiniz nereyi görmek isterdiniz?

Mısır’ı görmek isterim. Oranın tarihi ve ruhani yapısı beni çekiyor.

Dünya üzerindeki istediğiniz kişiyi seyahat arkadaşı olarak seçme şansınız olsa… Kimi seçerdiniz?

Monica Bellucci… Onunla gideceğim adresin önemi yok.

En sevdiği beş şehir?

Oslo-İzmir-Tokyo- Milano-İstanbul

Bavulunun olmazsa olmazları?

Tıraş makinem, diş fırçam ve Beşiktaş formam.

Nerede kalır?

Otel.

Almadan dönmeyeceği 3 şey?

Öyle bir ritüelim yok.

Seyahate birlikte gitmek için ilk tercihi?

Kız arkadaşım.

Ne okur, ne dinler?

Güncel siyasi kitaplar okurum ve Türk müziği dinlerim.

Kaynak: Hürriyet