Vahşi hayat fotoğrafçısı Paul Goldstein, birkaç hafta önce iki erkek aslanın 'çiftleştiği' fotoğrafları yayınladı. "Bazen nefes kesici şeyler yakalarsınız. Geçenlerde Masai Mara'da rehberlik yapıyordum ve iki etkileyici erkek aslan gördük. Bir süre sonra birlikte ayağa kalkıp, kusursuz simetriyle durdular. Ondan sonra olanlarsa kayda değerdi." Fotoğraflar internette hızla yayıldı. Bir çok insan, aslanların da eşcinsel aşkı …
Eşcinsel Bir Gezegenden Korkmak: Aslanlar Gerçekten Eşcinsel Mi?
“Bazen nefes kesici şeyler yakalarsınız. Geçenlerde Masai Mara’da rehberlik yapıyordum ve iki etkileyici erkek aslan gördük. Bir süre sonra birlikte ayağa kalkıp, kusursuz simetriyle durdular. Ondan sonra olanlarsa kayda değerdi.”
Fotoğraflar internette hızla yayıldı. Bir çok insan, aslanların da eşcinsel aşkı yaşadığını görmenin güzel olduğunu düşündü.
Ancak Live Science bütün eğlenceyi kaçırdı ve aslanların aslında eşcinsel olmadığını açıkladı. Live Science dergisine konuşan Minnesota Üniversitesi’ndeki aslan uzmanlarından Craig Pecker; davranışın, sosyal bağları kuvvetlendirme amacıyla yapıldığını ve bir erkekle bir dişi aslanın çiftleşmesiyle alakası olmadığını söyledi.
Yeterince adil. Biz de; insanların, sık sık hayvan davranışlarını kendi davranışları ile ilişkilendirip yanlış sonuçlara vardığını düşünüyoruz.
Ama… Neden bu sadece eşcinsel hayvan davranışı söz konusu olduğunda doğru oluyor? İnsanlar, aynı zamanda tüm hayvanların heteroseksüel eğilimleri olduğunu da varsayıyor. Gerçekleşebilecek davranışlar pek çok farklı sebebe bağlı olabilir.
Örneğin, bazı kuşların ömür boyu tek bir eşle çiftleştiği düşüncesi. İki kuşun hayatları boyunca birlikte kaldığını gözlemleyebiliriz, ama bunun sebebi heteroseksüel çekim mi yoksa platonik bir en iyi arkadaşlık mı?
DNA kanıtları kullanan güncel araştırmalara göre, tek eşli olduğu sanılan birçok kuşun aslında rastgele cinsel ilişkiye de girdiği saptandı. Birçok yavru kuşun, annesinin ‘eşi’nin yavruları olmadığı görüldü.
ABC, bir makalesinde bu konuyu şöyle açıkladı:
“İyi genleri, uzun bir kuyruğu ve güzel tüyleri olan başka bir erkek kuşla çalıların arkasına gitmek; sıradan bir kuşla yerleşmiş olan dişinin gen havuzunu genişletmesine yardımcı oluyor.”
Peki, dişinin çiftleştiği diğer kuşun gerçekten daha güzel olduğunu biliyor muyuz? Yada diğer kuşun gerçekten sıradan olup olmadığını?
Ya da şöyle soralım: Dişinin yuvasını kurduğu erkekle birlikte olmasının sebebi insani heteroseksüel dürtülere benzer duygulara sahip olması mı?
Eğer heteroseksüel varsayımlarını bir kenara bırakıp, ‘eş’ yerine ‘platonik en yakın arkadaş’ terimini kullanmaya başlarsak, “Dişiler neden çiftleşmelerinin %70’inde eşlerinden başka kuşlarla çiftleşiyor?” sorusunun yerine, “Dişiler neden çiftleşmelerinin %30’unda platonik yakın arkadaşlarıyla çiftleşiyor?” sorusunu sormamız gerekir.
Her iki sorunun da cevabı sadece fiziksel olarak o sırada yakın olmaları olabilir.
Aslanlara dönecek olursak, Goldstein’ın gözlemlediği ‘çiftleşme’ davranışı erkek-dişi davranışlarına benzemiyor olması, davranışın cinsel olmadığı anlamına gelmez. Belki de heteroseksüel seks aslanların sadece üremek için kullandığı, sevgisiz, tatmin etmeyen türden bir sekstir. Belki de erkek-erkek seksi onları asıl heyecanlandıran türdendir.
Hayvanların içgüdüleri her zaman cinsel tatmin doğurmuyor.
Aslan uzmanı Pecker, Live Science’a, “Erkeğin diğer erkeğin üzerine çıktığı davranış, bir sosyal etkileşim ve cinsel zevkle hiçbir ilgisi yok.” dedi.
Peki ama bunu nasıl biliyor? Ya da dişi-erkek cinsel davranışların cinsel zevk ürettiğini nereden biliyor?
Eğer erkek-erkek veya dişi-dişi cinsel davranışların eşcinsel olmadığını söyleyecek kadar ukala olabiliyorsak, biz de ukala olabiliriz! Dişi-erkek cinsel davranışlarının da heteroseksüel olmayabileceğini de söylememiz gerekir.
Farklı türleri dişi-erkek etkileşimine sokmaya iten dürtüleri anlamak bizim kavrayışımızı aşan bir şey olabilir.
Hayvanlara insani özellikler atfetmeyi yapmalıyız veya yapmamalıyız demiyoruz. Bu, genelde zararsız ve biz insanlar internette bazı görüntüleri oldukça komik bulabiliyoruz.
Sadece bu ayrımın neden sadece eşcinsel hayvanlara yapıldığını soruyoruz. Ve bunun sebebini zaten bildiğimizi düşünüyoruz.