‘Eşcinsellik, Canlı Neslinin Geleceğinin Garantisidir..’

Daha önce, şimdi değineceğim konu ile ilgili yazılar yazmıştım. Eşcinselliğin canlı tarihinden beri varolduğu ve bu kadar karşıtlığa rağmen devam etmesi konusundan bahsediyorum. Hani diyorlar ya eşcinsellik canlı soyunu tüketecek diye... Hayat kaç milyar yıldır var..? Eşcinsellik de hep varolmuş, hep de varolacak... Bu bile insanların soylarının tükenmeyeceği konusunda güvence vermez mi? Daha önceki yazılarımın …

Daha önce, şimdi değineceğim konu ile ilgili yazılar yazmıştım.

Eşcinselliğin canlı tarihinden beri varolduğu ve bu kadar karşıtlığa rağmen devam etmesi konusundan bahsediyorum. Hani diyorlar ya eşcinsellik canlı soyunu tüketecek diye… Hayat kaç milyar yıldır var..? Eşcinsellik de hep varolmuş, hep de varolacak… Bu bile insanların soylarının tükenmeyeceği konusunda güvence vermez mi? Daha önceki yazılarımın birinde, İtalyan bilim adamlarının, kadınların üreme geniyle eşcinsellik geninin aynı olduğuna dair bir araştırma bilgisinden bahsetmiştim. Yani kadınların üremesi demek eşcinsellik gerçeği, eşcinsellik gerçeği de kadınların üreme gücü, bu da insan neslinin devamlılığının garantisi… Yeni bir makaleyle karşılaştım bugün… Mesela eşcinsel dişi meyve sineklerin üreme potansiyelleri daha yüksekmiş. Bu durumda eşcinsellik insan veya canlı neslinin geleceği için avantaj mı, deazavantaj mı; tabiki de avantaj. Eşcinsellik yüzünden canlı neslinin geleceğine dair tehlike, heteroseksizmin safsatasından başka bir şey değil. Gerçekten herkes eşcinsel olacak ve karşı cinsel beraberlik olmayıp üreme olmayacak diye mi korkuluyor..? Komik. Günümüz teknolojik çağında, insan neslinin sonu diye bir şey olabilir mi? Tüp bebek veya taşıyıcı anne uygulaması falan varken, eşcinselliğin insan neslinin sonunu getireceği korkusu, muhafazakar toplumun din dayanaklı ahlakçılığından başka bir şey olamaz. Gerçekten bir eşcinsel olarak ben mesela karşı cinsle asla sevişmesem de, spermimi bir şekilde kullandırıp doğanın dengesini korumaya çalışırım. Zaten böyle bir şeye ihtiyaç olamaz. Doğa bir şekilde kendi dengesini korur. Eğer insan neslinin soyu zaten tükenme seviyesindeyse, senin çaban doğaya yenilecektir. Doğadan daha güçlü bir şey olablir mi? Ancak insanların kahramanlık gösterisi olabilir yenilgiyle neticelenecek olan. Son okuduğum yazıda belirtildiği gibi, bir canlı türünün nesli devam edecekse eder, edemeyecekse edemez zaten. Gerçekten eşcinsellik anormal bir durum olsa, insan dışında o kadar canlıda gözlemlenir mi? Son okuduğum makalenin bir cümlesinde diyor ki… “Daha yüksek eşcinsel davranış sergileyen soylardan gelen erkeklerin ürettikleri dişi yavrular daha fazla üreyebiliyorlardı! Bu da, eşcinselliğe neden olan genlerin erkeklere zarar veriyor olsalar bile, dişilerde üreme başarısını arttırmasından ötürü canlı türlerinde korunmuş olabileceğini gösteriyor.”.

Biraz çalıntı gibi olacak ama okuduğum yazının son paragrafına dokunmadan aktaracağım çok mantıklı geldiği için…

LGBT bireyler (sadece insanlarda değil, diğer hayvan türlerindekiler de) % 100 belli bir cinsel yönelimi sürdürmek durumunda değiller. İnsanlarda durum biraz daha anlaşılır: eğer ki üremek isterlerse, bundan cinsel haz duymuyor (ya da çok az duyuyor) olsalar bile biyolojik olarak üreyerek yavru sahibi olabiliyorlar. Ayrıca sperm bağışı, tüp bebekler, evlat edinme gibi birçok farklı yöntem de bulunuyor. Dahası insanlarda ve diğer hayvan türlerinde eşcinsellik yavru üretebilecek cinsel birleşmeden % 100 uzak durmak anlamına da gelmiyor. Muhtemelen eşcinsellik birçok farklı genin ve gelişimsel özelliğin bir karışımı olarak ortaya çıkıyor. Dolayısıyla “biseksüel” olarak bilinen, iki cinsiyete de çeşitli seviyelerde cinsel yönelim hisseden bireyler, eşcinselliğin popülasyon içerisinde korunmasına ciddi anlamda katkı sağlıyor olabilirler. Daha önceden buradaki yazımızda da belirttiğimiz gibi, sanılanın aksine insan popülasyonun büyük bir kısmı “% 100 heteroseksüel” bireylerden oluşmuyor. Birçok insan, kabul etse de etmese de, farkında olsa da olmasa da, iki cinsiyete de çeşitli seviyelerde ilgi duyabiliyor. Popülasyonun çoğunda bu baskın olarak “karşıt cinsiyet” olduğu için, insan toplumlarında “toplumsal cinsiyet” dediğimiz kategorizasyon oluşuyor. Halbuki biyolojik ve davranışsal olarak analiz edilecek olduğunda, insanların cinsel yönelimlerinin sandıklarından çok daha farklı olabildiği görülüyor. İşte tüm bunlar bizlerin gözünden kaçabilir; ancak evrimsel sürecin mekanizmalarından kaçamıyor. Muhtemelen bu nedenle eşcinseller var ve muhtemelen türümüzün sonuna kadar da var olmayı sürdürecekler.

Yorumlar

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir