'100 Kırbaca ya da müebbet hapis cezasına çarptırılabilirdim.' Bu, daha böyle bir kelimenin olduğunu bilmeden, biseksüel olarak büyümekle ilgili bir hikayedir. Çocukluk aşkını bulmanın, korkuyla harmanlaşmış hikayesidir. Bu hikaye, kendisi gibi olabileceği bir yer bulan, bugüne kadar cinselliğini gizli tutması gerektiği öğretilmiş bir erkek hakkındadır. Bu hikaye, adamın İngiltere’ye göçmen olarak kabul edilip edilmeyeceğine karar veren, …
Hamza ve Tarık’ın Çarpıcı Aşk Hikayesi
‘100 Kırbaca ya da müebbet hapis cezasına çarptırılabilirdim.’
Bu, daha böyle bir kelimenin olduğunu bilmeden, biseksüel olarak büyümekle ilgili bir hikayedir.
Çocukluk aşkını bulmanın, korkuyla harmanlaşmış hikayesidir. Bu hikaye, kendisi gibi olabileceği bir yer bulan, bugüne kadar cinselliğini gizli tutması gerektiği öğretilmiş bir erkek hakkındadır.
Bu hikaye, adamın İngiltere’ye göçmen olarak kabul edilip edilmeyeceğine karar veren, İç İşleri Bakanlığı sosyal hizmet görevlisi ile yaptığı 194 soru ve cevaptan oluşan röportajından alınmıştır.
GENÇ AŞK
Hamza (ismi değiştirilmiştir) 2000’lerin başlarında Pakistan’da bir genç olmayı anlatır.
Yaşıtı olan diğer erkeklerden fiziki olarak daha zayıftır ve daha geç gelişmektedir. Ama hayatı boyunca tanıdığı arkadaşı Tarık (ismi değiştirilmiştir) onu koruyup kollamaktadır.
Hamza “13 yaşımdayken, bende bir problem olduğunu fark etmeye başlamıştım ve arkadaşlarım büyüyordu”
‘Okuldayken bir arkadaşım vardı. Ne zaman bir kavga olsa, beni korurdu. Bütün dertlerimi onunla paylaşırdım.”
‘Onunla çok yakındım ve ondan hoşlanmaya başlamıştım. İçimde ona karşı çok güçlü duygular vardı.”
“Elimden tutardı ve beni dışarı çıkarırdı, hoşuma giderdi ve onunla daha çok zaman geçirmeye çalışırdım. Onun gibi olmak isterdim, vücudum ve kaslarım onunki gibi olsun isterdim.”
İLK ÖPÜCÜK
Hamza gay ya da biseksüel olmakla ilgili hiçbir şey bilmez, ama ilişkileri gün geçtikçe gelişir.
“Bir gün tarlalarda gezinirken, bana söylemek istediği bir şey olduğunu söyledi. Bunu sır olarak saklamamı ve kimseye anlatmamamı söyledi. Benden hoşlandığını söyledi.”
“Cevap verdim: ‘Ne olmuş yani? biz arkadaşız…’ Ama o benden bir erkeğin bir kadından hoşlandığı gibi hoşlandığını söyledi.”
“Bunun normal bir şey olup olmadığını sordum, bana normal olduğunu, ama dinimizde ve ülkemizde iyi karşılanmadığını, bu yüzden birine anlatırsam başımıza bir sürü dert açılacağını söyledi.”
“Bana ondan hoşlanıp hoşlanmadığımı ve onunla sevgili olmak isteyip istemediğimi sordu. Çocuktum, bu konuda hiçbir bilgim yoktu, ama duygularım vardı ve ondan çok hoşlanıyordum.”
Hamza anlatmaya devam eder;
“Birbirimizin evlerine giderdik. Bir gün beraber film izliyorduk, evde kimse yoktu. Beni öptü ve elimi tuttu, çok hoşuma gitti. Artık beraberdik. Günlerce beraberdik…”
“Başlarda, beraber zaman geçirmeyi seviyorduk. Sonra bir gün, bir şansımız varken, bizim evde kimse yokken, bana nasıl seks yapılacağını öğretti.”
İNGİLTERE’DE EĞİTİM
Bu gizli ilişki, Hamza eğitim için İngiltere’ye gidene kadar yıllarca devam eder.
Hamza röportajda, kadınlarla iki başarısız ilişkisi yaşadığını da anlatır.
“Buraya geldiğimde, kızlarla tanışarak normal bir hayat yaşamaya çalıştım. Normalin öyle olduğunu düşünüyordum.”
Pakistan’da, Hamza’nın ilişkilerini yürütmek için çabalarına rağmen Tarığın da hayatı değişir.
“Telefonda konuşmaya devam ediyorduk ve sonra ailesi onu evlendirdi.” “Ve ondan sonra değişti. Aramalarıma cevap vermemeye başladı. Bana ihanet ettiğini hissettim.”
Ama gay arkadaşları Hamza’ya biseksüel olmanın ve erkeklere ilgi duymanın da “normal” bir şey olduğunu gösterirler.
Hamza ailesine açılmaya karar verir;
“Onlara bir erkekle evlenip İngiltere’de kalmak istediğimi söyledim. Çok sinirlendiler, çok üzüldüler. Daha önce ailede kimsenin böyle bir şey yapmadığını söylediler.”
Geri dönüp evlenmesi için evinden birbiri ardına telefonlar gelir.
Ailesi, belli ki, Tarık ile ilişkisinden tahmin ettiğinden daha fazla şey sezmiştir. “Arkadaşı”nın evlendiğini, ve onun da böyle yapmasını söylerler.
Hamza LGBT hayatlar hakkında çok şey öğrenmiştir ve Pakistan’da onu bekleyen tehlikelerin farkındadır.
“Pakistan’a dönersem, bana düzgün davranmayacaklar ve eğer hayatımı açık yaşarsam, ailem beni ihbar edecek” diye anlatır.
“Eğer bu aktivitelerimi yaparken yakalanırsam 100 kırbaç ya da müebbet hapis cezası alacağım.”
BİRLEŞİK KRALLIK’TA GÖÇMENLİK
Hamza göçmenlik için Birleşik Krallık’a başvurmaya karar verir. Sürecin anahtarı röportajdır. Ondan sonra kaderi, bir sosyal hizmet görevlisinin, ülkede kalıp kalmayacağına karar vermesine bağlıdır.
Röportajda Londra Pride Etkinlikleri’nde gönüllü olduğunu ve İngiltere’de tanıştığı erkek arkadaşı ile Manchester’da yapılacak Büyük Hafta Sonu etkinliğine katılmak istediğini de belirtir.
Hikayesini duyar duymaz, röportajı yapan görevli, bilgisini denemek ister.
Soru: LGBT’nin anlamı nedir?
Cevap: Bu topluluğun kısaltması olarak kullanılıyor, L harfi lezbiyeni, G harfi gayi, B harfi biseksüeli ve T harfi de transı simgeliyor.”
Sonra röportajda beklenmedik bir şey olur. Görevli Hamza’ya şunu sorar;
Soru: Tamam, Londra Pride etkinliklerinde bulunduğunu, Büyük Hafta Sonu etkinliğine yine LGBT topluluğu için katılacağını düşünelim, ama nasıl oluyor da LGBT’deki T harfinin transı simgelediğini düşünüyorsun? Transcinsiyeti (transgender) temsil ediyor.
Birleşik Krallık Lezbiyen ve Gay Göçmenlik Grubu, Hamza’yı bu süreçte desteklerler, röportajı yapan kişinin sorduğu sorunun, bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir “hata” olduğunu düşünürler. Ama onu yanıltmak için yapılmış kastı bir girişim, düşmanca bir hareket de olabileceği kuşkusunu taşırlar.
Her iki türlü de, herhangi bir görevli, göçmenlik başvurusu yapan LGBT bireyinin geleceğini belirleyecek doğru kişi midir?
TEDBİRLİ YAŞAM
Röportajı yapan görevlinin, devlet politikalarını tamamen anlayıp anlamadığı ile ilgili başka bir soru sorulması gerekir.
2010 yılından önce, Birleşik Krallık memurları göçmenlik başvurusu yapan LGBT bireylere, Pakistan da dahil olmak üzere, evlerine dönmelerini ve “tedbirli” bir şekilde yaşamalarını söylemiştir.
Birleşik Krallık Yargıtayı ve Lüksemburg’taki Adalet Mahkemeleri, sonrasında bunun adil olmadığı hükmünü verir. LGBT’lerin açık ve özgür bir şekilde yaşamaya hakkı vardır.
Bu sonraki soru şunu akla getiriyor, görevliler hala ‘tedbirli yaşamanın’ mı kabul edilir olduğuna inanıyorlar?
Soru: “Ailenizin bir kadınla evlenmede ısrarcı olma ihtimalini azaltmak için daha önce ziyaret ettiğiniz Lahor ya da Karaçi gibi, Pakistan’ın bir başka yerine taşınmamanız için herhangi bir sebebiniz var mı?”
Hamza korktuğunun ailesi olmadığını, ifadesini tekrarlayarak, otoritelerden korktuğunu söyler.
‘Ülkenin yasası Pakistan’ın her yerinde aynıdır. Karaçi polisi beni tutuklardı, ama Lahor polisi beni tutuklamaz gibi bir durum söz konusu değil.”
HAMZA’NIN GELECEĞİ
Hamza Pakistan’da kendisi gibi olamayacağı konusunda röportajda açık ve netti.
Soru: ‘Eğer Pakistan’a dönersen, cinsel kimliğini nasıl ifade edersin?’
Cevap: Kimsem oyum! hiçbir şey saklamak istemiyorum.
Onun hikayesine inanabilir ya da inanamazsınız. Göçmenliğin, kimliklerinin cezalandırıldığı ülkelerdeki tüm LGBT’lere açık olması gerektiğini düşünebilirsiniz. Ya da batı ülkelerinin herkesi alamayacağını düşünebilirsiniz. Fakat itiraf eden herhangi birinin açıkça yaşamaktan daha az bir şey isteyeceğini hayal etmek zordur.
Bu mutlu, daha iyi bir gelecek onun için bitmiş olabilir. Sosyal hizmet görevlisi, Hamza’nın göçmenlik başvurusunu reddetti. Şimdi temyize gidiyor.
Hikayeleri Hamza’dan çok daha aşırı olan LGBT sığınmacılar var. Bize çete saldırılarından, hapis, işkence ve düzeltici tecavüzden bahsederler.
Bu daha basit bir hikaye. Kendisi olmak isteyen, başka bir şey olamayacağını hisseden genç bir adamın hikayesi. Nihayetinde, istediği mantıksız değil, çoğumuz gibi yaşamak, sevmek, mutlu olmak istiyor.
Soru: ‘Şu anda burada bir ilişki içinde misiniz?’
Cevap: ‘Hayır, ama umarım olurum.
Temyizini kaybedip Pakistan’a geri gönderilmesi durumunu göz önünde bulundurarak Hamza’nın adını değiştirdik. Tarık’in ismini de değiştirdik ve diğer ayrıntıları kaldırdık.