Herşeye tanık olmanın zamanı gelmişti sanki ve nihayetinde hayatımda yeri ikinci plana atılan o müthiş kelimeye yer verilmişti: “Tatil”. Aslında her şey tam olarak bir Cornetto yani dondurma reklamı ile başlamıştı, her ne kadar lubunyavari reklamlar olmasa da itmişti bir başlangıca. Ve nihayetinde başlamıştı Antalya tatilim; Aslında her şey komik bir reklam ile başlamıştı, sanırım her …
Gaylerin Aşkı Büyük Olur (Dondurma)
Herşeye tanık olmanın zamanı gelmişti sanki ve nihayetinde hayatımda yeri ikinci plana atılan o müthiş kelimeye yer verilmişti: “Tatil”.
Aslında her şey tam olarak bir Cornetto yani dondurma reklamı ile başlamıştı, her ne kadar lubunyavari reklamlar olmasa da itmişti bir başlangıca.
Ve nihayetinde başlamıştı Antalya tatilim; Aslında her şey komik bir reklam ile başlamıştı, sanırım her şey hızla ilerlemişti ve her ne kadar adını vermesem de yaz aşkım aslında gündemden düşmeyen bir ünlüydü…
Zamanın nasıl olduğunu hiç bilmiyorum çünkü hayatımda zaman fiilen var.
Asıl önemli olan kendi dünyamın softluğu ve minnoşluğuydu çünkü karşımda yer alan sıradandı ama ben değildim ve buda beni seksi biraz da vazgeçilmez kılıyordu…
Hiç unutmuyorum ilk öpücük ile fonda çalan şarkıyı: Amy Winehouse’dan Back to Black…
Sanki sözler haz veriyordu ama ben tatil aşklarından renk bulan biri olamadım hiç, galiba bazen bazılarından eksik bir lubunya olduğumu düşünür oldum.
Evet, ben eksiğim…
Havuz başında bronz tenime ait sevişimtrak olan güneşten sonra sevgilimin olması bana doyurucu gelmemişti hiç.
Yazın en eksik hatasıydı belki bu aşk ama kafamın güzelliğini bir dondurmaya mal ediyorum.
Susmadan öpüşmek ve durmadan kendimle savaşma halinde ilerleyen madi bir lubunya oluvermiştim, sıkıldığımı fark edince.
Ana fikir tam olarak da bu olmasa da ben ne olduğunu buldum:
”Yaz aşkı bana yaz olmamıştı”
Yaz sıcaktı ve elimde eriyordu dondurma tıpkı aitlik hissi yaratmayan sevgili gibi…
Son günler yaklaşırken habersizce kesilen koliler ve sinsi ihtiras fırtınaları ardı ardına kolilerce kesiliyordu ve sanırım hiçbir durum ”Dondurma reklamlarında olan durum gibi değilmiş”
Eee ya sonra ne oldu dediğinizi duyar gibiyim:
Kuş adasına doğru hareket etmeye başlamışken, sevgili denen şahsiyetin eriyen dondurma gibi özürlerle uğurladığının en cool tanığı olmuştum.
Yahu her şey çok ironik bir dondurma reklamının tanığı olmak ile başlamıştı:
Ama asla öyle olmadı…
Her şey bir yana da sanki aşk ile geçireceğim bir tatile ant içmiş gibiydim.
Tabi bunları yazarken kıkır kıkır gülüyorum…
Aklımdan geçenlerin çoğunu yazamazsam da tahmin edin işte.
Ve bu durum beni anlayan birinin varlığını bulana kadar devam etti çünkü aslında ne aradığımı bilmiyordum .
Tatil ve aşk mıydı olması gereken bilmiyorum ???
Kafam karışmıştı ve aslında istediğim sanırım şehir kalabalığının dışında bir soluktu.
Aslında doğru bir an olmadan aşık oldum demişçesine, “hoş geldin” demiştim.
O yüzden siz siz olun sakın ama sakın sadece bir dondurmaya ben kadar derin bir anlam yüklemeyin….
Ama ben bunu yaşadım ve tanık dahi oldum: Gaylerin aşkı büyük olur…
Sevgilerimle