GLAAD’ın üçüncü sayısında yer verilen araştırma raporuna göre, 18 ile 34 yaşları arasındaki insanların kendilerinden önceki jenerasyona göre daha açık bir şekilde cinsel yönelimlerini belirttikleri saptandı. “Artan Kabullenme” adıyla Harris Poll ortaklığında yayınlanan raporda, 18 ve üstü yaş aralığında olan insanlar üzerinde araştırma yapıldı. Milenyum gençlerinin yüzde yirmilik kısmının, LGBT topluluğunun bir parçası olduğunu kabul …
GLAAD; LGBT’nin Yeni Müttefikleri Milenyum Gençleri!
GLAAD’ın üçüncü sayısında yer verilen araştırma raporuna göre, 18 ile 34 yaşları arasındaki insanların kendilerinden önceki jenerasyona göre daha açık bir şekilde cinsel yönelimlerini belirttikleri saptandı.
“Artan Kabullenme” adıyla Harris Poll ortaklığında yayınlanan raporda, 18 ve üstü yaş aralığında olan insanlar üzerinde araştırma yapıldı. Milenyum gençlerinin yüzde yirmilik kısmının, LGBT topluluğunun bir parçası olduğunu kabul etmek konusunda daha açık oldukları gözlemlendi.
Aynı zamanda LGBT’nin kabul görme oranı son zamanlara göre baya arttı.
GLAAD kurumunun CEO’su ve başkanı olan Sarah Kate Ellis yaptığı konuşmasında şunları açıkladı:
“Amerika’nın LGBT’yi kabul etme oranı her geçen gün artıyor. Milenyum gençlerinin yüzde yirmilik kısmının, yönelimlerini açıkça belirtmesi, gerçekten de çığır açıcı bir durum. Benim görmek istediğim şey ise insanların gerçek kimliklerine sahip çıkmaları ve LGBT topluluğunun kabullenme oranının önümüzdeki senelerde daha fazla artmasıdır.”
Halkın LGBT’yi kabul etme konusunda rahat olup olmadığını ölçmek isteyen araştırmalar hala daha devam ediyor.
Sarah Kate Ellis’in söylediklerine göre: ”İnsanların hangi durumlarda LGBT’yi kabul edip etmediğini ve hangi şartlarda rahat olduklarını anlamak çok gerekli. Eşcinsel veya biseksüel bir komşuya ya da tanıdığa sahip olanların bu durumu kabul edip etmeyişinin altında yatan nedenler daha fazla araştırılmalıdır. Ölçmek istemediğin bir şeyi ölçemezsin. Bu yüzden de GLAAD kuruluşunun hazırladığı raporlar çok önemli.”
Raporda gösterilen bir diğer durum ise, milenyum gençlerinin yüzde 12’si cinsiyet etiketlerinin dışına çıkıyorlar ve kendilerine geleneksel olarak herhangi bir etiketle bağdaştırmayı reddediyorlar.
”Gençlerin kendilerini ifade etme ve gerçek kimliklerini özgürce dışa vurma konusundaki çabaları, bizi günden güne mutlu ediyor.” sözleriyle konuşmasına devam eden Sarah Katie Ellis, bu oranın yıldan yıla daha fazla artacağına güveniyor.
Her ne kadar gençler kendilerini açıkça “LGBT” bireyi olarak tanımlasa da, yapılan araştırma, LGBT’nin herhangi bir parçası olmayan gençlerin, kendilerini “eşcinsel” olarak tanımlayan birilerini çok nadir tanıdıklarını ortaya koyuyor.
LGBT’nin içindeki yaşlı bireyler kendilerini “eşcinsel”, “lezbiyen”, “erkek” ya da “kadın” gibi geleneksel etiketlerle tanımlamayı seçse de, gençler daha esnek terimler kullanabiliyor.
Buna ek olarak, milenyum gençleri kendilerini LGBT’nin müttefikleri olarak görüyor.
Araştırmaya göre gençlerin yüzde 63’ü kendilerini LGBT topluluğunun koruyucuları/savunucuları olarak görüyor.
Sarah Katie Ellis’in belirttiğine göre, LGBT topluluğunun kabul görmesi ve LGBT oluşumu ile ilgili haberlerin medyada gösterilmesi, LGBT’nin görünürlük oranını artırıyor.
”Ne zaman herhangi biri, herhangi bir LGBT bireyini gerçek hayatında veya ekranda görse, o bireyi daha çabuk kabul ediyor. Medyanın gücü bu konuda çok ama çok önemli.” sözleriyle konuşmasını sonlandıran Ellis, bizlere de umut kaynağı oluyor.