Kerimcan Durmaz ile ilgili yazdığım en sert yazı bu olabilir! Eğer LGBT+ basını iseniz, Kerimcan ile ilgili kötü bir şey yazamazsınız! Çünkü yazarsanız anında "Kıskanıyorlar" yorumlarını duyarsınız. Aslında hiç alakası yok! Tam tersine her zaman Kerimcan'ın bu denli görünür olması, kendini ifade edebilmesi ve var olması ile alakalı olumlu konuşmuşumdur. Fakat dün akşam şahit olduklarım …
Kerimcan Durmaz’ın Kötü Koruması!
Kerimcan Durmaz ile ilgili yazdığım en sert yazı bu olabilir!
Eğer LGBT+ basını iseniz, Kerimcan ile ilgili kötü bir şey yazamazsınız! Çünkü yazarsanız anında “Kıskanıyorlar” yorumlarını duyarsınız. Aslında hiç alakası yok! Tam tersine her zaman Kerimcan’ın bu denli görünür olması, kendini ifade edebilmesi ve var olması ile alakalı olumlu konuşmuşumdur. Fakat dün akşam şahit olduklarım beni gerçek anlamda rahatsız etti. Evde halsiz bir şekilde yatarken çatlak arkadaşım Nur’un baskıları sonucu bir şeyler içmek için Bakırköy’ün bilinen bir alışveriş merkezinin yine bilinen ve tanınan bir kafe/restoranına giderken buluyorum kendimi. İçerisi tıka basa dolu. Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu bir kalabalık karşılıyor bizi. Zar zor bulduğumuz masaya resmen atlıyoruz. Yaklaşık 1 saat sonra bir hareketlilik oluyor, insanlar bir yere doğru bakıyor. Biz de acaba bir kavga tartışma bir şey mi oldu diye bakarken bir anda Kerimcan Durmaz’ı içeri girerken görüyoruz…
Fakat ne giriş! Sanırsınız Madonna gelmiş. Hatta pardon ama Madonna kim? Pardon?! Hatta Don’t! Öyle bir hava ve kibirle içeri giriyor ki biz neye uğradığımızı şaşırıyoruz. Tabii bunlara takılmamak gerek, televizyonda yüzünün sol alt kısmı 2 saniye görünen kişiler bile kendilerini Kıvanç Tatlıtuğ sanıyorsa! Kerimcan’ın böyle olması beni rahatsız etmedi, tam tersine güldürdü. Aslında Kerimcan’a yakışıyor bile. Neyse gayet sessiz bir şekilde masalarına oturup koyu sohbetlerine daldılar. Tabii konumuz bu mu? Hayır. Asıl baş rolden bahsetmedim size: ‘BAY KORUMA! Samsun’da yaşadığı o tatsız olaydan sonra Kerimcan kendisine koruma tutmuş. Çok da iyi etmiş, hakkıdır, tercihidir bu kimseyi alakadar etmez.
Ama bakın sonra ne oluyor:
Kerimcan’ın masasına yakın bir yerde oturan BAY KORUMA, gözleri ile inanır mısınız insanları resmen taciz ediyor! Bunu asla abartarak anlatmıyorum veya büyütmüyorum inanın. Evet sen bir korumasın ve gözünü dört açman, kuş uçurtmaman da gerekebilir… Buraya kadar zaten tamamız. Fakat! Yaklaşık yarım saat sonra önümüzdeki masada oturan üç gencin masasına giderek, yaklaşık 2 metrelik vücudunu, gençlerin masasının tamamına yatırarak (!) onları sert bir dille tehdit etmesi! Bardağı taşıran son damla oldu benim için. Neden mi?
Çünkü orası Kerimcan’ın baba evi değil bu biiiir. İki, sen korumasın diye oraya yemek yemeye ve bir şeyler içmeye gelmiş, ve ‘sokak’ olmayan bir yerde oturan insanları bu denli tehdit edemezsin. Orası bir kafe. Her şeyden önce kamusal alan; herkesin gittiği, kullandığı bir yer. Sokak olur, bir mekan çıkışı, konser çıkışı herhangi bir yer olur anlarım. Zaten senin işin bu! Tabii ki müdahale edeceksin. Benim taktığım hem bu denli sert bir tepki, hem insanları bu kadar rahatsız etmesi, hem de orasının bunu yapabileceği bir yer olmaması. Yani büyük ihtimalle Kerimcan’ın fotoğrafını çektiğini düşünmüş ve uyarmış da olabilir, ama bir kendimize gelebilir miyiz?! Ne olmuş uzaktan fotoğrafını çektiyse? Veya çekerse?! Yani Kerimcan’ın uzaktan fotoğrafını çeken ilk gençler onlar mı?! Uzaktan fotoğrafını çekip, Kerimcan’a komplo falan mı düzenleyecek bu çocuklar? İnanın çocukların suratı kireç değil, hastahane duvarı beyazına döndü. Zaten 10 dakika sonra kalkıp gittiler.
Biraz had bilmek gerek!
Sen bu hareketi herkesin gittiği bir kafede ya-pa-maz-sın. Bunu sabaha kadar tartışırım. Bu müdahaleyi nerede yapabilirsin biliyor musun? Sokakta, özel bir alanda, başka bir pozisyonda evet. Fakat Kerimcan bu denli korkuyor, fotoğrafının 30 metre uzaktan bile çekilmesini istemiyor ve karşıysa; bir zahmet evinde otursun, dışarı çıkmasın veya 50 milyara kürk almak yerine mekan falan kapatıp sadece arkadaşları ile oturuversin.
LÜTFEN. Bu kadar da değil yani. Çok ciddiyim. Sizin ‘star’lık anlayışınızı bilemediğimden isim veremiyorum, çünkü herkesin gözünde ‘star’ başkadır. Ama şöyle bir örnek buraya ‘cuk’ olur, en önemli sanatçılar bile bu şekilde dolaşmıyor, bu denli insanları rahatsız etmiyor ve buna izin vermiyor; bilesiniz!
Olmadı Kerimcan;
Sana koca bir DON’T yaneee Kerimcağn.
BAY KORUMA’n ile konuş. Seni koruması gerek, başkalarını tehdit etmesi değil. (Burada sana göz devirdim…)
Yorumlar
özcanyorumu:
bu kerimcana birinin, insanların neden gay olduğunu, bunun doğal bir yönelim olduğunu, herkes gibi onlarında doğuştan böyle olduğunu anlatması gerekiyor. çıkıp homofobikler için -allah size de verir görürsünüz- gibi beddua formunda cahil cahil konuşması ülkemizin genel durumunun resmidir. yazıktır..