Kendimden ve etrafımdakilerden yola çıkacak olursam, ortalama bir insan yaklaşık 3-4 ayda bir kulaklığını değiştiriyor. Sebepleri arasında mikrofonunun bozulması, kulaklıklardan birinin bozulması, kablonun çok aşınması vs. var. 3-4 aylık kullanım süresi için neden bir kulaklık rehberi olsun ki? Peki neden 3-4 ay yerine 3-4 yıl olmasın? Birinci aşama kulaklığın şekline karar vermek(!) Güldüğünüzü duyar gibiyim …
Kulaklık Seçme Rehberi
Kendimden ve etrafımdakilerden yola çıkacak olursam, ortalama bir insan yaklaşık 3-4 ayda bir kulaklığını değiştiriyor. Sebepleri arasında mikrofonunun bozulması, kulaklıklardan birinin bozulması, kablonun çok aşınması vs. var. 3-4 aylık kullanım süresi için neden bir kulaklık rehberi olsun ki? Peki neden 3-4 ay yerine 3-4 yıl olmasın?
Birinci aşama kulaklığın şekline karar vermek(!) Güldüğünüzü duyar gibiyim ama gerçekten en önemli noktalardan biri maalesef bu. Çünkü kulaklık üreticilerine baktığımızda genel olarak teknik özellikleri birbirine yakın. Tabi ki orta bütçelilere hitap eden kulaklıklardan bahsediyorum. Kulaklığın şekli aynı zamanda dayanıklılığını da belirleyen unsurlardan biri çünkü boyuttan ve ağırlıktan kısmaya çalışılırken kullanılan kabloların kalınlığından jak girişinin kalitesine kadar pek çok şey değişiyor. Evet yanlış tahmin etmediniz, daha büyük kulaklıklar genellikle daha dayanıklı. Yazımızın “filler” kısmını geçelim ve biraz teknik özellilerden bahsedelim. Genel olarak kulaklık üreticilerinin kalite tanımı yaparken kullanım klavuzlarına koydukları birkaç özelliği gözden geçirelim.
Frequency Response
Bu özellik genel olarak kulaklığın oluşturabildiği frekans ayarını temsil ediyor. Örneğin alt sınırı ne kadar düşükse bas sesleri o kadar iyi oluşturuyor. Kimi markalarda bu değerin 16Hz-22KHz aralığında olduğunu görüyoruz fakat insan kulağı 20Hz-20KHz aralığını işitebiliyor. Süperinsanlar için yapılmış bu kulaklıklar satış hilesinden başka bir şey değil.
Input Impedance
Bu değer genel olarak kulaklığımızın ne kadar ses çıkarabildiğini ifade ediyor. Ne kadar düşük olsa o kadar iyi ancak 20ohm’un altındaki değerler de çok sağlıklı olmayabiliyor nitekim artan akım kullanımı kulaklığa güç sağlanmasını zorlaştırıyor. Zaten düşük voltajla çalışan mp3 player gibi cihazlar için pek sağlıklı bir kullanım değil.
Harmonic Distortion
Belirli bir frekans düşünün, örneğin 500Hz, bu frekans değerinde bir ses vermesi gerekirken kulaklığın başka frekanslara kayması sorununu harmonic distortion ifade ediyor. Kötü bir özellik gibi gözükse de harmonic distortion’ı çok olan kulaklılar kötüdür ifadesi yanlış. Biraz kulaklarımıza güvenmemiz gerekiyor.
Bu teknik özelliklerin ışığında ne kadar iyi bir kulaklık seçebiliriz? Belki de bu özellikler dikkat edilmesi gereken unsurların yüzde yirmisini oluşturuyor. Geri kalan kısım ise tamamen tercihlerimiz doğrultusunda ve kulaklarımıza dayanıyor. Kulaklık alıyorsunuz, dinlemeden almayın.