Homofobinin hangi köşeden fırlayacağı belli olmuyor ve söz konusu muhafazakarlar olunca, mutlaka söylenecek bir şeyler çıkıyor. Örneğin Billy Graham ile Evanjelist Derneği'nin başkanı Franklin Graham. ABD başkanlığına aday olan ve gay bir hristiyan olduğunu söyleyen Mayor Pete Buttigieg'i eleştirmeden edemiyor. "Hristiyan, Tanrı'nın sözüne inanır ve eşcinsellik İncil'de günah olarak kabul ediliyor." "Hristiyan olmak sadece bir …
LGBT Olmayı Anormal Göstermek İçin Ortaya Atılan Birbirinden ‘Saçma’ İddialar
Homofobinin hangi köşeden fırlayacağı belli olmuyor ve söz konusu muhafazakarlar olunca, mutlaka söylenecek bir şeyler çıkıyor.
Örneğin Billy Graham ile Evanjelist Derneği’nin başkanı Franklin Graham. ABD başkanlığına aday olan ve gay bir hristiyan olduğunu söyleyen Mayor Pete Buttigieg’i eleştirmeden edemiyor.
“Hristiyan, Tanrı’nın sözüne inanır ve eşcinsellik İncil’de günah olarak kabul ediliyor.”
“Hristiyan olmak sadece bir kiliseye üye olmak değil, Tanrı’nın sözüne göre yaşamak ve hayatını onun etrafında şekillendirmektir.”
Geçtiğimiz sene ABD’nin eski başkanlarından Jimmy Carter, İsa Mesih’in eşcinsellere sevgiyle yaklaşacağını düşündüğünü belirtince, Graham yine sahneye çıkmış ve İsa’nın tam tersine eşcinselleri öldüreceğini belirtmişti.
“İsa Mesih günahlara teşvik etmek için değil, bizi günahtan kurtarmak için gelmişti. İncil bu konuda çok açık. Tanrı’nın eşcinsellik nedeniyle yok ettiği şehirler var. Bu fikir, yorum meselesi değil.”
Bu, aslında çok daha büyük bir anlayışın ufak bir tezahürü. Dünyanın farklı yerlerinde, farklı gerekçelerle, LGBT olmayı ‘anormal’ göstermek için birbirinden saçma iddialar ortaya atılıyor.
Bunlardan bazılarına bir bakalım, biraz gülelim istedik.
Hayaletler
ABD’de metafizik ve ruhani deneyimler üzerine çalışan Spiritual Science Research Foundation, gay ve lezbiyenlerin %85’inin hayaletler tarafından ele geçirildiğini iddia ediyor.
“Gayliğin arkasında esas neden, bazı erkekler kadın hayaletler tarafından ele geçiriliyor. Bu erkekler başka erkeklerden hoşlanıyor.”
Aynı kurum benzer şekilde, lezbiyenliğin de “erkek hayaletlerin işi olduğu”nu savunuyor.
Anal Kurtçuk
Kuveytli bir ‘akademisyen’ olan Dr. Mariam Al-Sohel, eşcinselliğin sebebinin anal bölgede yaşayan kurtçuklar olduğunu düşünüyor. Bunun ‘tedavi edilebilir’ olduğunu da belirtiyor.
Al-Sohel’e göre, ‘problem’ cinsel yönelim değil, cinsel dürtü. Bunun için de kendi hazırladığı bitkisel bir karışımı öneriyor.
“Anal bölgede meniden beslenen bir kurtçuk var. Bu bilimsel bir gerçek, bunun hakkında konuşmaktan utanmaya gerek yok.”
Aşılar
Aşıya karşı duruşuyla bilinen bir grup olan VacTruth, çocuk yaşta yapılan aşıların eşcinselliğe sebebiyet verebileceğini iddia ediyor. İtalyan bir ‘bilimisanı’ ve gazeteci olan Gian Paolo Vanoli, çocukların sistemlerinde bulunan civa nedeniyle gay olabileceklerini düşünüyor.
Bağımlılık
ABD’nin muhafazakar kesimi, eşcinselliği bir bağımlılık olarak görüyor. Yapılan bir anket sonucuna göre, azımsanmayacak kadar büyük bir kitle, eşcinsellik ile ‘başa çıkılması gerektiğini’ düşünüyor ve bunun için kleptomani, seks bağımlılığı ya da alkol bağımlılığı tedavisinde izlenen yolların izlenmesi gerektiğini belirtiyor.
Psikopatoloji
Psikanalist Dr. Edmund Bergler, 1956’da yayınlamış olduğu Eşcinsellik: Hastalık mı Hayatın Kendisi mi? adlı kitabında eşcinselliği nevrotik bir durum olarak değerlendiriyor.
Bergler, belli nevrotik davranış kalıplarının psikopatik olduğunu ve eşcinsellerde sıklıkla görüldüğünü belirtiyor.
Dr. Irving Bieber, 1962’de yapmış olduğu “Eşcinsellik: Eşcinsel Erkekler Üzerine Psikanalitik Bir Çalışma” başlıklı araştırmasında, eşcinselliği psikanaliz ile tedavi edilebilir bir anomali olarak niteliyor.
Başka bir psikanalist, Dr. Frank S. Caprio’ya göre, “Lezbiyenlik bir hastalık değil fakat bir semptom.”
“Cinsel olgunluğa erişmemiş olmaktan kaynaklanıyor ve özgüven eksikliğine karşı geliştirilmiş bir savunma mekanizması olarak değerlendirilebilir.”
Özbek imam Rahmatulloh Saifutdinov, eşcinselliğin doğuştan geldiğini söylüyor ancak absürd bir yorumda daha bulunuyor:
“Dünyaya eşcinsel gelenlerin anneleri, seks esnasında başka bir erkeği düşünüyor.”
Muhafazakar bir gay olan (evet, bizce de biraz garip) Milo Yiannopoulos, translığın ‘psikolojik bir rahatsızlık’ olduğunu düşünüyor ve bunu ayarsız bir şekilde dile getirmekten de çekinmiyor:
“Kadınları ve çocukları, cinselliği hakkında kafası karışmış erkeklerden koruduğum için özür dilemeyeceğim.”
Amerikan Psikiyatri Derneği ise, 1973’te yayınlamış olduğu açıklama ile eşcinsel birlikteliklerin bir rahatsızlık anlamı taşımadığını kabul etmiş bulunuyor.
Amerikan Psikoloji Birliği ise 1975’te tüm profesyonelleri “eşcinsellik ile özdeşleştirilmiş olan sağlıksız düşüncelerden ve önyargılardan uzak durmaya” davet etmişti.