Moda Tarihinin En Olaylı ‘9’ Defilesi!

Bazen moda tasarımcılarının tek yapmak istediği, nefes kesici güzellikte tasarımları mankenler üzerinde sergilemekten ibaret olmuyor malesef. Aşağıda sizin için, sanatçı ruhunu konuşturayım derken kimi otoriteleri epeyce sinirlendirmiş olan moda tasarımcılarının en şok edici dokuz anını derledik.

1. Alexander McQueen Sonbahar/Kış 1995: Highland Rape

İlk defile moda dünyasının en büyük provokatörlerinden rahmetli McQueen’in kökenlerine saygısını anlattığı podyum şovu Highland Rape. Defile İskoçların en önemli tarihi anıtlarından olan yaylalarının Büyük Britanya tarafından talan edilmesini konu ediniyor. Çeşitli yorumcular bu politik mesajı kaçırarak parçalanmış ve lekelenmiş giysilerin kadına karşı şiddeti ve tacizi estetize ettiğini öne sürmüş, bu ithamlar 90’larda McQueen’in başını oldukça ağrıtmıştı.

2. Hussein Chalayan İlkbahar/Yaz 1998: Between

Listemizin ikinci ismi Türkiye’den: ‘yaşıyor hissettiğim anlardan biriydi’ sözleriyle oldukça ses getiren burka temalı şovunun kendisi için ne denli büyük bir yer tuttuğunu anlatan Hüseyin Çağlayan’ın defilesi. Çağlayan bir podyumdan çok bir sanat enstalasyonuna benzeyen bu çalışmada kimlik ve kadınlık üzerine olan politikalar hakkında bir sanat eseri ortaya çıkarmak istemişe benziyor. Defile, üzerlerindeki örtü gitgide azalıp en sonunda yok olan kadın modellerin yan yana geldiği anıyla oldukça ses getirmişti.

3. Dior Haute Couture İlkbahar/Yaz 2002: Haute Homeless

Paris’in evsizlerinden ilham alarak hazırladığı, modellerin gazeteler ve şişeler gibi objelerle donatılıp podyuma çıktığı koleksiyonuyla tepki alan John Galliano’nun bu çalışması, çoğu giysinin fiyatının milyar dolarlar ettiği moda dünyasına ‘tatsız’ bulundu. Galliano, çalışmanın sonrasında evsizliği karikatürize etmek istemediğini ve gerçekten ilham verici bulduğunu söylese de yöneltilen eleştirilerden malesef kaçamadı.

4. Rick Owens Sonbahar/Kış 2015: Sphinx

Modellerin kasık bölgelerinin ya kumaştaki kesitlerle ya da kumaşın olmamasıyla (!) gözler önüne serildiği şovunun amacı sorulduğunda Owens “(…) birazcık çocuksu haytalık. Çıplaklık en çocuksu ve primal şeylerden biri.”  yanıtını verdi. Koleksiyondaki parkalar, atkılar ve ayakkabılar Owens’ın klasik stilinin mükemmel örnekleri olsalar da diğer ‘küçük’ detayları pek kullanışlı bulmadığımızı belirtmeliyiz.

5. Iris van Herpen Sonbahar/Kış 2014: Biopiracy

Lady Gaga’nın favori moda tasarımcısı Iris van Herpen’in bu moda şovunda modeller plastik içine vakumlanarak kapatıldı. Embriyonun anne karnındaki duruşuna benzetilen görsel, estetik açıdan oldukça ilgi çekici olsa da vakumlanmış modeller aynısını düşünür mü bilemeyiz. Vakumlanmamış, fakat Herpen’in özgün yüksek topuklularıyla yürüme acısına katlanmış olan modeller de hallerinden o kadar memnun görünmüyor.

6. Yves Saint Lauren Sonbahar/Kış 2011

Kate Moss’un en seksi ‘geri dönüş’lerinden birini yaşadığı ve elinde sigarasıyla podyumu turladığı şov, kapalı alanlarda sigara içilmesini yasaklayan Fransız devletini ve sigaranın olumlu gösterilmesini reddeden basını rahatsız etse de izleyicilerin bu minik gösteriye bayıldığı aşikardı.

7. Jean Paul Gaultier İlkbahar/Yaz 2002: Amy

Amy Winehouse kopyası modellerin podyumda yürüdüğü Gaultier 2002 şovunun ilk eleştirilerinden biri, Amy Winehouse’un babası Mitch Winehouse’dan geldi. Podyum şovunu ‘zevksizce’ ve ‘aşağılayıcı’ bulduğunu söyleyen babaya cevap olarak Gaultier, şovun amacının Amy’nin tarzını ve sanatçı kişiliğini yüceltmek olduğunu söyleyerek kendisini savundu.

8. Vivienne Westwood İlkbahar/Yaz 2009

Gerçek Romen çingenelerin podyumda yürüdüğü; altın dişler, zincirler gibi alışkın olunmayan aksesuarların kullanıldığı podyum şovu Romen kültürünü ve hayatını hırsızlık yoluyla kazanan İtalyan ‘ağır abi’sini karikatürize etmesiyle pek çok eleştiri aldı. İzleyicilerden biri, Vivienne’in romantik hayallerinin tarihi açıdan 100 yıl geride kaldığını söyledi.

9. Alexander McQueen İlkbahar/Yaz 1998: Golden Showers

Başarılı provokatif McQueen’e listede sadece bir kere yer vermek elbette olmazdı. Modellerin mayokini ve harness benzeri giysilerle podyuma çıktığı, tavandan akıtılan suyla yıkandığı ve üstlerine sarı spot ışıkları tutulduğu şov, pornografik imaları sebebiyle eleştirilse de, bu imalar gözardı edildiğinde oldukça duygusal ve sanatçı ruhlu bir tasarım stilini gözler önüne seriyor. Şov, aynı zamanda Gisele Bündchen’in podyumlarda ilk belirişi olma özelliğini taşımakta.