Müslüman Drag Queen:Kuran’da “Bolca Eşcinsellik” Bulunuyor

Glamrou olarak bilinen, kendini ikili cinsiyet sisteminin dışında tanımlayan, Müslüman drag queen Amrou Al-Kadhi, dünyaya eşcinselliğin ve dinin el ele gidebileceğini göstermek istiyor. Al-Kadhi’nin yeni kitabı Unicorn: The Memoir of a Muslim Drag Queen, dün (3 Ekim) çıktı ve i-D tarafından yayınlanan bir alıntı, Kuran’da nasıl “bolca eşcinsellik” gördüklerini açıklıyor. Muhammed Peygamber bir keresinde “İslam …

Glamrou olarak bilinen, kendini ikili cinsiyet sisteminin dışında tanımlayan, Müslüman drag queen Amrou Al-Kadhi, dünyaya eşcinselliğin ve dinin el ele gidebileceğini göstermek istiyor.

Al-Kadhi’nin yeni kitabı Unicorn: The Memoir of a Muslim Drag Queen, dün (3 Ekim) çıktı ve i-D tarafından yayınlanan bir alıntı, Kuran’da nasıl “bolca eşcinsellik” gördüklerini açıklıyor.

Muhammed Peygamber bir keresinde “İslam garip başladı, başladığı gibi (bir hale) dönecektir. Ne mutlu gariplere!” demiştir.

Batı’nın algısına göre İslam’ın, Müslümanlar’ı – “biz ya teröristiz, ya korkutucuyuz, ya da korkuyoruz” – ile sınırlandırdığını ve LGBT bireyi olmalarıyla dini inançlarının uyum sağlamasının zaman aldığını söylediler.

İlk kez eşcinsel bir Müslüman gruba katılımlarını şöyle yazdılar: “Orada kadın İslami elbiseleri giyen erkekler ve türbanlı bir trans kadın vardı. İslam’ı benimsemiş küçük Amrou’yu ve onlara bir gün başka eşcinsel Müslümanlarla dolu bir odada oturacak olduklarını ve onları bekleyenin sonsuza kadar cehennemde yanmanın değil de aşk olduğunu söyleyebilmeyi istedim. ”

Grupta, “manevi danışman” olarak çevrilen ve genellikle “Müslüman erkeklerin, kadınların onlara uygun Müslümanlar ile evlenmesini sağlayan pratik” olarak yobazca yorumlanan Wilayah’ın Müslüman kavramını tartıştılar.

Ancak tartışma sırasında, Al-Kadhi şunları fark etti: “Wilayah’ı, kuir drag ailem Denim ile birlikte tecrübe ettim. Bana göre, kuir olarak tanımlamanın bir kısmı, birbirimizin güvenliğini sağladığımız, birbirimizle görüşlerimizi paylaştığımız ve heteronormativitenin baskısı ile zehirlenmediğimizden emin olduğumuz diğer kuirlerle bir topluluk oluşturmaktır. ”

Bu bölümlerden biri, grubun tartıştığı ve Al-Kadhi’nin kuir olarak yorumladığı Kuran’ı oluşturur: “Erkek ve kadın müminler birbirlerinin dostları ve koruyucularıdır. İyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirirler. (Kur’an-ı Kerim 9:71)”

 “Kuran’da maskülenliğin ve feminenliğin gerçek biyolojiden arınarak bir güç halinde var olabilmesi – böylesine kuir bir tablo çizmesi de çok çarpıcı!” dediler.

Drag queen’in dikkat çektiği bir diğer nokta, İslam’ın kökenlerinde, her bir Müslüman’ın aslında “metinle kendine ait, bağımsız ilişkiye” sahip olması ve “despot ve kısıtlayıcı” yorumların daha sonradan yapılmış olmasıdır.

 “Kuir kimliğimi yasaklayan Allah değil, Kur’an’daki alternatifleri göz ardı eden insanlar.” dediler.

“Kuir kimlikle birçok benzeşmesi” olduğunu söyledikleri, İslam’ın kollarından biri olan Sufizm’e yöneldiler.

“Sufizm’de bulunan dua etme yöntemleri oldukça şairane ve aynı zamanda içten içe kuir olabilir. İnsanların etek giyip, etrafında döndüğü ve ruhlarını Allah’la birleştirmenin bir yolu olarak dans ettiği görkemli bir Sufi mezhebi var. ”

Glamrou’nun drag gösterilerine gelenler,  “Bu bir tür dinsel deneyim, farklılıkları kutlamak için toplanmış bir oda ve gösteri iyi sürdüğünde bana bir tür inanç veriyor.” yazdılar.

“Bu, benden yüzyıllar önce yaşamış Sufi Müslümanları’nın yaptığı gibi sahneye çıkıp kendi etrafımda dönerek ve en sonunda sadece kendimi değil, Allah’ı da bularak gerçekleştirdiğim, Allah’ın benim için verdiği bir tür inanç.”

Yorumlar

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir