Gmag Özel Röportajı: Conchita Wurst

Conchita Wurst: “Bülent Ersoy’u duymadığımı itiraf etmek zorundayım. Öykü çok ilham verici bir birey. Bir gün onunla tanışmayı isterim.”

2 sene önce Eurovision Şarkı Yarışması’yla tanıdığımız Avusturya temsilcisi Conchita Wurst, “Bir Anka Gibi Yükselme”ye devam ediyor. Tüm dünyada kült cinsiyet sembollerini ve tabularını yıkan “Sakallı Kadın” LGBT topluluğunun her zaman yanında durdu ve desteğini asla esirgemedi. Tüm bunların yanında bizi de kırmadı ve editörlerimizden Sema Kavaslar’a röportaj vermeyi kabul etti. Siz de Conchita’nın kariyer basamaklarını, ne tip erkeklerden hoşlandığını ve Türk fanlarına mesajını merak ediyorsanız, işte size cevaplar…

Haydi, biraz Eurovision’dan konuşalım. 2014’te “Rise Like a Phoenix” şarkısıyla Avusturya’yı temsil ettin ve ülkene kırk sekiz yıl sonra birincilik getirdin. O gece performansının tekrarı istendiğinde, bu senin için ne ifade etti?

Buna inanamadım. Benim için tamamen beklenmedik bir şeydi. Kazandığımı düşünmeye cüret bile etmemiştim. Bu yüzden benim için anlamı büyük, hayatımda daha önce hiçbir şey kazanmamıştım.

Eurovision birçok eşcinsel tarafından takip ediliyor ve LGBT topluluğun en favori olaylarından biri olduğu düşünülüyor. Sence bu doğru mu? Eğer doğruysa bu durumun senin kazanmanda önemli bir faktör olduğunu düşünüyor musun?

Umm, belirli kalıplarla veya klişelerle düşünmekten kaçınıyorum ama yarışma devasa bir eşcinsel topluluk tarafından takip ediliyor. Bu su götürmez bir gerçek. Bu topluluğun benim arkamda durduğunun ve beni desteklediğinin de farkındayım. İleride de bu desteklerinin devam etmesini umuyorum. Onlara çok minnettarım.

Yarışmadan sonra tüm dünyada tanınmaya başladın. Hepimiz biliyor ve takdir ediyoruz ki sen çok cesur birisin. Bu cesaretin göstergesi de sakalın. Sakal senin için sadece bir stil mi yoksa cinsiyet rollerine karşı bir tutum mu?

İlk olarak, sakallı halim benim kendimi sahnede gördüğüm halim. Basitçe bu böyle ama sakallı bir kadın alışılagelmiş bir durum değil ve tartışmalara yol açıyor. Bence insanların düşünceleri hakkında konuşması ve onları diğerleriyle paylaşması iyidir.

Maalesef, eşcinsellik hala birçok ülkede tabu ve insanların çoğu için kabul edilemez bir yönelim. Peki, kuirler ve cinsiyet değiştiren insanlar için durum nasıl? Sence onlar da aynı nefretin kurbanları mı? Özellikle ameliyat geçiren ve hormon tedavisi alan kişiler için dışlanmak ya da marjinalize edilmek zor olmalı, değil mi?

Kesinlikle! Her azınlık bağnazlık ve ön yargıdan dolayı sıkıntı çekiyor. Fakat bu sadece LGBT topluluğunun yaşadığı bir sorun değil. Dünyanın her yerinde insanlar farklı şeylerden dolayı ayrımcılığa uğruyor: ten rengi, dini inançlar, cinsel yönelim… Bu şeylerden bahsetmediğimiz ve etiketleri değil de insanları gördüğümüz bir dünyada yaşamak isterdim.

Bülent Ersoy’u hiç duydun mu? Kendisi Türkiye’nin en önemli seslerinden biri. Cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirmesine rağmen ülkenin ‘Diva’sı olmayı başardı.

Hayır, duymadığımı itiraf etmek zorundayım – ama bu harika bir hikaye. İnsanlar onu sadece yeteneğiyle değerlendirmiş ve yaptığı işten dolayı onu sevmiş.

Geçen seneki İstanbul Onur Yürüyüşü bizim için bir hayli zorlu geçti. Sen de bunun farkındaydın ve bizi destekledin. Sence bu ne zaman bitecek? Neden bunu yaşıyoruz, neden bitmiyor, bu nefret neden? Bütün bu olanların sebebi sence ne?

Çok üzgünüm ki bilmiyorum… Sadece daha iyi olacağına inanmak zorundayım. Daha açık fikirli bir istikamete giden büyük bir hareket var. Fakat aynı zamanda daha kapalı bir istikamet de var. Biz güçlü durmalı ve daha iyi olana inanmalıyız. Kulağa biraz sıradan geldiğinin farkındayım ama ben böyle düşünüyorum.

Türkiye’de bizim için oldukça önemli bir trans figür var: ülkenin ilk trans sığınma evini açan Öykü Ay. Bu ev; yardıma muhtaç, evsiz, çaresiz trans bireylere hizmet veriyor. Zor zamanlarda ‘Anka’ gibi yükselen insanlar adına Öykü Ay’a söylemek istediklerin var mı?  Eğer Türkiye’ye gelirsen bu evi ziyaret etme nezaketinde bulunur musun?

Gördün mü?! İşte bundan bahsediyorum; hepimiz bir şeyleri değiştirebiliriz, yalnız olduğumuzu düşünsek bile. Öykü çok ilham verici bir birey. Bir gün onunla tanışmayı isterim.

Biraz da bu dramatik konuları bir kenara bırakıp hayatın daha eğlenceli taraflarına bakalım. Aşk hayatın nasıl gidiyor? Artık küresel çapta bir sanatçı olduğundan dolayı ilişki yürütmek daha zor olsa gerek. Sonuçta sırf bir dünya starıyla birlikte olmak için sana yaklaşanlar da olacaktır. Ünlü kovalayıcılarla gerçek aşk peşinde olanları ayırt edebiliyor musun?

Sorduğun için teşekkürler, aşk hayatım gayet iyi gidiyor 😉 Aslında evet, ün peşinde olanlarla beni bir insan olarak sevenleri kesinlikle ayırt edebiliyorum.

Ne tip erkeklerden daha çok hoşlanıyorsun? Türk erkekleri hakkında neler düşünüyorsun? Seks senin için ne ifade ediyor?

Spesifik bir tipim olduğunu söyleyemem. Eğer ilgi çekici biriyse, nereli olduğu gibi detaylara bakmıyorum. Seks bana ne mi ifade ediyor? Hahaha, umm, bu soruya cevap verecek sadece birkaç kişi vardır.

Türkiye’deki hayranlarınıza ileteceğiniz bir mesaj var mı?

Türk hayranlarıma selamlarımı iletiyorum! Desteğiniz benim için çok önemli ve size minnettarım. Umarım yakında sizleri görebilmek için Türkiye’yi ziyaret ederim. Kucak dolusu sevgiler…