Olimpiyatlarda translara karşı uygulanan kısıtlamalar azaldı, böylece translar artık cinsiyet değiştirme ameliyatlarını tamamlamaya gerek duymadan Olimpiyatlara katılabilecekler. Atletizmde şuana kadar cinsiyete dayanan müsabakalar dolayısıyla birçok kısıtlama uygulandı. Bu yüzden translar ve interseksler bazı tıbbi faktörlerden dolayı Olimpiyatlara katılamadı. Özellikle Kuzey Afrikalı koşucu Caster Semenya 2009’da cinsiyet testine maruz bırakıldığında bu konu daha da gündeme geldi. …
Translar Artık Olimpiyatlara Ameliyat Koşulu Olmadan Katılabilecekler
Olimpiyatlarda translara karşı uygulanan kısıtlamalar azaldı, böylece translar artık cinsiyet değiştirme ameliyatlarını tamamlamaya gerek duymadan Olimpiyatlara katılabilecekler.
Atletizmde şuana kadar cinsiyete dayanan müsabakalar dolayısıyla birçok kısıtlama uygulandı. Bu yüzden translar ve interseksler bazı tıbbi faktörlerden dolayı Olimpiyatlara katılamadı.
Özellikle Kuzey Afrikalı koşucu Caster Semenya 2009’da cinsiyet testine maruz bırakıldığında bu konu daha da gündeme geldi.
Bu gibi konulara artık çözüm getirmek isteyen Uluslararası Olimpiyat Komitesi, “Cinsiyet tanımlaması ve Hiperandrojenizm” adı altında yeni bir politika benimsemeye karar verdi.
Outsports’un sızdırdığı bilgilere göre benimsenen yeni ilkeler trans erkeklere karşı uygulanan kısıtlamaların tamamen kalkacağını gösteriyor.
Fakat trans kadınlar hala kadın müsabakalarına katılmak için bazı engellere takılacak. Trans geçişini tamamlamış trans kadınlar dışında tüm trans kadınların müsabakalara katılması için testosteron seviyelerinin 10nmol/L’nin altında kalması gerekiyor. Bu da gösteriyor ki Uluslararası Olimpiyat Komitesi, trans kadınların “kadın”lığını onların testosteron seviyelerinin düşük olmasıyla ölçüyor.