Kuzey Kutbu’ndaki buzulların erimesinin Orta Amerika’daki karıncayiyen nüfusuna etkisi üzerine ultra bilimsel araştırmalarımı yarıda bölüp turuncuyla özdeşleyen o meşhur gey sosyal ağında uzun bir gezintiye çıktım. Kilometrekareye 50 eşcinsel düşen güzide Ankara’mızda yine kimilerinin gözünün üstünde kaş olmasına kimilerinin küçük dağları yaratmış olmasına takmış ve yaşlanınca kaç kediyle yaşayacağımın hesabını yaparken bir adet Eliad Cohen …
Yeni Başlayanlar İçin Hornet’te Erkek Kapmaca
Kuzey Kutbu’ndaki buzulların erimesinin Orta Amerika’daki karıncayiyen nüfusuna etkisi üzerine ultra bilimsel araştırmalarımı yarıda bölüp turuncuyla özdeşleyen o meşhur gey sosyal ağında uzun bir gezintiye çıktım. Kilometrekareye 50 eşcinsel düşen güzide Ankara’mızda yine kimilerinin gözünün üstünde kaş olmasına kimilerinin küçük dağları yaratmış olmasına takmış ve yaşlanınca kaç kediyle yaşayacağımın hesabını yaparken bir adet Eliad Cohen resimli profil mesaj kutumu yeşillendirdi: “slm cnm nbr?” Kumrallardan hoşlanan bünyeme esmerliğin kitabını yazmış Eliad biraz fazla gelse de kabulümdü hani fake olmasaydı. Ayağıma kadar gelen overlok makinasını bile geri çevirmeyen ben fake de olsa Eliad Cohen’i geri çevirmekle duyduğum tatmini psikolojimin derinlerinde ilelebet muhafaza ve müdafa edeceğimi belirtip asıl konuya geliyorum.
Çoğumuz 189-191 arası boy 70-75 arası kilo ve 24-26 yaş aralığında kumral, açık kahverengi göz, en az lisans mezunu, evi arabası ve mümkünse yazlığı olan bir partnerle tanışmak ve muhabbet ilerlerse evlenip çoluk çocuk sahibi olmak gibi abartılı kriterlerle yola çıktığı için yola yalnız devam ediyor. Kriterlerinize uyan dünyadaki 5 kişiden biri uygulamalarda önünüze çıkınca da acı gerçek bu kez o sizi beğenmiyor. Ardından Türkiye’nin yetiştirdiği en güzide sanatsal değerlerden İsmail YK’nın o aydınlatıcı, “beni beğeneni ben ben beğenmem, benim beğendiğim ise beni beğenmez” sözünden hareketle “yoksa ben tipsiz miyim ha?” sorgulamasını geçirip derin uçurumlara sürükleniyorsunuz tabii. Ben sürüklenmiyorum çünkü Türkiye Manavlar Federasyonu tarafından aldığım Karpuz Güzeli ünvanıyla güzelliğim tescilli.
24 yaşında ama 25 yıllık ilişki deneyimi olan bilirkişi ben size uygulamalarda şansınızı artırmak için birkaç püf noktası sunayım.
İlk kural: İyi bir profil hazırlamak. Beş yıl önceki fotoğraflarınızı kullanmayın, karşılaşmak istediğiniz en son şey fake ya da yanıltıcı profillerse siz de onlardan biri olmayın. Ön kamera kalitesinde çekilmemiş, iyi ayarlanmış ışık, arka plan, renk ve temada bir fotoğrafı ana fotoğrafınız yapmakla işe başlayın. Birden fazla resim koymak ilgiyi genellikle artırır. Resim işini hallettikten sonra boy, kilo ve yaş gibi haneleri doldurup mümkünse sizi özetleyen başlık ya da profil metni girebilirsiniz.
İkinci kural: Ben asla yazmam, katiyyen, never ever falan deme. Karşıdaki insan da aynı şeyi düşünmüşse artık uzaktan birbirinizi beğenip yalnız yalnız takılmaya devam edersiniz. Belki kısmetin bir selam kadar uzaktadır.
Üçüncü kural: Karşıdakinin profilini oku. Sen hayatının aşkı umuduyla yazacakken belki karşıdaki anlık bir şeyler arıyor ya da sen gayet arkadaşça yaklaşacakken karşıdaki evli mutlu çocuklu bir hayattan yana. Profil metni değil yalnız tabii, yaş, kilo, boy gibi bilgileri okumadan yazıp buluşunca zorla getirmişler gibi davranmanıza gerek yok. Skalanızı mümkün olduğu kadar geniş tutmanızda tabii ki fayda var ama insanın ne isteyip ne istemediğini az çok bilmesinden hareketle bu bilgileri es geçerek karşıdakine yazmayın.
Dördüncü kural: Düzgün bir dil kullan ve selamın ötesine geç. Slm cnm nbr çok copy-paste duruyor ve hiç ilgi çekmiyor. Ne bileyim profil resmini öv, profil yazısı hakkında yorum yap ve muhabbetin tıkanmaya gittiği noktalarda yaratıcı ol. Her mesajı göndermeden önce de içeriğini ve dilini bir kontrol et. Tabii bunları yaparken de kendin ol!
Bu kadar kural koyduktan sonra aramızdaki ilişkinin öğretmen-öğrenci olayına kaymasını istemem tabii, ben aklımdan geçenleri yazdım siz de ya beğenip bunları uygular ve beş yıl sonra sayende hayatım değiştili mektuplar yazarsınız ya da uymayıp Erkin Koray’dan Yalnızlar Rıhtımı dinlersiniz. Siz bilirsiniz.