Yeni Bir Araştırmaya Göre Hormon Terapisi, Genç Translar Arasında Depresyon ve İntihar Riskini %40 Azalttı

Çığır açan yeni bir çalışma, trans gençlerin uzun zamandır doğru olduğunu bildikleri şeyi doğruladı: cinsiyeti doğrulayan hormon tedavisine erişim, ruh sağlığı üzerinde inanılmaz olumlu etkilere sahip olabilir. Salı günü Ergen Sağlığı Dergisi'nde yayınlanan çalışma, 13 ila 24 yaşları arasında 9.000'den fazla katılımcıdan oluşan bir araştırmayla, trans ve nonbinary gençler için hormon tedavisinin ruh sağlık etkilerine …

Çığır açan yeni bir çalışma, trans gençlerin uzun zamandır doğru olduğunu bildikleri şeyi doğruladı: cinsiyeti doğrulayan hormon tedavisine erişim, ruh sağlığı üzerinde inanılmaz olumlu etkilere sahip olabilir.

Salı günü Ergen Sağlığı Dergisi’nde yayınlanan çalışma, 13 ila 24 yaşları arasında 9.000’den fazla katılımcıdan oluşan bir araştırmayla, trans ve nonbinary gençler için hormon tedavisinin ruh sağlık etkilerine ilişkin ilk büyük ölçekli araştırma olma niteliğinde.

LGBTİ+ gençlere yönelik bir kriz destek kuruluşu olan Trevor Project’teki araştırmacılar tarafından yürütülen anket, hormon tedavisi arayan ve alan 18 yaşından küçük transların yakın zamanda depresyon ve geçmiş yıl intihar girişimi bildirme olasılığının yaklaşık %40 daha az olduğunu buldu. Hormon tedavisi almak isteyip de alamayanlardan maalesef daha fazla.

Trevor Projesi Araştırma Başkan Yardımcısı, bir basın açıklamasında: “Bu veriler, toplumsal cinsiyeti doğrulayan tıbbi bakım üzerindeki genel tabuları yıkmak ve gençlerin hormonlara erişim konusunda kanıta dayalı kararlar alabilmeleri için bu konuda daha fazla araştırmaya yatırım yapmak için bir eylem çağrısı işlevi görmelidir” diye belirtti.

Ekim ve Aralık 2020 arasında gerçekleştirilen ankette, katılımcılara hormon isteyip istemedikleri ve/veya şu anda hormon alıp almadıkları, bunun yanı sıra geçen yıl depresyon/intihar taraması yapılıp yapılmadığı soruldu.

Katılımcılara ayrıca cinsiyet kimlikleri konusunda ebeveyn desteği alıp almadıkları, taciz ve zorbalık deneyimleri, ergenlik engelleyici hormonlar alıp almadıkları ve daha önce dönüşüm terapisine tabi tutulup tutulmadıkları soruldu.

Araştırmacılar, aranan hormon tedavisi görenler arasında daha düşük depresyon ve intihar oranları bulmanın yanı sıra, bu tıbbi bakıma erişimin trans gençler için katmanlara ayrıldığını ve beyaz olmayan gençlerin, özellikle de Siyahi gençlerin erişim oranlarının daha düşük olduğunu ortaya koydu.

Anket ayrıca destekleyici ebeveynlerin cinsiyeti doğrulayan hormon tedavisine erişim sağlamada çok önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Hormon tedavisi alan gençlerin yaklaşık %80’i en az bir destekleyici ebeveyne sahip olduğunu bildirirken, ebeveyn desteği olmayan reşit olmayanların %4’ünden azı hormonlara erişebildi.

Çalışma, çoğu trans ruh sağlığı araştırmalarının kasıtlı olarak yanlış yorumlanmasına dayandırılan, gençlerin toplumsal cinsiyetini doğrulayan tıbbi bakıma erişimini hedefleyen son yasa tasarılarının hücumunun ortasında geldi. Nisan ayında Arkansas, gençler için trans hormon tıbbi bakımını yasaklayan bir yasa çıkardı, ancak bir mahkeme kararı Temmuz ayında uygulamayı engelledi.

Çalışma, trans gençler arasındaki yüksek depresyon ve intihar oranlarının “transseksüel karşıtı politikacılar ve aktivistler tarafından bazen trans olmanın terapi ve değiştirmeye çalışma çabalarıyla tedavi edilebilecek bir zihinsel hastalık olduğunu yanlış bir şekilde iddia etmek için kullanıldığını” gözlemliyor.

Araştırmacılar, bu tür yanlış mantığın “cinsiyet hoşnutsuzluğunun ve azınlık stresinin etkilerini görmezden geldiğini” öne sürüyorlar.

Yorumlar

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir