Yeşilçam atmosferinde rakı-balık muhabbetleri: “Balat Sahil Restoran”

“Kuzum, öyle mesudum ki!” Bu salaş mekana adım attığınız anda yan masanızda Türkan Şoray ve Kartal Tibet’in oturduğunu hayal edebilirsiniz. Gözlerinizi kapatın, mavi masalar ve beyaz sandaylerin nostaljik keyfine kendinizi bırakın, deniz kokusunu şöyle güzelce içinize çekin… Şimdi enfes mezelerin ve balığın tadını çıkarma zamanı.

Balat Sahil Restoran’ın dekorasyonu zamansız ve sürprizli. Kendinizi eski Türk filmlerinden bir sahnede hissetmeniz kaçınılmaz. Girişte yer alan masaların yanı sıra İstanbul manzarasını doya doya seyredebileceğiniz bir terası bulunan bu samimi mekan, sizi alıp götürüyor, adeta müdavimi yapıyor.

Taze meze ve balıklarıyla farkını ortaya koyan Sahil Restoran’da soğan dolması, mantar turşusu, kalamar, pilaki ve favayı mutlaka deneyin. Biber ezmesini de es geçmeyin. Eğer seviyorsanız yaprak ciğerinin de hayranı çok, ben şahsi olarak ciğer yemiyorum. Fakat tadına bakan bir kez daha istiyor.

Vedat Milör’ün de kaleme almasıyla gurmelerin dikkatini çeken Balat Sahil Restoran’a en kısa zamanda uğrayın. Dostlarınızla, sevdiklerinizle rakı-balık sohbetlerine, bir de eski İstanbul’un güzelliğine karışın… Ne demiş Can Yücel: “Rakı sofrasında susulmaz arkadaş.” Haydi, siz de hayatın tadını çıkarın!