2016 Yılının En Homofobik ’10’ Ülkesi
Eğer batı perspektifinden bakarsak LGBT haklarının geldiği nokta, en azından çok daha iyi bir yerde gibi gözüküyor.
Avrupa, Avustralya, Kuzey Amerika ve Güney Amerika’nın her yerinde eşcinsel evlilik artık yasal, ya da açıkça tartışılabiliyor.
Ama gerçekler biraz farklı. LGBT ‘lere, hayatlarını mutsuz etmek için, hala ellerinden gelen her şeyi yapan yüzlerce hükümet var.
Bu yıl LGBT’ler adına, özellikle bazı ülkelerde, resmen zulüm vardı. Hastalığa yakalanmış eşcinselleri hapishanelerde çürümeye bırakan ülkelerden, eşcinsel olan insanlar için ölüm cezası talep eden ülkelere, sadece cinsel yönelimleri sebebi ile eşcinsel erkekleri yüksek binaların tepelerinden, küçücük çocukların gözleri önünde yere atan, katleden şeriat ülkelerine kadar..Bu yerler, milyonlarca düz olmayan insanlar için hala çok kasvetli, çok karanlık yerler olmaya devam ediyor.
İşte 2016 yılında LGBT’ler için yaşanılması en zor ülkeler.
SURİYE
Suriye’de bu yıl onlarca eşcinsel erkeği katletti IŞİD militanları. Hemde tüm dünyanın gözleri önünde, minicik çocukların önünde, öldürülen eşcinsellerin sayısı bilinmese de, bunun çok fazla olduğunu tahmin etmek zor değil. Bu katliama henüz kimse dur diyemiyor, ve gün geçtikçe daha da fazla eşcinsel erkek öldürülüyor.
İRAN
Eşcinseller gerçekten cehenneme gidecek olursa, cehennem muhtemelen İran’a benzeyecektir! ülkenin karanlık iç suları içinde, eşcinseller şiddet gördü, işkence gördü, ve şok edici şekilde idam edildi.
AFGANİSTAN
Afganistan’ın HOMOFOBİ adına tanıtıma ihtiyacı yok!! devlet, gaddarca, maço, ve heteroseksüel kültürün özünde. Yaşlı erkekler için, dokuz yaşındaki erkeklerle seks yapmanın büyük ölçüde kabul edildiği bir yer olmasına rağmen, aslında eşcinsel olmak tamamen sınır dışı. Karzai hükümeti tarafından kontrol edilen bölgeler, artık homoseksüeller için ölüm cezası önermekle birlikte, eşcinsel olarak açılanların vahşice öldürüleceği ihtimali hala var.
Kendilerinden yaşça büyük erkeklerle evlenmeyi reddedip kaçan kadınların veya kız çocuklarının “namus cinayetleri” ni biliyoruz, ancak LGBT’lerde Afganistan’da hedefler. Eşcinsel bir ilişkiye sahip olmak, potansiyel olarak kendi ölüm fermanınızı imzalamak anlamına geliyor.
NİJERYA
PEW Research’e göre, Nijerya, dünyadaki en homofobik yer. Eşcinselliğin toplum tarafından kabul edilip edilmediği sorulduğunda, katılımcıların yüzde 98’i hayır dedi. Bu içten içe duyulan nefret, ülkenin kuzey bölgelerinde Şeriat Yasası uyarınca, homoseksüellik korkunç bir şekilde ölümle cezalandırılıyor.
Yasada insanlık dışı bir infaz şekli belirtiliyor. Güneyde de durum daha iyi değil. Nijerya’da eşcinsel olmak cezaevinde 14 yıl yatmanız demek. Aynı zamanda Nijerya’da bu yıl, homoseksüel olduklarından şüphelenilen birini rapor etmemenin yasa dışı sayılacağı bir yasa tasarısı onandı. Bu aslında Hitler’in Almanya’daki eşcinsellere karşı yaptığı zulüm ile aynı. Nazi olduklarını söylemiyoruz, Nazilerden daha kötü olduklarını söylüyoruz!!
UGANDA
Uganda, Afrika’nın genelinde sürdürülen ‘En homofobik yer biziz’ yarışında bayrağı elinde taşımaya kararlı! en azından 2016 yılında da, ne denli istekli olduklarını gösterdiler! Güney Afrika ve bir dereceye kadar Mozambik gibi bazı önemli istisnalarla, kıtanın çeşitli devletleri, genelde eşcinselliğe kayıtsız kalır ve en kötü ihtimalle şiddetle zulüm yapar. Uganda’da, ise bu nefret köklerini daha da derine salarak ilerliyor.
Uganda’da yaşıyorsanız ve aynı cinsiyetinizden biriyle seks yaparsanız, Dünya’daki en korkunç hapishanelerde 20 yıla kadar yatabilirsiniz. Bu ülkede keyfi olarak gözaltına alınıp, polisler tarafından istismar edilebilirsiniz. LGBT hakları aktivistleri, devlet tarafından rutin olarak taciz altına alınıyor ve gazetelerin, daha önce eşcinsellerin adlarını ve adreslerini linç kışkırtmalarıyla birlikte yayınladığı biliniyor.
RUSYA
Favorimiz! LGBT basını olarak bizde bu yıl, Nick Jonas, Justin Bieber ve daha bir çok isimle beraber Putin ismini de çoğu kez okumuşsunuzdur. Sakın yanlış anlamayın! kendisi muhteşem bir homofobik örneğidir. Sayesinde Avrupa’nın en homofobik yerlerinden biri olmuştur Rusya. Bu yılın haziran ayında Vladimir Putin ve arkadaşları “homoseksüel propaganda” yasağı getirerek Stalin’in ayak izlerini izlemiştir.
The Guardian bu yıl Rusya’da eşcinsel saldırılarında korkunç bir artış olduğunu bildirdi. LGBT gençleri, çeteler tarafından pusuya düşürülüp şiddete maruz kaldı, eşcinsel hayır kurumlarının destekçileri beyzbol sopalarıyla dövülüp tehdit edildi. Ekim ayında ülke, eşcinsel ebeveynlerin çocuklarını kaçırmalarını gerektirecek bir kanun çıkarmanın eşiğinden geçti. Neyse ki, bu gerçekleşmedi, ancak bunun ciddi bir şekilde tartışılabilmesi, homofobinin Rus toplumunun her kesimine, ne derece derinden nüfuz ettiğini gösteriyor.
Onur Yürüyüşü yasaklamalarından,
El ele tutuşan iki erkeğin Rusya sokaklarından gezerken, uğradığı sözlü taciz ve şiddetten,
Polis tarafından yaka paça sürüklenen eşcinsellerden,
Bahsetmemize gerek yok dimi?
TEBRİKLER RUSYA! İĞRENÇ BİR YERSİN.
SİNGAPUR
Tutucu bir şehir olan Singapur’un, hala eşcinsel insanlara karşı ayrımcılık yapmakta olduğunu öğrenmek şaşırtıcı değil. Garip olsa da, kanunları bile eşit değildir. 2007’den bu yana, iki kadın için seks yapmak yasaldır, ancak iki erkeği seks yaparken yakalamak 2 yıla kadar cezalandırılır.
Singapur medyası da bu yıl sağolsunlar! ellerinden geleni arkalarına koymayarak, LGBT’lerin üstüne üstüne gitmişlerdir. Hatırlarsınız paylaşmıştık,
Singapur’da yaşayan genç eşcinsel bir çift, metroda öpüşürken fotoğraflarını büyük bir yüzsüzlük ile gizlice çekip, birde üstüne süper homofobik düşünceleri ile fotoğrafları yayınlayarak makale yazan, Melinda adlı ‘Küçük Putin’ sayesinde çok zor günler geçirmişti.
Dipnot: Singapur Onur Yürüyüşüne ise 7 bin kişi katıl-dı belkide katıla-bildi.
HİNDİSTAN
Kendisini “dünyanın en büyük demokrasisi” olarak nitelendiren bir ülke için, Yüksek Mahkeme tarafından, İngiliz sömürge yönetiminin onadığı, tam 153 yaşındaki bir kanunu, aynı cinsiyetteki iki yetişkin arasında yaşanan cinsel istişareyi suç haline getirmesi, ne büyük ironi ama! Ülkede kendi cinsiyetlerinden biri ile öpüşürken yakalananlar bile, 10 yıla kadar hapis yatabiliyor.
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
Amerika, bu yıl yaşanan, ve tüm dünyayı sarsan ORLANDO katliamından sonra, bu listeye girmeliydi. Fakat bu, Amerika’nın bu ülkeler ile aynı kefeye gireceği anlamına asla gelmemeli. Amerika hala LGBT’ler için en yaşanılası yerlerden biri. Central parkta sevgiliniz ile el ele yürüyebilir, öpüşebilirsiniz. Bu bir çok eyalette böyle.. Fakat ORLANDO katliamını unutmak mümkün değil.
TÜRKİYE
Nasıl yazalım? nereden başlayalım? ve nasıl devam edelim? seçeceğimiz, söylemek istediğimiz her kelime, cümle, söz bizi üzüyor çünkü. Yaralıyor.
Ah! bizim dört bir yanı sular ile çevrili, dört mevsimi aynı anda yaşayan, tüm dünyanın kıskandığı güzelliklere sahip, misafirperver, duygusal, birbirine kenetlenen insanların yaşadığı güzel ülkemiz. Ah..ah.. 2016 zaten TÜRKİYE için hiç ama hiç iyi geçmedi. Hayatımız her an, ufacık bir HASTHAG olabilirdi. Kurtulanlar şanslı, ama ya bir hiç uğruna yitip giden canlar? masumlar, gençler, çocuklar…
Yazsak ohooo… belki 25 sayfa okursunuz, yazmasak kendimizi kötü hissederiz. Mesela;
HANDE KADER
Gencecik, hayalleri olan bir kadın, uğruna savaştığı şeylerin iyileşip, iyileşmeyeceğini, bir daha asla göremeyecek olan genç bir fidan, insan, cesur bir ruh. Katledildi, yakıldı. Geriye koca koca siyah güzel gözleri, upuzun güzel saçları ve cesareti kaldı. Türkiye ayağa kalktı, kalktı kalkmasına ama.. Ne fayda?
Bu yıl Türkiye’de çok fazla Trans cinayeti yaşandı. Bir yerde birilerinin eteklerini öpüp, ‘size bayılıyoruz hanımefendi, aman başımızın tacısınız’ diye yüceltilen Translar, diğer tarafta yollarda, sokaklarda, kuytu köşelerde katledilen, asla kabul edilmeyen, edilmek istenmeyen Trans kadınlar. İkiyüzlülük Türkiye’yi yine bu sene de vurdu!
Yanına gidip, tanışmak, fotoğraf çektirmek için kesinlikle yarışacak, bir ortamda spontane bir şekilde tanışsa ‘sizi çok seviyorum, çok komiksiniz’ veya ‘telefonunuzu alabilirmiyim’ diyecek sözde ‘DELİKANLI’ lar, Kerimcan Durmaz’a saldırdı.
İkiyüzlülük Türkiye’yi vurdu vurdu a dostlar.
ONUR YÜRÜYÜŞÜ
Yürümemize bile izin vermediler. Bu Türkiye’nin yaz aylarından en çok konuştuğu konu oldu, kimbilir, ellerinden renkli bayraklar sallayan, şarkılar söyleyip, dans eden gençler belkide çok mu tehlikeliydi?
Yine sözde ‘DELİKANLI’lar tehdit mesajları atıp atıp durdu, ama ortalıkta görünmediler.
Bir çok LGBT aktivisti arkadaşlarımız kötü bir müdahale ile gözaltına alındı.
İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği’nin düzenlediği 7. Trans Onur Yürüyüşü polis engeline takıldı. 19 Haziran günü 13 kişi, gözaltına alınıp İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmüştü.
Trans Onur Yürüyüş’ü için İstanbul LGBTİ Derneği sokağında toplanan kitlenin, anayasal hakları keyfi şekilde ve orantısız zor kullanılarak engellendi.
EŞCİNSEL LİSE ÖĞRENCİSİ DENİZ
Sosyal medya hesaplarımızdan bize ulaşarak yardım isteyen 16 yaşındaki eşcinsel lise öğrencisi Deniz, okumak istediği okuldan, sadece cinsel yönelimi nedeniyle, başka bir okula, hem de kız meslek okuluna zorla nakil ettirilmeye çalışıldığını, okulunda şiddet ve taciz gördüğünü anlattı.
Bu olayı duyurmamızdan kısa bir süre sonra, Türkiye’nin önde gelen basın kuruluşları Deniz’e sahip çıktı.
