Hoşgeldin Funda Arar

Arabeskin nasıl yorumlanacağına dair ders vermiş adeta. Ne diyeyim; “Hoşgeldin” Funda Arar! Ve hiç gitme müziğimizden. Funda Arar hakkında az ve öz bir yazı yazacağım. Dünden beri yeni albümü “Hoşgeldin”i dinliyorum. Süper bir albüm olmuş. Albüm, albümlüğün hakkını layığıyla veriyor. Koyuyorsun müzik çalara veya bilgisayarın player’ına, sıkılmadan sonuna kadar dinleyebiliyorsun, doyamayıp bir daha dinliyorsun... Açılış …

Arabeskin nasıl yorumlanacağına dair ders vermiş adeta. Ne diyeyim; “Hoşgeldin” Funda Arar! Ve hiç gitme müziğimizden.

Funda Arar hakkında az ve öz bir yazı yazacağım. Dünden beri yeni albümü “Hoşgeldin”i dinliyorum. Süper bir albüm olmuş. Albüm, albümlüğün hakkını layığıyla veriyor. Koyuyorsun müzik çalara veya bilgisayarın player’ına, sıkılmadan sonuna kadar dinleyebiliyorsun, doyamayıp bir daha dinliyorsun… Açılış şarkısı çok güzel, ikinci şarkı da aynı güzellikte… Funda Arar’ın asaletine yakışır besteler ve düzenlemelerden oluşuyor albüm her zamanki gibi. Kadının alaturka denemeleri bile baymıyor insanı. Ne yaparsa keyifle dinliyorsun. Demek ki bazı tarzlara mesafemiz tarzla alakalı değil, onu yorumlayanla alakalı. Demek ki herkes şarkı söylememeli mi acaba, söylesin de dinlemeyebiliriz, diyelim biz buna.

Funda Arar’ı “ben keşfetmişim!” gibi hissediyorum. “Kaldırımlar” şarkısını ve klibini müzik kanalında duyup görünce, “İşte bu,” demiştim, “bu kadın star olur”. 70’lerin sanatçılarından Yeşim’in tok sesiyle neredeyse aynıydı sesi. Ve ondan sonra da aldı başını gitti. Çünkü boş hiçbir iş yapmadı, diyebiliriz. Bütün yaptıkları tuttu, sattı ve A sınıf bir şarkıcı konumuna yükseldi. Ajda Pekkan, Nükhet Duru, Sezen Aksu, Nilüfer’in yanına koyabileceğmiz sanatçıların en başında gelir Funda Arar. Son albümüyle de bana göre klasik sanatçılarımızdan biridir artık.

funda_arar_hosgeldinBir çok iyi ses ve yorumcunun yaptıklarını eleştirebiliyorum çok fazla beğenmediğim için ama Funda Arar’ı gerçekten beğeniyorum. Şarkılarına dikkat ederseniz çok pop da söylüyor, başka tarzları da çok güzel dinlenebilir hale getiriyor. Bir de, “Of, bu şarkı da diğerlerine benziyor” dedirtmiyor. Her şarkıda ayrı bir lezzet buluyorsun. Kemanlar dozunda kullanılıyor, batı enstrümanlarını mutlaka hissediyorsun şarkılarında. Sesi de harika gerçekten Funda Arar’ın; özel, farklı, diğer sesler arasından seçilebilecek bir nitelikte. Duyar duymaz, “Bu kimdi ya!” tereddütünü asla yaşamayacağın bir ses. “Bu Funda Arar” diyorsun hemen.

Bu albümde de başkalarının söylediği şarkılara da yer vermiş Funda Arar zaman zaman yaptığı gibi. “Ben Tabi ki”ye adeta hayat vermiş. “Ömrüme Yetiş”, uçsuz bucaksız denizlere yelken açmış gibi ferahlatıyor insanı. Albümün en kötü şarkısı bile hiç sıkılınmayacak, tekrar tekrar dinlenebilecek nitelikte. Arşivlik bir albüm vesselam. Albüm 14 şarkıdan oluşuyor. Albüm denilince benim aklıma 12-14 şarkı gelir hep. Artık günümüzde 7-8 şarkılık çalışmalara albüm deniyor. Onun da bazıları remix oluyor. Extended Play formatında bir çalışma aslında günümüz albümleri; Long Play değil.

Şarkılarda sözlere önem vermediğim hep söylerim ama “Taraf” şarkısındaki “çek acını nazikçe” sözü çok hoşuma gitti. Sadece slow şarkılar değil, hareketli şarkıları da kendine yakıştırıyor Funda Arar. Albüm şarkılarını tek tek irdelemek yerine bana hissettirdiklerini yazmayı tercih ettim. Funda Arar olmasaydı müziğimiz eksik kalırdı. “Hesapsızım, yararsızım, ayarsızım, yediverenim…”. Her tarzı yorumlayabilecek bir hançeresinin olduğunun da altını çizmekte fayda var. “Üç Günlük Dünya”nın da hakkını vermiş Funda Arar yorumuyla. “Kaç Kadeh Kırıldı” şarkısıyla da yapacağını yapmış gene. Arabesk’in nasıl yorumlanacağına dair ders vermiş adeta. Ne diyeyim; “Hoşgeldin” Funda Arar! Ve hiç gitme müziğimizden.

Yorumlar

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir