Özgür Ruhlu Kadın: Bennu Gerede

Öncelikle Türkiye’de yaşayan LGBT bireylerin hayatlarına yön veren kadınlar anketinden çıkan isimlerden birisiniz, bu açıdan röportajınız bizim için çok önemli;Fotoğraf çekmek ve oyunculuk dışında bir gününüz nasıl geçiyor? Özel zevkleriniz nelerdir? Sosyal hayatta kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz?

Aslında Survivor sonrası fotoğrafçılık hayatıma biraz ara vermeye karar verdim. Bambaşka projeler oluştu. Mesela çocuklarım ile kışın iç içe olabilmek için Kartal kaya da cafe/bar açtım. Onların kış tatilleri 1 ayı geçtiği için ve her yıl yaklaşık 12 yıldır Kartalkaya’ya geldiğimiz için hem eğlenebileceğimiz bir ortam hem de kış sezonun tadını çıkaracağımızı düşündüğüm kartal otelin sahibini kızı Dilara ile ortak Flame’i açtık. Bol bol snowboard yaptık, gerçekten inanılmaz geçti.

Simdi de yaz için bir projem var, yine extreme sporu cafe/bar ile birleştiriyorum. Yakında belli olacak. Çocuklarım extreme spor sevdikleri için iki konsepti bir araya getirip hayata geçiriyorum. Ve onlardan ayrı kalmıyorum. En önemli şey benim için, birlikte ailecek proje yapabilmek.

Eşcinsel camiasına hitap ediyor olmak nasıl bir duygu, çünkü biz aramızda özel bir bağ olduğunu düşünüyoruz.

Benim çok eşcinsel arkadaşım var. Çok da yakın his ederim kendimi onlara. Çok tatlı insanlarsınız. Hatta transeksüeller ile de çok iyi geçinirim. Ben herkesi eşit olarak gördüğüm için, pek fazla bir problemim yok insan ırkı ile. Yargısız bir insanım.

Şimdiye kadar gey ikonlarıyla ilgili pek çok şey yazıldı çizildi, kimisine göre Türkiye’deki en büyük gey ikonu Ajda Pekkan, kimisine göreyse Hande Yener, peki sizin için Türkiye’de bir gey ikonu var mı, varsa kimdir?

Şu ana kadar hiç düşünmedim. Geylerin taptığı bir kadın… Herhalde Ajda Pekkan ya da Seyyal Taner olurdu? Bilemedim tam. Ya da Sibel Kekilli mesela!

Türkiye’de yaşayan eşcinsel bireyler
pek çok alanda ayrımcılığa uğruyor, siz eşcinsellere yönelik ayrımcılık konusunda ne düşünüyorsunuz?

Bence korkunç bir olay. Artık bu devirde bunları aşmalıyız. Sonuçta bu bir insanın kendi cinsel yönelimi. Kimse zor ile yaptırmıyor. Özgür olmalıyız. Çoğumuz dünyaya özgür geliyoruz, özgür yasayıp özgür gitmeliyiz diye düşünüyorum. Ama maalesef çok ırkçı, on yargılı, bastırılmış cinsellik yaşayan ve ataerkil bir toplum da yasayan öfke dolu insan toplumuz! Bir yerden hıncımızı çıkarmalıyız- kurban da azınlık oluyor tabii ki!

4 çocuk annesi bir kadın olarak, çocuklarınızdan birisi eşcinsel olduğunu size anlatsaydı tavrınız ne olurdu ve çocuklarının eşcinsel olduğunu öğrenen anne-babalara tavsiyeleriniz nelerdir?

Benim sevgim koşulsuz sevgidir. Anne olduktan sonra daha da iyi anladım koşulsuz sevmenin ne ifade ettiğini. Oğullarımın biri bana gay olduğunu söylese asla yargılamazdım, sonuna kadar da desteklerdim. Çünkü o her şeyden önce özgür bir insan. Her şekilde severim ben onu. Kotu bir şey değil ki gay olmak, niye onu olduğu gibi kabul etmeyeyim ki?

Röportaj: Fatih Kocatürk