Hugh Jackman'ın ağabeyi kendisine dansçı olmak istediği için 'hanım evladı' dedi. Aktör en çok X-Men filmlerindeki Wolverine rolüyle tanınıyor -taş gibi karın kaslarını göstermenin yanında- ama Marvel çizgi romanları rolünü kapmadan önce Jackman Oklahoma'nın sahne uyarlamasında bir müzikal sanatçısı olarak tanınıyordu. Çıkış yakaladığı rollerinden sonraysa maskülen basmakalıplara baş kaldırdı ve Les Miséreables'ın müzikal film uyarlamasında …
Hugh Jackman, Abisi Kendisine ‘Hanım Evladı’ Dediğinde Neredeyse Hayalinden Vazgeçiyordu
Hugh Jackman’ın ağabeyi kendisine dansçı olmak istediği için ‘hanım evladı’ dedi.
Aktör en çok X-Men filmlerindeki Wolverine rolüyle tanınıyor -taş gibi karın kaslarını göstermenin yanında- ama Marvel çizgi romanları rolünü kapmadan önce Jackman Oklahoma’nın sahne uyarlamasında bir müzikal sanatçısı olarak tanınıyordu.
Çıkış yakaladığı rollerinden sonraysa maskülen basmakalıplara baş kaldırdı ve Les Miséreables’ın müzikal film uyarlamasında ve en son The Greatest Showman’de rol aldı.
Ancak Jackman bir dansçı olma hayalinin ağabeyi tarafından yapılan bir yorum yüzünden neredeyse gerçekleşmeyeceğini açıkladı. En son filminin DVD’si için yapılan bir Q&A sırasında Jackman’a büyürken dışlanmış hissedip hissetmediği soruldu:
“Çoğu ergen yıllarım boyunca. 11 yaşındayken bir öğretmen bana dansçı olarak çok yetenekli olduğumu ve ders almam gerektiğini söyledi. Babama söyledim ve o da ‘Harika’ dedi. Sonra erkek kardeşim de bunu duydu ve ‘Ah, hanım evladı’ dedi. Gençtim ve ‘Ne demek istiyorsun?’ dedim. ‘Dans etmek hanım evlatları içindir.’ dedi. ‘Ben bir hanım evladı değilim.’ diye düşündüm ve dans etmedim.”
Ancak Jackman 18 yaşındayken sonunda ağabeyi kendisinden özür diledi ve birlikte 42nd Street’i izlemeye gittiler.
“Ara sırasında ağabeyim beni bir kenara çekti ve ‘Yıllar önce çok salakça bir şey söyledim. Sen sahneye aitsin.’ dedi. Yani dışlanma, yargılanma korkusundan 7 yıl boyunca dans etmedim. Ağabeyimin bana bunu dediği günün ertesi günü ise gidip bir kursa başvurdum. Bir şekilde kimsenin sevmediği müzikleri seviyoruz veya diğer insanların sevmediği bir şeyi giymeyi, yemeyi seviyoruz ve buna suçlu zevk diyoruz. Neden suçlu olsun? Sadece zevk.”