İzleyici ile sanat işi arasındaki mahremiyet ya da “bekle çekiyorum.” Başlık sizi aldatmasın, bahsi geçecek konu John Berger’ı bir köşede yalnızca misafir olarak ağırlayabileceğimiz bir projeden ibaret. Madalyonu evirip çevirmeye meraklı olanlar güruhundan Mark Blower, fotoğraf serisinde günümüzde sanat işlerinin bir parçası haline gelen izleyiciyi konu etmeye karar veriyor ve ‘People Looking’ projesi ortaya çıkıyor. …
Görme Biçimleri
İzleyici ile sanat işi arasındaki mahremiyet ya da “bekle çekiyorum.”
Başlık sizi aldatmasın, bahsi geçecek konu John Berger’ı bir köşede yalnızca misafir olarak ağırlayabileceğimiz bir projeden ibaret. Madalyonu evirip çevirmeye meraklı olanlar güruhundan Mark Blower, fotoğraf serisinde günümüzde sanat işlerinin bir parçası haline gelen izleyiciyi konu etmeye karar veriyor ve ‘People Looking’ projesi ortaya çıkıyor. Blower’ın online olarak da takip edebileceğiniz fotoğraf serisi, işlerle baş başa kalan ve kimselerin bakmadığı, izleyicinin tamamen yapayalnız olduğu (varsayılan) anlara işaret ediyor. Fotoğraflanan anlar dahilinde; izleyicilerin farklı arka plandan gelmeleri ya da farklı yaş ve cinsiyet gruplarına müdahil olmaları değil, birebir izledikleri işle ilintili olarak farklı iletişim biçimleri geliştirdikleri de gözlenebiliyor ve tam da burada sanat izleyicisinin beden dili ortaya çıkıyor. Bu beden diline ek olarak, yine sınırlı ve yüzeysel kalmak suretiyle, sıklıkla açılışlarda karşılaştığımız, izleyici profili de çalışma dahiline alınıyor. Sanatçı, yalnızca işlerle değil, izleyicinin mekanla ya da sergi elemanları ile diyalogunu da fotoğraflarken, en az izleyici kadar kadrajlara dahil olan akıllı telefonlarla birlikte, son dönem müze selfie’lerinin de ışığında, başka bir sanat izleyicisi profili ile karşı karşıya olduğumuz aşikar. Blower’ın, dijital SLR makina ile fotoğrafladığı kareler, -ışık el verdiğince- spontane halde ortaya çıkıyor ve sonuç olarak elimize farklı anlara ve mekanlara ait olan ancak bir araya geldiğinde bağıntısını koruyan bir dokümantasyon kalıyor.