Trans Model Dünyaca Ünlü Bir İç Çamaşırı Markasının Reklam Yüzü Oldu

Munroe Bergdorf küllerinden doğan anka kuşu misali yükselişine devam ediyor. Siyahi bir trans kadın olarak her gün sosyal medyada yeni bir saldırıya uğrayan Begdorf, Out dergisine verdiği röportajda nasıl güçlü kalabildiğini anlattı. Kendisini aşağı çekmeye çalışanlara rağmen yılmayan ve modunu yüksek tutan model, yakın zamanda Bluebella adlı bir iç çamaşırı markasının da kampanyasında yer aldı. …

Munroe Bergdorf küllerinden doğan anka kuşu misali yükselişine devam ediyor.

Siyahi bir trans kadın olarak her gün sosyal medyada yeni bir saldırıya uğrayan Begdorf, Out dergisine verdiği röportajda nasıl güçlü kalabildiğini anlattı. Kendisini aşağı çekmeye çalışanlara rağmen yılmayan ve modunu yüksek tutan model, yakın zamanda Bluebella adlı bir iç çamaşırı markasının da kampanyasında yer aldı.

Öncelikle tebrikler, kampanya nasıl gidiyor anlat bakalım.

Bluebella kadınlar tarafından yönetilen, kadınlar için üreten bir iç çamaşırı markası. Harika bir marka. Bir dergi için verdiğim pozu görmüşler ve bir sonraki çekimlerine davet ettiler. Ben de tabii ki kabul ettim. Zaten kullandığım da bir marka, projelerinde seve seve yer aldım. 

Fotoğraflarda verdiğin pozlardan bahsedebilir misin?

Bluebella’nın en sevdiğim özelliği kadınlığı yüceltiyor olması. Tek tip bir güzellik anlayışına sahip değiller ve farklı vücut tipleri için farklı modelleri var. Yeni modelleri var fakat geleneksel modelleri de çöpe atmış değiller. Bazı iç çamaşırlarını sokağa çıkarken giyiyorum. Her anıma uygun bir şeyleri var uzun lafın kısası. Kampanyanın adı “Kendini Sev”. Her şey bunların etrafında şekillendi. 

Çekimlere dair en güzel an diyebileceğin bir an var mı?

Kırmızılar içinde poz verdiğim an diyebilirim. Tam benim zevkime uygun bir parçaydı. Özel seksi zamanlarda ya da bazen tek başıma kırmızı şeyler giymeyi seviyorum. Bu model aynı zamanda günlük kıyafetin altında da oldukça rahat gidiyor.

Vücudunla alakalı sorunlar yaşadığına dair açıklamaların olmuştu. İç çamaşırı çekiminde yer almak bayağı bir cesaret istiyor olsa gerek. Ne hissediyorsun?

Fotoğrafları oldukça beğendim. Fakat fotoğrafların kendisinden çok setteki ortamı takdir ettim. Güzelliğin tek tip olma düşüncesinden hoşlanmıyorum. Markanın herkesin farklı bir güzelliğe sahip olduğu anlayışına sahip olduğunu bilmek her şeyi daha rahat kıldı diyebilirim. Çekimler esnasında da şunu düşündüm, bu kampanyaya kendim gibi olayım diye dahil edildim. Victoria’s Secret modelleri gibi olmaya çalışacak halim yoktu. Rahatladım, kendim oldum ve özgüvenimi gösterdim. 

Bir sene önce olsa bu teklifi kabul eder miydin?

Muhtemelen etmezdim. Bir senede çok şey oldu. Kendimi nasıl gördüğüm, neler yapabileceğim, kendine değer vermenin ne kadar önemli olduğu… Bir çok şey öğrendim. Artık biraz daha sakin ve dengeliyim, zorlayıcı olacağını bildiğim durumlarda bile kendimi sakinleştirebiliyorum. 

Bir çok insan iç çamaşırı çekimlerinin erkeklere hizmet eden kalıplaşmış bir güzellik anlayışını empoze ettiğine inanıyor, bu konuda ne düşünüyorsun?

Kadınların dokunuşu olmayan bir iç çamaşırından söz ediyor olsaydık katılabilirdim. İç çamaşırı kadınlığı yüceltmenin ve kutlamanın yollarından biri olarak kullanılabilir. Kadınlık “güzel” olmak zorunda değil ama güzel olabilir. 

Peki ya Sevgililer Günü?

N’olmuş?

Victoria’s Secret? Umarım fotoğraflarını görürler. (Transların Victoria’s Secret şovunda yer alamayacağı açıklamasına gönderme)

Yani üzücü bir duruma eğlenceli bir bakış açısı. Bence her kadın “gerçek olamayacak kadar güzel” olabilir. Bu görseller de transların da pekala bu işi yapabileceğini ortaya koyuyor bence.

Bizi destekleyen markalara ve topluluklara bir mesaj vererek bitirelim.

Tabii ki. Bir iç çamaşırı markasının reklam çekimlerinde trans bir kadına yer vermesi önemli bir mesaj. Kadınları trans ve değil diye ayırmak doğru değil, hepimiz kadınız.

Yorumlar

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir