Ekim’de İzleyeceğimiz 6 LGBTİ+ Dizi ve Film

Saturday Church: 6 Ekimde Netflix'te FX'in Pose'u yayına sokmasından sadece altı ay önce, Samuel Goldwyn bir dans topluluğunun homofobik bir dünyada yollarını bulmaya çalışan kuir çocuklara nasıl güvenli bir alan sağladığını anlatan Saturday Church'ü başlattı. Önemli bir drama olan dizi, evdeki herkesi mutsuz etme pahasına da olsa annesinin kıyafetlerini giymeyi seven 14 yaşındaki lise öğrencisi …

Saturday Church: 6 Ekimde Netflix’te

FX’in Pose’u yayına sokmasından sadece altı ay önce, Samuel Goldwyn bir dans topluluğunun homofobik bir dünyada yollarını bulmaya çalışan kuir çocuklara nasıl güvenli bir alan sağladığını anlatan Saturday Church’ü başlattı. Önemli bir drama olan dizi, evdeki herkesi mutsuz etme pahasına da olsa annesinin kıyafetlerini giymeyi seven 14 yaşındaki lise öğrencisi Ulysess rolüyle Luka Kain’i ekrana taşıyor. Rehberlik arayan sahipsiz Ulysses, yerel bir kilisenin kuir gençlerin ihtiyaçlarını karşılayan Saturday Church programına katılmayan iten bir LGBTİ+ grubuyla tanışır.

Schitt’s Creek 6. Sezon: 7 Ekimde Netflix’te

Schitt’s Creek’in bu yılki Emmy’lerdeki tarihi zaferini muhtemelen duymuşsunuzdur. Dizi toplamda dört oyunculuk dalı da dahil olmak üzere dokuz ödül kazandı ve bunu tek bir sezonda yapan ilk komedi dizisi olarak tarihe geçti. İlginç bir biçimde en uzun süren POP TV sitcom’u olan dizi, Emmy’lerden bu takdiri final sezonuna kadar almadı, ama heyecanın neyle ilgili olduğunu anlamak zor değil. Her ne kadar Schitt’s Creek baştan sona bir solukta izlenmeyi hak etse de, Rose ailesinin her bireyinin ilginç yanlarına yavaşça aşık olmak daha iyi. Dizinin düğün temalı yarım saatlik finali için her şeye değer. İzledikten sonra dizinin yaratıcısı Dan Levy’nin bölüm için neden ‘En İyi Senaryo’ ödülünü kazandığını anlayacaksınız.

Deaf U, 1. Sezon: 9 Ekim’de Netflix’te

Kuir model ve aktör Nyle DiMarco tarafından üretilen Deaf U, DC’de yer alan ve çoğunlukla işitme engellilerden oluşan Gallaudet Üniversitesi’nden bir grup öğrenciyi izliyor. 20 dakikalık kısa bölümlerden oluşan yapım, çok az temsil edilen bir gruba odaklanmasıyla her şekilde çok hayati. Ama Deaf U sadece işitme engelli arkadaşlarla ilgili bir dizi olarak kalmıyor, aynı zamanda etkileyici bir gerçeklik draması. Gruptan birinin peşine ‘The Deaf Elite’in üyeleri takılınca çatışma izliyoruz, bu çatışma onun arkadaşları tarafından kabul edilmek için yeterince işitme engelli olup olmadığını sorguluyor. Utandırıcı anlar da yok değil, örneğin biseksüel Ranetenin ahlakçı izleyicilerle dolu bir odanın önünde kız arkadaşına adanmış açık saçık bir şiir okuması gibi.

Alice Junior: 14 Ekimde Netflix’te

Outfest bu sene birkaç tane kalp ısıtıcı büyüme filmine ev sahipliği yaptı ancak sadece birkaçı bizi Alice Junior kadar etkiledi. Dizi ‘trajik trans genç’ kalıbını umutlu bir hikaye anlatmak için alt üst ediyor. Brezilya’daki memleketinden çok daha küçük bir kasabadaki Katolik Okulu’na nakledilen trans Youtuber Alice çok daha muhafazakar bir çevreye ayak uydurmaya çalışıyor. Ancak inat ve şaşmayan bir kendine güvenle kendisini bulmayı ve birkaç insanın kendini tamamen sevmekle ilgili fikirlerini değiştirmeyi başarıyor. Acıklı olmak yerine kutlayıcı LGBTİ+ filmlerini senelerdir arıyorsanız bu filme bayılacaksınız.

Social Distance 1.Sezon: 15 Ekimde Netflix’te

Karantina sırasında üretilen karantina konulu yapımlarda benzersiz bir ilginçlik var, yaşadığımız tecrübenin nasıl olduğunu gösteren bir zaman kapsülü sunuyor. Social Distance iyi denemelerden biri ve hükümet tarafından uygulanan bir karantina boyunca yaşamanın nasıl bir şey olduğunu anlatan sekiz bölümden oluşuyor. Oyuncuların hepsi mükemmel (Chilling Adventures’dan Lachlan Watson ve Scandal’dan Guillermo Diaz sadece bazıları) ve bölümler uzaktan çekilmiş olsalar da gerçek bir yapım gibi hissettiriyor. Brian Jordan Alvarez ve Max Jenkins’i yatak odalarına yeni birini davet ederek seks hayatlarını heyecanlandırmaya çalışan bir çift olarak ekrana taşıyan ‘Zero Feet Away’e de dikkat edin.

Grand Army 1. Sezon: 16 Ekimde Netflix’te

Katie Cappiello’nun Slut:The Play’inden uyarlanan Grand Army, Brooklyn’in en büyük devlet lisesinden beş gencin hikayesini anlatıyor. Karakterlerin oldukça farklı geçmişleri var ve yeni gençlik draması ırk, cinsiyet, cinsellik ve sınıf gibi faktörlerin aynı sınıfta yer alsalar da insanların dünyada nasıl ilerlediklerini nasıl değiştirdiğine odaklanıyor. Bu açıdan, benzer biçimde farklı ırksal ve sınıfsal geçmişlerden öğrencileri aslında güzel görünen okulların farklı kişiler için nasıl farklı deneyimler sunduğunu gösteren 2018 yapımı belgesel dizi America to Me’nin drama dolu bir versiyonunu andırıyor. Birçok günümüz gencine odaklanan programa benzer şekilde, Grand Army cinsellikle serbestçe oynuyor ve 2020 yılında etiketlerin işlevsizliğini açık bir dille ifade ediyor. Ancak açıkça kuir hikayelerle ilgilenenler rahat edebilir zira asıl beşliden biri sezonu inancı ve aile zorunluluklarını düşünerek nasıl eşcinsel olduğunu açıklayacağını bulmaya çalışarak geçiriyor.

Yorumlar

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir