Yeni Bir Araştırma Eşcinsel ve Biseksüel Erkeklerdeki İçselleştirilmiş Homofobiye Dikkat Çekti

Eşcinsel erkekler uzun zamandır toplumda erkek dişiliğiyle ilişkili olumsuz damgalanma yüzünden zorlanıyorlar. "Femme" bir erkek olmak heteroseksüel çevrelerde hızla dışlanmanıza neden olabilir ve bu yeni bir şey değil. Ancak Trends in Psychology'de yayınlanan yakın tarihli bir çalışması, femmefobik heteroseksüel insanlar arasında olduğu kadar eşcinsel erkeklerde de kadınlık algısı için potansiyel olarak küçümseme olduğunu ortaya koyuyor. …

Eşcinsel erkekler uzun zamandır toplumda erkek dişiliğiyle ilişkili olumsuz damgalanma yüzünden zorlanıyorlar. “Femme” bir erkek olmak heteroseksüel çevrelerde hızla dışlanmanıza neden olabilir ve bu yeni bir şey değil. Ancak Trends in Psychology’de yayınlanan yakın tarihli bir çalışması, femmefobik heteroseksüel insanlar arasında olduğu kadar eşcinsel erkeklerde de kadınlık algısı için potansiyel olarak küçümseme olduğunu ortaya koyuyor. Bu değerlendirmeye katılmaya meyilliyim ve bunun için açık bir şekilde “kadın yok!” diyen ve kendini “erkeksi” olarak tanımlayan erkeklerin Grindr ve Scruff profillerinden başka bir şeye bakmaya gerek yok.

Sık sık gay avcıların ve heteroseksüel homofobiklerin yaptıkları her saldırıda kendi şeytanlarıyla savaştıklarını tahmin etmişsinizdir. Bu yeni yayınlanan çalışmada, analistler, “eşcinsel erkekler, biseksüel erkekler ve aynı cinsiyetten ilişkilerde bulunan diğer erkekler arasında kadınlığa ilişkin olumsuz tutumlar ve içselleştirilmiş homofobi”nin yaygın olduğunu öne süren rahatsız edici anket sonuçlarını paylaşıyor.

Pek çok insanın cinsellik ile din ve ahlak arasında kurduğu ilişki göz önüne alındığında, eşcinsel erkeklerde bu tür çatışmaların var olması şaşırtıcı değil. Tarihsel olarak dünya daha ilerici hale gelmesine rağmen, eşcinseller toplum tarafından dışlandı. Çoğu gerçeklerini sakladı, kadınlarla evlendiler ve bugün olduğundan çok daha az kabul gören bir zamanda çifte hayat yaşadılar. On yıllar önce, yalnızca bir feminenlik kırıntısı, birisinin gay olarak etiketlenmesine neden olabilirdi, gay olsun ya da olmasın. Bu, kişinin istihdamı, ailesi, arkadaşları ve sosyal statüsü için tehdit oluşturabilirdi. Femme bir erkek, görünüşe göre toplum tarafından kırmızı bir “F” harfi giyiyormuş gibi “işaretleniyordu”.

Neyse ki dünyanın çoğu böylesi ilkel düşüncelerin ötesine geçti. Bununla birlikte, birçok eşcinsel erkek hala bu korkularla boğuşmakta, “kız gibi” gayleri suçluyor, kamuoyunda kendi kadınlıklarının izlerini bastırıyor ve sabit bir kostüm gibi hiper-erkeklik zırhı giyiyor. Bu senaryo kendinden nefret etmek için verimli bir zemin yaratmakta.

Psypost.org’da içselleştirilmiş eşcinsel homofobisiyle ilgili Trends in Psychology araştırması hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Yorumlar

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir