Aklımı Alan Diziler ve Beni Benden Alan Yakışıklıları

Hayatımda en sevdiğim şey dizi seyretmek. Bu konuda çok ciddiyim.(Tamam belki gıybet 1, dizi seyretmek 2 olabilir…) Film falan değil ama dizi olsun böyle uzasın, bir sonraki bölümü merak ederken ufak çapta bir kalp krizi geçireyim, etrafımdaki adamları o dizilerden birilerine benzetip kendi kendime halleneyim falan, valla çok seviyorum.

Bu hobiyi sanıyorum 4 yaşında “Köle Isaura” nin tek kanallı dönemde ekranlarımızı süslemesiyle edindim. Sonrasında “Perihan Abla”, “Bizimkiler”, “Süper Baba” derken yaş ilerledi, yabancı dil edinince ve evimize bağlanan uydular hatta internet sayesinde tüm dünya dizilerine ulaşmak kolay hale gelince ben de kendimi Amerikan yapımı dizilerin büyülü dünyasına bırakıverdim.

Bu yazımda size beni çok heyecanlandıran dizilerden bahsedeceğim. Diziler hakkında iyi-kötü bilgi verirken, bu dizilerin en az kurgu ve senaryosu kadar beni benden alan yakışıklılarından bahsetmeyeceğimi düşünüyorsanız elbette çok yanılıyorsunuz!

TEEN WOLF

Dizi, esas oğlan Scott’ın bir gece bir kurtadam tarafından ısırılıp kurtadam olmasıyla başlar. Bir taraftan kurtadam olma gerçeği, bir taraftan ergenlik sorunları bir yandan tıngırtısı derken afallayan Scott’cığımıza yardım eli tabii ki yakışıklı arkadaşları Stiles Stilinski ve Derek Hale tarafından uzatılır. Scott’ın yakışıklılığı aklımızı başımızdan almasına yetmezmiş gibi o arkadaşlarının yakışıklılığı!!! Dizi, izlerken dikkat dağılmasına, dalıp dalıp gitme sendromuna ve “ahh bu Derek de resmen evlere direk!!!” gibi söylemlerde bulunmanıza yol açıyor.

Haziran 2011’de MTV’de yayınlanmaya başlayan diziyi izlemediyseniz internetten ya da dizi kanallarını izleyerek takip edebilirsiniz. Dizi hala devam ediyor…

Bu dizi de benim gönlümün aslanı yani kurdu Derek rolündeki Tyler Hoechlin. Kendisine burdan sevgi ve saygılarımı iletmeyi borç biliyorum…

PRISON BREAK

2005-2009 yılları arasında Amerka’da FOX’da yayınlanan dizi gerçekten benim için bir ef-sa-ne! Bir kere daha başlangıçtan abondone ediyor insanı; abisi Lincoln’un haksız yere idam cezasına çarptırılmasının üzerine bir banka soygununa karışarak aynı cezaevine giren Micheal aslında o cezaevini yapan inşaat mühendisidir ve yaptırdığı özel dövmeyle şifreli olarak cezaevinin haritasını vücudunda taşımaktadır. Bu özel dövmeden faydalanarak cezaevinden kaçmayı planlayan iki kardeşin hikayesi gerçekten soluk kesici. Dizi resmen firarı konu alıyor ya zaten daha heyecan verici ne olabilir?! Bir de 4 sezon boyunca devam eden diziyi izlerken sürekli bir içeride bir dışarıda durumları da insanı allak bullak ediyor. 70’lik nineler gibi göğsümü titrete titrete “off bunlar da bi gün yüzü göremeyecek mi yahu?!” diye hayıflandığımı çok bilirim. Zaten Micheal Scotfield’i canlandıran Wentworth Miller’ın soluk kesen yakışıklılığı tartışmaya açık değil elbet! Bir de rolü icabı hem yakışıklı, hem mühendis hem de kahraman olunca gerçekten insan çıldırıyor! Böylesine rastlayacağımı bilsem valla adli bi vakaya bulaşıp soluğu cezaevinde alırım, hafta bir volta atarken karşılaşsak, iki göz kırpsam o da bana bi gülümsese yeter yani…

QUEER AS FOLK

Önce İngiliz yapımı olarak ekrana gelen dizi daha sonra Amerikan&Kanada ortak yapımı olarak 2000-2005 yılları arasında yayınlandı. 5 eşcinsel erkek ve bir lezbiyen çiftin yaşamlarını konu alan dizi de hiçbir straight ilişki yok. Ben ABD yapımını izledim. Ülkemizde bir çok gay ve lezbiyenin takip etmiş olduğu bu diziyi straight kadınların da delicesine takip etmesine ne demeli?! Valla hiçbir şey dememeli çünkü dizi de bir tane straight erkek olmadığı gibi bir tane de çirkin erkek yok. Hal böyle olunca gaymiş, straightmiş dinlemeden herkesin dibi düşüyor bu yakışıklılara. Başlarda dizideki favorim Brain rolündeki Gale Harold olsa da 2. Sezonda Robert Gant’ın Ben rolüyle diziye dahil olmasıyla gönlüm hoooop diye kendisine kayıverdi. Zaten Micheal’ı, Brian’ın umutsuz aşkından kurtardığı için bi minnet borcu mu duydum kendisine, o yüzden mi bu kadar kalpten bağlandım bilmiyorum ama iç geçire geçire seyrettim kendisini yıllarca.

Off şimdi yine bi hüzünlendim bi sinir oldum. Bunları izle, bu dalyan gibi adamların derin bakışlarında, six packlerinde, adonislerinde, uzun boyunda, geniş omuzunda kaybol, hülyalı hülyalı dolan sonra işin yoksa güdük Tük erkeğinin kahrını çek! Oy derdimiz dağlardan büyük ya!!!