Athos Dağı Manastırı’nda kadınlar 1000 yıldır yasaklıydı. Araştırmacılar, neden orada “kadın” kemikleri bulduklarını merak ediyor. Arkeologlar, Yunanistan'ın Athos Dağı’nda sadece erkeklerin olduğu bir erkek manastırında “kadın” kalıntıları buldu. İşin ilginç yanı şu ki, manastıra kadınların, hatta (kediler hariç) dişi hayvanların girmesi bile yasaktı. Bizans şapelinin taş zemininin altındaki kalıntıların, orada bulunan ‘ilk kadın kalıntıları’ olduğuna …
Arkeologlar, 1000 Yıl Öncesine Ait Trans Bir Erkeğin Kalıntılarını Bulmuş Olabilir!
Athos Dağı Manastırı’nda kadınlar 1000 yıldır yasaklıydı. Araştırmacılar, neden orada “kadın” kemikleri bulduklarını merak ediyor.
Arkeologlar, Yunanistan’ın Athos Dağı’nda sadece erkeklerin olduğu bir erkek manastırında “kadın” kalıntıları buldu. İşin ilginç yanı şu ki, manastıra kadınların, hatta (kediler hariç) dişi hayvanların girmesi bile yasaktı.
Bizans şapelinin taş zemininin altındaki kalıntıların, orada bulunan ‘ilk kadın kalıntıları’ olduğuna inanılıyor. Bu kalıntılar dağda yaşamış önceki keşişlerden önemli bir kadının veya transseksüel bir erkeğin kalıntıları olabilir.
Araştırmacılar, şapel zemininin altına gömülmüş altı erkeğinkinden farklı olmak suretiyle bir önkol, incik kemiği ve sakrum (kuyruk kemiği) bulduğunu söylüyor.
Tarihi şapelde koruma çalışmaları yürütürken kalıntıları keşfeden mimari restorasyon uzmanı Phaidon Hadjiantoniou, The Guardian’a şöyle rapor etti: Kalıntılar başka bir mezar alanından taşınmıştı ve özellikle önemli insanlara ait olmadıkça şapel tabanının altına yerleştirilmezdi.
Hadjiantoniou, manastırın korsan baskınları ve düşmanca saldırılar sırasında ara sıra kapılarını kadınlarına açmış olabileceğini söyledi ancak bu durumun çok nadir olduğunu da ekledi.
Hadjiantoniou, “Karısını Athos’a getiren ünlü bir Sırp kralı hikayesi var,” diye ekledi. “Ama kadının Athonite topraklarına adım atmasına izin verilmedi. Orada bile yere değmediğinden emin olmak için tüm manastır odalarına halılar yerleştirildi. ”
Avrupa Birliği bölgenin kadınları yasadışı olarak yasakladığını ilan etmesine rağmen, yasak bugüne kadar “şiddetle desteklendi”.
Arkeologlar artık kalıntıların kaç yaşında olduklarını bulmak için kalıntılara ‘karbon yaş-tayini’ uyguluyor. Ancak geçmişte yaşanan olaylar sayesinde bu kalıntıların LGBT bireylere ait olabileceği de düşünülüyor.
2011’in Nisan ayında ise araştırmacılar, MÖ 2500 veya 2900 civarlarından kalma ve daha sonra “eşcinsel mağara adamı” olarak adlandırdığı bir mezarı keşfetti. Mezarda normalde kadınlarla birlikte gömülen aletler ve nesnelerin yanında gömülü bir de erkek cesedi vardı.