Moda dünyası da sıfır beden, pürüzsüz tenli ve bolca fotoşoplanmış modellerden biraz olsun sıkılmış olacak ki, alternatif kampanyalara olan rağbet git gide artıyor. Bu kervana son katılanlardan olan Yeni Zelanda menşeili iç giyim markası Lonely Lingerie, kampanyasında doğal halleriyle fotoğrafladığı, biri büyük beden iki alternatif modele yer verdi. "Jessie" adını verdiği yeni kampanyanın modelleri, Instagram'daki …
İşte Bu Kadar Basit!
Moda dünyası da sıfır beden, pürüzsüz tenli ve bolca fotoşoplanmış modellerden biraz olsun sıkılmış olacak ki, alternatif kampanyalara olan rağbet git gide artıyor. Bu kervana son katılanlardan olan Yeni Zelanda menşeili iç giyim markası Lonely Lingerie, kampanyasında doğal halleriyle fotoğrafladığı, biri büyük beden iki alternatif modele yer verdi.
“Jessie” adını verdiği yeni kampanyanın modelleri, Instagram’daki doğal ışıkla çekilmiş rüyamsı fotoğraflarıyla 120.000 takipçiye ulaşmış biseksüel fotoğrafçı ve sanatçı Arvida Byström ile edebiyat ve psikoloji öğrencisi ve aynı zamanda blogger olan Paloma Elsesser. Markanın kurucularından Helene Morris, bu iki kadının seçilme sebebinin güçlü ve bağımsız olmaları olduğunu belirtiyor; “Paloma ve Arvida genç kadınlar için harika rol modeller. Güzelliklerinin yanı sıra yaptıkları şeyler de oldukça ilham verici ve güçlü bir enerjileri var.”
Kampanyayı oluşturmak için Morris, iki modeli ve iki fotoğrafçıyı üç günlük bir geziye çıkarmış. İçlerinde stilist ya da makyaj artisti bulunmayan ekibin ortaya çıkardığı eser de oldukça içten ve dürüst fotoğraflar; bu süreç içerisinde arkadaş da olan ekipten Arvida, çekimlerde eşlik ettiği Paloma için “Yüzüne bakmaya doyamıyorum! Orada derin bir bilgelik olduğunun da farkındayım” diyor.
Marka, “iç çamaşırını kendilerine bir aşk mektubu olarak giyen kadınlar için” olan sloganına sadık bir şekilde, kadınlar tarafından kadınlara tasarlanan koleksiyonu yine iki kadına, Mayan Toledano ve stilist Zara Mirkin’e fotoğraflattırmış. Modellerden Elsesser, fotoğrafları şöyle anlatıyor; “Her çeşit kadına olan sevgisini fotoğraf çekme şeklinden anlayabiliyorsunuz. Farklılıkların güzelliğini açığa çıkaran dürüst, gerçek fotoğraflar çekiyor. Feminenliği hem modern hem de modası geçmeyecek bir şekilde yakalıyor.”
Ortaya klişeleşmiş iç çamaşırı kampanyalarından çok uzak bir kampanya çıkaran marka, kurulduğu günden beri her çeşit kadına hizmet verme ve kendilerini sevme imkanı sunma amacı taşıyor. Markanın yaratıcılarından Helene Morris, 2009 senesinde Lonely’i kurduğunda diğer markaların hiç birinin tasarım olarak ya da medya sunumlarında kendisini tatmin etmemesinden yola çıkmış. “İç çamaşırı dünyasının çeşitlilikten yoksun, fazla cinselleştirilmiş, fazla fotoşoplanmış dünyasından sıyrılmak istedik.” diyor Morris; “Dolgulu tasarımlar yapmıyoruz. Push-up sütyen yapmıyoruz. Bizim için önemli olan doğallık. Hala size destek olmalı, fakat içinde rahat hissetmelisiniz de.”
Marka vücut pozitivetisini yayma kampanyasını “Lonely Girls” adı verdiği projeyle de devam ettiriyor. Markadan en sevdikleri ürünü giymiş gerçek kadınları fotoğraflamak üzerine olan bir proje, iç çamaşırını kendini beğendirmek için değil kendi kendini sevmek için giymeyi destekliyor.
Markanın bu sezon çoğulculuk amacıyla yaptığı çalışmalar bununla sınırlı kalmamış. Daha büyük bedenler için de üretim yapmaya başlayan firma, başta sadece 10 beden sütyen sunarken şu an bu sayı 23’e çıkmış durumda. Marka ileriki sezonlarda sunduğu beden sayısını artırmayı hedefliyor. “Çokluluk Lonely’de önem verdiğimiz bir değer ve bedenlerde de bunu yansıtmak istiyoruz.” diyor Morris; “Hala küçük bir şirketiz ve bunu yapmak teknik olarak zor, fakat insanları kendi bedenleriyle barışık bir şekilde görmek bizi mutlu ediyor.”