Eşcinsel erkeklere dayatılan kan bağışlayamama kuralını RJ Arkhipov kendi kanıyla yazdığı şiirle protesto etti. ABD'de de, Birleşik Krallık da bir eşcinsel erkeğin kan verebilmesi için en az bir yıl boyunca cinsel ilişkiye girmemiş olması isteniyor. Ülkemizde de durum çok farklı değil. Kendi kanıyla yazdığı şiirle bu konuya dikkat çekmeye çalışan Arkhipov, bir keresinde kanını vermeye …
Eşcinsellerin Kan Bağışlayamamasına Şiirle Protesto!
Eşcinsel erkeklere dayatılan kan bağışlayamama kuralını RJ Arkhipov kendi kanıyla yazdığı şiirle protesto etti.
ABD’de de, Birleşik Krallık da bir eşcinsel erkeğin kan verebilmesi için en az bir yıl boyunca cinsel ilişkiye girmemiş olması isteniyor. Ülkemizde de durum çok farklı değil.
Kendi kanıyla yazdığı şiirle bu konuya dikkat çekmeye çalışan Arkhipov, bir keresinde kanını vermeye gittiğinde daha önce kan verip vermediğinin sorulduğunu ve buna, bir erkekle birlikte olduğu için hiçbir zaman kan vermeye uygun olmadığını söylemekten utandığını dile getirdi.
“Bence, özellikle de LGBT şairlerin bu konuda büyük bir sorumluluğu var, artık bu konu üzerine gitmeli ve bu problemi ortadan kaldırmalıyız.”
Utanç duymak bu tarz tabulara karşı boyun eğmekle aynı, halbuki ısrarla ve gururla bu tabulara karşı koymalıyız!
Bu bahsettiğimiz yasa Birleşik Krallıkta HIV krizinin patlak verdiği 1985 yılında çıkarılmış. Halbuki İngiliz sağlık örgütlerinin yaptığı açıklamaya göre günümüzde bu virüsü taşıyan insanların ortak noktası cinsel yönelimleri değil, korunmasız yaptıkları seksler.
Pablo Neruda şiir kanda doğar derken; Nietzsche ise ‘yazılanlardan en çok kanla yazılanları sevdim’ der. Kanla şiir yazma fikrini Ernest Hemingway, Dante ve Nabokov gibi isimlerden ilham aldım.
“Aitlik, ayrımcılık; asillik ve sınıf ayrımları; utanç ve daha fazlası… Hepsinin kaynağı kan dediğimiz şeyden geliyor. İşte tam bu yüzden şiirlerimi yazarken mürekkebim olarak kendi akan kanımı kullanmayı seçtim.”