Dünya cinsiyetsizliğe doğru koştura dursun, sürpriz yumurtadan çıkan oyuncakları bile hala kız-erkek diye ayırıyor bazı heteronormatif kafalar. Eminem’in bile kendi kuirliği ile barıştığı bir çağda 2019, umarım bağnaz çıkışlar, birbirine fobilenen LGBTİ’ler ve nefret söylemleri ile gelip geçmez. 2018’de LGBTİ'lerin mainstream* (ana akım demekten nefret ediyorum) medya ve sosyal medya araçları üzerinden kendilerini olabildiğince görünür …
Heteroseksüel Kafalara, Türk Kuir Kadınlar!
Dünya cinsiyetsizliğe doğru koştura dursun, sürpriz yumurtadan çıkan oyuncakları bile hala kız-erkek diye ayırıyor bazı heteronormatif kafalar. Eminem’in bile kendi kuirliği ile barıştığı bir çağda 2019, umarım bağnaz çıkışlar, birbirine fobilenen LGBTİ’ler ve nefret söylemleri ile gelip geçmez.
2018’de LGBTİ’lerin mainstream* (ana akım demekten nefret ediyorum) medya ve sosyal medya araçları üzerinden kendilerini olabildiğince görünür hale getirmeleri ve yeni jenerasyonun buna göre şekil almasından ziyade, çığ gibi büyüyen bir cinsiyetsizlik-kimliksizlik akımı ile yüzleştik aslında. 16-17 yaşında henüz ortaöğretim seviyesinde olmalarına rağmen erkek ve kadın kimliklerinin başlı başınca yetersiz ve hatta çoğu zaman gereksiz olduğunu anlamış ve sindirerek gelmekte olan bir nesil ile karşı karşıya olduğumuzu gördük.
Şimdi size kalkıp da kuir’in kendisinin bir norm ya da yeni bir kimlik olmadığını anlatmayacağım. Hani şu “kadınlar çiçektir, rakı içen kadınla ölüme gidilir” gibi sığ ve ötesi heteroseksist bıdı bıdılar var ya, hah! İşte onu yırtar da atar bu kuir kadın dediklerimiz. Gaylerin nasıl görüneceği, giyineceği ve davranacakları belli bir şablona uydurulamayacağı ve buna heteroseksüellerin karar veremeyeceği gibi, kuir kadınların da en samimi dostları yine gayler ve lezbiyenlerdir. Biseksüeller ile geçinemediğimden onları apolitize varlıklar olarak yazımın dışında bırakıyorum. (Yeni bir linç girişimi için geç kalmış sayılmazsınız.)
Kuir nedir? Sorusuna “Cinsiyet kimliğinin ve cinsel yönelimlerin sabit olmadığını, heteroseksüel veya eşcinselleri, tüm insanları belirli kimlik tanımları üzerinden genellemenin doğru olmayacağını ifade eden tanımdır” şeklinde cevap vermiş Habertürk Hayat sayfası LGBTİ sözlüğünde 2016’da.
Bir kuir miyim? Kesinlikle gayim. Peki erkekten daha erkeksi davranan kadınlar kuir midir? Belki biz onları hep aktif lezbiyenler olarak tanıdık ama, kuir kuramıyla birlikte bugün hiç kimse kendini kategorize etmek zorunda hissetmiyor. Geçtiğimiz aylarda medyada ilişkileri ifşa olmuş LGBTİ kadınlar, kuirlik kuramıyla tanışıyor olsalardı, belki de eşcinsel ilişkilerini gizli sürdürmek yerine “size ne kardeşim, kuirim ben! Herkes baksın dalgasına!” diyerek bambaşka alışmadığımız bir akımın öncüsü olacaklardı.
Bir süredir Sıla’ya şiddet, Sıla’nın biten, yeniden başlayan ve biten ilişkisine yine medya aracılığıyla tanıklık ediyoruz. Bu hafta da Ayşe Arman’a konuştu Sıla. Lezbiyen olabilme ihtimalleri sorusu üzerine: “Güçlü kadınım ya o yüzden diyorlar, lezbiyen olsam söylerim, her şeyi söyleyen kadın bunu mu söyleyemeyecek?” dedi. Nitekim haklı da. Lezbiyen olduğunu söylese de onu sevmekten ve dinlemekten vazgeçecek bir kitlesi olduğunu düşünmüyorum. Aksine, iki yüzlü Türkiye topluluklarında lezbiyen kadınların hetero erkeklerce nasıl daha fantastik şekilde arzulandığı gerçeklerini söylememe gerek yok herhalde. Sıla’yı baya severim, birkaç zaman da olsa bir geçmişimiz, içmişliğimiz, dertleşmişliğimiz var. Sıla, tam da bu noktada kuir bir kadın işte! Kadına da adama da aşık olsa da, dayak yese de çıkıp bunu bağıra bağıra anlatacak bir kadın. Velhasıl kelam, neyi anlatacağına da bizzat kendisi karar verecek elbette. Misal; sana “gay misin?” Diye sorduklarında çoğu zaman “sana ne?” Ya da “neden, kendine mi düşünüyorsun?” Diye cevaplar vermiyor musun? Kendinden yola çık işte.
Kuir kadınların sayısı gün geçtikçe artıyor, bunda okur-yazar olmanın büyük etkisi var elbette. Entellektüelizmin sınırında dahi dolaşmamış bir kişiden cinsiyetsizlik üzerine de doğaçlamalar beklemiyoruz öyle değil mi?
Gösterilmeye başladığı ilk günden bu yana gerek karakterleri gerekse oyuncuları ile ilgili yapılan haberlerde Avlu dizisinin aslında alt metnine ve mesajlarına indiğimizde ne kadar kuir bir hikaye olduğunu görüyoruz. Kendi hayatlarında kuir bulduğum kadınlar Demet Evgar, Ceren Moray, Ayça Damgacı, Ayşe Melike Çerci belki de ortak bir zekanın izdüşümleri olarak seçildiler Avlu’ya.
Kuirlik ve cinsiyetsizlik üzerine daha uzatırım da uzatırım, ama bildiğim bir şey var ki; kadınlar isterse yer yerinden oynar. Bu hafta Twitter’da sakallı-sarıklı bir meczubun İslam adına mikrofonu eline alıp muhabirlik yaptığı ve neredeyse bir piyango satıcısına yönelik linç başlatacağı ama kadınlar tarafından nasıl derdest ediliğini gösteren videoyu izlemişsinizdir. Yeter ki bozulmasın kadınların kafası. Kadınların birikmiş öfkesi yenecek bu üzerimizde baskılanan gerici erkek karanlığı.
2019’da çok sevin, illa seven biri de sizi bulsun! İçindeki kadını öp, öp, öp, öp!
İyi seneler!
Mainstream medya* bilinen ana akım medya demek yerine bir alternatif tanım olarak; “Erkek, heteroseksüel ve beyazların egemenliğinde olan ve sermaye sahiplerinin yönlendirmesi ile şekil alan medya” demeyi uygun buluyorum.